Gördüğüm görüntü ile yerimde çivi gibi kaldım. Yüzbaşı bana döndü ardından baktığım yere baktı, Aren burdaydı. Ne için geldi bu şimdi??
Niye geldi???, nereden buldu???
Yavaşça yanlarına gittik, abimle konuşuyordu, doğu yavaşça yanımıza geldi. Yüzbaşının kulağına birşeyler dedikten sonra yerine geçti. Arenin gözleri bize döndü, ellerimize baktı, gözlerime döndü. Yönünü bize çevirdi. Abim, "dışarı çıkın konuşcaz"birşeyler anlatmıştı hakkımda abim sinirliydi, dua ettim. Bu adamdan başım kurtulmuyordu. Önden abim gitti, arkasından biz. Arabaların arkasına geldiğimizde durdu.
Yüzbaşı elimi sıktı, ona döndüm, başını salladı. "Ben burdayım, sakin ol ne dedim ben sana canını canım pahasına koruyacağım dedim rahatla". Ne kadar rahatlamaya çalışsamda olmadı başaramadım. Abim bana dönmesi ile bağırdı, "SANA TEK BİR SORU SORUCAM ADAM GİBİ DOĞRUYU SÖYLİYECEKSİN"
Sinirlenmesinin sebebi arendi. Yüzbaşı işin içine girdi, "o sesini alçalt."
Abim tınlamadı, "Aren ile ilişki yaşadın mı"dedi, şoka girdim o an. Ne diyordu bu, ne demek ilişkiye girdin mi.
"H-hayır abi ne ilişkisi ne diyorsun sen"dedim, Aren işin içine girdi, "yalan söyleme Eylül bu kadar korkak olma"dedi, gözlerim doldu. "Eylül bak kendimi zor tutuyorum bana doğruyu söyle bu it herifle ilişkiye girdin mi"
"ABİ HAYIR DİYORUM ANLAMIYORMUSUN". Sesim yükseldi, birşeye hayır diyorsam hayırdır, yapmadığım şey için şuan kötü duruma düşüyordum. Aren konuşucakken yüzbaşı konuştu, "Kız yapmadım diyorsa yapmaz. Ben senin niyetini anladım."diyip arene yaklaştı. "Neymiş benim niyetim"dedi, yüzbaşı, "gel göstereyim sana"
Abim ortalarına girdi, "bana bak seni bı kez daha bu kızın etrafında görürsem o gözlerini sana yediririm etrafında dört dönersin"dedi, yanıma geldi tekrardan, "seninde abiliğini sikeyim"diyip arabasına götürdü. Hala şoktayım, beni suçladıği şeye bak. Arabayı çalıştırıp boş bir yere götürdü. Ellerim ile oynuyordum, etlerimi koparıyordum, çok stres olmuştum. Eğer babama da derse ailemle aram bozulurdu, bana şuan tek inanan kişi yüzbaşıydı.
Büyük ellerini ellerime atıp iki elimide tuttu, "kendine gel"
Gelemiyordum demesi kolaydı!!!
Gözümden yaş düştü, büyük parmaklarının arasında kayboldu, "abim bana inanmadı, bana inanan tek kişi sensin"
Sustu, çenemi tutup kendisine çevirdi yüzümü. Söyliyeceği şeyi yutup elimi tuttu sadece. Arabayı çalıştırıp yola devam etti, "bugün lojmana bırakmasan olur mu gitmek istemiyorum."
Kafasını salladı. Saat geç olmuştu, evin kenarına çekip durdu. Klimayı açıp sıcak moda aldı, "uykun varsa arkaya geç yat"dedi, "sen?"
"Ben burda iyiyim". O koca cüssen ile nasıl rahatsın acaba demek vardı da sustum. "Rahat değilsin yani bu üstlerle rahat olmazsın sende gel"dedim, "doktor arkaya geç yat"
"Sen gelmezsen yatmam"
"Nemrudun kızı!!"güldüm, bu halimle bile güldürüyordu, arkaya geçtik. Koltukları yatırdı, yatak haline getirdi, kafasını koyup, kolu ile gözlerini kapattı.
Kafamı cama yasladım, heryer kapkaranlıktı, "yat uyu, eve götürürüm yoksa!"
Kafamı yüzbaşına çevirdim, gözleri hala kapalıydı. "Yatamıyoruz herhalde"dedim, gözlerine açtı, "sabır Yarabbi"
Belimi tutup kendisine çekti. Kafamı dizlerine koydu, evet şuan rahattım kafamı bı yere koymadan uyuyamazdım. Saçlarımı kafamın altından alıp bacaklarına attı. "Uyu nemrudun kızı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzbaşım
Randomdoktorluk mesleğinde başarılı olan Eylül ceren Öztürk, arkadaşı Nehir ile tayinini isteyip Hakkari'ye gitmişlerdir, onları orda yeni bir hayat başlıyordur.