Sabah annemin bana süslenmesi ile uyandım, 13 saatlik nöbetten sonra kafam hala yerinde değildi, mesleğimi seviyordum ama nöbetler benlik değildi, oflayarak yatağımdan kalkıp kapımı açtım ve aşağı kata inmeye başladım, yere çakılmamak için demire tutundum.
Gözlerimi ovaladım ve annemin yanına gittim, "sana zarf gelmiş kızım bak bakalım"elime tutuşturduğu zarfa baktım, Eylül Öztürk'e yazıyordu. Zarfı açıp içinden çıkan kağıdı açtım ve okumaya başladım, TAYİNİNİZ HAKKARİYE ÇIKMIŞTIR..,
yazıyı okuduğum an. Kalbim tekledi, Hakkari'de abimin yanında çalışmak istiyordum, doğu tarafında küçüklükten beri gitmek isterdim. Eskiden beri doktor olup doğu tarafında mesleğimi yapmaktı ve bu şuan gerçekleşiyordu. Anneme baktım heyecanla, "noldu kız"
"Anne tayinim Hakkari'ye çıkmış"sesimdeki heyecanı annemde hissetmiş gibi gülüp, bir adım atıp bana sarıldı, anneme sarıldım. Babam ve abim askerdi, görevlerden dolayı uzak kalıyorduk. Annem Kürttü babam bunu hiçbir zaman sıkıntı etmedi annemin kuzenlerinin çoğu Siirt'te askerlik yapıyordu, çoğu şehit olmuştu
Annem bana baktı, "Dayına haber ver hemen abin görevde"dedi, başımı salladım, "ben yukarı çıkıyorum, nehire haber vereyim uçak bileti alayım"dedim, annem başını salladı ve mutfağa gitti bende hızlıca merdivenlerden çıkıp odama girdim. Yatağıma oturup telefonumu elime aldım, rehberden Nehiri buldum ve aradım, 2 kere çaldıktan sonra açıldı. Nehir de öğretmendi. Tayinimizi aynı anda istemiştik ve aynı yere istemiştik.
"NEHİR TAYİNİM HAKKARİ'YE ÇIKMIŞ"sesim biraz yüksek çıkmıştı, "BENİMDE HAKKARİ'YE ÇIKMIŞ"oda bağırdı, gözlerim şokla açıldı. "Yemin et, tövbesi geçersiz"dedim heyecanla, "yemin ederim uçak bileti buldum ben ikimize akşam saat 6 da"dedi
"NE?!!!"
Hastaneye daha haber vermemiştim bile eşyalarım hazır değildi, "Ne ne hadi hazırlan 1 saat önceden orda olmamız lazım"dedi, "tamam hadi bay bay"
Diyip kapattım ve hızlıca yatağımı topladım üstüme bir kazak ve pantolon giyip, araba anahtarımı alıp aşağı indim, "Anne ben hastaneye gidiyorum"dedim, annemin içerden tamam diyip bağırma sesi geldi. Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.
Arabama bindim
Arabamı kendim almıştım ama babam ve abimin de katkısı olmuştu, arabayı çalıştırıp hastaneye sürdüm, dayımı aradım, tık diye telefonlarımı açardı, öylede oldu telefonumu açtı, "alo dayım nasılsı"dedim neşeli sesimle.
"İyiyim dayım sen nasılsın"dedi, "iyi bende şey dicektim benim tayinim Hakkari'ye çıktı."
"Valla ha mı kız"dedi sesinde şaşkınlık ve heyecan vardı, "vallahi billahi bu akşam uçağımız var bizi gelip alır mısın diyecektim"dedim, kırmızı ışıkta durdum, "alırım dayıcım. Müsait olursam alırım olmazsa asker gönderirim"dedi, "tamam dayım hadi görüşürüz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzbaşım
Randomdoktorluk mesleğinde başarılı olan Eylül ceren Öztürk, arkadaşı Nehir ile tayinini isteyip Hakkari'ye gitmişlerdir, onları orda yeni bir hayat başlıyordur.