13.Bölüm

161 10 0
                                    

Yüzbaşı Ateş efe yıldırım'dan;
Arabayı kenara çekip, arabadan indim. Bagajı açıp battaniyeyi aldım, hava bozduğu için soğuk olacaktı, battaniyeyi alıp Eylül'ün kapısını açıp, üstünü örttüm. Alnını öptüm, "ölürüm be kadın".

Kapıyı kapatıp sigara yaktım, dumanı havaya saldım, sigara bitince, yere atıp üstüne bastım, ardından. Yerden alıp çöp konteynırına attım. Arabaya binip, çalıştırdım, ısıtıcıyı açtım, Eylül'ün ayaklarına vurması için ayarladım.

6 saatimiz kalmıştı, Eylül 4 saatir yatıyordu, karnının ağrısından, ve ilacın etkisinden uykusu derindi. Tek umudum, o adamı görmemek di, Eylül hareket etmeye başlayınca elini elime atıp tekrar tuttu, yerinde fazla hareket ediyordu, yavaştan gözlerini açınca kaşlarını çattı, ardından eli karnına gidince inledi.

Arabayı kenara çekip dörtlüleri yaktım, inlemeleri çoğalınca, battaniyeyi üstünden alıp karnına baktım, kan geliyordu, elini karnına attı. "ACIYOR!" Bağırması ile daha da tedirgin oldum.

Gözünden yaşlar gelmeye başladı, "tamam tamam dur yavrum bekle hemen"gaza bastığım gibi, gördüğüm ilk pansiyon  durdum.

Arabadan inip eylülü kucağıma aldım, anahtarı eline aldı, "boş oda!"dedim, adam TCmi isterken kartımı gösterdim. "13. Oda boş"dedi, hızlıca çıkmaya başladım, 13e gelince kartı okuttum.

Yatağa yatırdım, gözleri gidip geliyordu, "bekle güzelim tamam mı"başını salladı, kapıyı kapatıp aşağı indim, "işim acil durumu halledeyim parayı ödeyeceğim"dedim, adam kafasını salladı, arabaya gidip çantasını ve ilk yardım çantayı aldım ilaçlarını alıp hızlıca yukarı çıktım.

Kapıyı açtım, karnını tutmuş uzanıyordu,  hızlıca eşyaları yana koyup kucağıma aldım, "duşa girmen lazim"dedim. Başını salladı, kıyafetini göğüslerini kapatacak şekilde, katladım. Yavaşça ılık suyun altına girdik, karnından akan kanlar yeri boyladı su ile birlikte gitti. Ellerini boynuma sarıp kafasını göğüsüme soktu.

İkimizde sırıl sıklam olmuştuk, yavaşça yatağa uzandırdım. Karnını açıp yarasını temizleyip sardım, iğneyi koluna yaptıktan sonra valizini açtım. İç çamaşır  ve üst aldım. "İznin olmadan bakmayacağım yüzüme bak".

Gözlerini yüzüme çevirdi, yavaşça siyah eşofmanını çıkardım ardından iç çamaşırını tutup çıkardım, gözlerimi gözlerinden ayırmadım, iç çamaşırını giydirdikten sonra gri eşofmanını giydirdim, ardından üstüne gelince. Yavaşça tişörtünü kesip çıkardım, kana bulanmışdı zaten.

Kenara attım, sütyenini kollarından geçirdim, ardından sırtını yavaşça kaldırıp kopçasını taktım. Üstüne kırmızı üstünü giydirdim, ıslak saçlarını kenara attım, "uyu yavrum"gözleri zar zor açık duruyordu zaten.

Kendi üstümü çıkarmaya başladım, tişörtümü çıkarttım, arsızca vücuduma bakıyordu. Altımı çıkaracağım sıradaz gözlerini gözlerime çevirdi, boxserımı giyip gri eşofmanı giydim, üstüme bisey giymedim, yanına uzanıp yan döndüm. Elimi bacaklarının arasına atıp kalçasından tuttuğum gibi yanıma çektim, bir bacağını bacağımın arasına aldım, diğeri de bacağımın üstünde duruyordu.

Kafasını boynuma koyup uyumaya başladı, gözlerimi kapattım, saçlarını okşarken huzur doldu içim. Elini boynuma atıp kafasına daha çok yer açtı. Sıcak nefesi boynuma çarpıyordu, içim titredi.
.
.
.
.
Gözlerimi açtığımda, kafasını göğüsüme yaslamış Eylülle karşılaştım, saçları boynuma dolanmıştı, eli sırtımda duruyordu, kafasını yavaşça kaldırdı, yorgun yüzü ile gözlerime bakıyordu, kızaran yanaklarına baktım, "iyimisin"dedim, başını salladı. Yavaşça doğruldu. Sırtını yatak başlığına yasladı. Ayağı kalkıp üstümü düzelttim, su hali ile gözüme çok güzel geliyordu.

YüzbaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin