"Sağa çek, sağa çek. Bak çiziceksiniz güzelim masayı." Babam Malatyadakı yeni evimize taşınırken eşyaları taşısınlar diye taşımacı tutmuştu ve şimdide onlara düzgün taşısınlar diye komutlar veriyordu. Ben de bi yardımım dokunur diye ufak şeylerde yardım ediyordum. İçinde kendi kitaplarım olan kutuyu 3-cü kata taşımaya çalışırken babam fark etti. "Ya kızım sen ne yapıyosun? Bırak arkadaşlar işlerini yapsınlar. " "Baba ben yorulmuyorum ki, aksine bu benim için çok sevindirici bi şey." Diyerek taşımaya devam ettim. O sırada babam kolumdan tutup benim karton kutuyu yere bırakmamı sağladı. Ben de pes edip kenara çekildim.
Bu zaman yeni evimizde hiç bir şey olmadığı için markete yemek için bir kaç şey almaya giden küçük kız kardeşim ve babamın karısı geldi. Yiyeceklere aldırmadan çalışanların işlerini bitirmelerini bekledim. Hemen eve girmek kendime ait bir odamın olduğunu bilmek ve oraya kavuşmak istiyordum. Duvarıma bir mantar pano almak, orayı en sevdiyim şarkıcıların fotoğrafları ile süslemek, en sevdiyim şarkıların sözleriyle dolu notlarımı panoya yapıştırmak, odamı rengarenk ışıklarla donatmak istiyorum.Benim 7 yaşıma kadar kendi odam vardı, 7 yaşımda kardeşim oldu önceler annemlerin odasında kalırdı ama sonra büyüdüyü için benim odama sokuldu. Malesef böyle demek zorundayım çünki odamda başka birisi olmasını hiç sevmem. Buarada kendimden hiç bahs etmedim değil mi? Kusura bakmayın, benim adım Mercan, 18 yaşındayım,bildiyiniz klasik ergenlerdenim.
Nihayet eşyaların hepsi eve taşındı şimdiyse sadece onları yerlerine koymak kaldı. Sanki eşyaların nazıyla oynarmış gibi sadece onlarla ilgileniyordum. Eşyaları dizdikten sonra banyoya girip elimi-yüzümü yıkadım. Aynada dağılmış saçlarıma, sebebini bilmediyim bir şekilde dolmuş gözlerime baktım, havluyla yüzümü sildikten sonra şarkı kasetleriyle dolu rafımdan bir kaset aldım. Kaseti koydum ve mutfağa inip kendime bir kahve hazırladım. Tekrar odama girdim ışıkları kapatıp sadece odadaki loş ışıkların ve gece lambamın ışığında yorganın altına girip kahvemi yudumlaya-yudumlaya telefonda sosyal medyada gezinerek kasette çalan şarkıyı dinliyordum. Dışarıda acayip kar yağıyodu kahvemin bittiğini gördüm yenisini dökmeye üşeniyordum ama bir yandan da çok üşüyordum ve ısınmaya ihtiyacım vardı.Odamda kurduğum kendi dünyamı bırakıp gitmek istemiyordum ama yorganı üstüme atmış bir şekilde odamdan çıkıp kendime yeni kahve yapmaya gittim. Evdeki her kes uyumuştu bu yüzden sessiz olmaya çalıştım. Aferin Mercan dökdün kahveyi! Yarıuykulu bir şekilde kahve dökdüyüm için her yere dağıtmıştım. Hemen bir bez alıp sildim etrafı kendime kahve yapamadan yeniden odama gittim. Biraz daha telefonla oynadıkdan sonra başımı yorganımın altına sokup uyumaya çalıştım. Ben ilk defa uyuduğum yerde kolay-kolay uyuyan birisi olmadığım için yorganın altında sağa-sola çevrilmeye başladım. Nihayet 1 saatin ardından uyumayı başardım.
Gece 3 gibi bir sarsıntı hiss ettim babamın karısı gelip uyandırmaya çalıştı. Her zamanki gibi okula giderken beni dakikalarca silkeleyeceyini ve sonunda da üzerime bir bardak su döküp beni uyandıracağını sandım. Ama öyle olmadı bir kaç saniye sonra hızlı adımlarla odamdan çıktı gözlerimi hafifçe aralayıp nereye gittiğine baktım. Kapıya doğru gitti ve kapıda kız kardeşim babamın kucağındaydı. Hepsi hızlı adımlarla evden çıktılar saniyeler sonra kendimi fil gibi ağırlaşmış his ediyordum. Bunun bir kabus olduğunu sandım çünki bu kabus beni ışıklarla dolu şarkıların çaldığı odamdan alıp beni karanlık bir yere sürüklemişti. Üzerimde tonlarca ağırlık etrafımdan gelen yardım haykırıkları hepsi bana kabus gibi geliyordu. Dakikalar sonra başıma gelenlerin kabus olmadığını anladım, anladım ki beni ailemden evimden odamdan alıp götüren beni tonlarca ağırlığın altına sokan şey bir... Depremdi...Sevgili okurum, biliyorum belki çoğunuz beni tanımıyor bende yeni-yeni başladım zaten kitap yazmaya. Ama benim gibi bir kardeşinize destek olmak istemezmisiniz? Benim de bir başlangıç yapmama yardım edermisiniz? Bu kitapın ilham kaynağı da yazmaya başlama sebebim de sizsiniz. Kitabımı okursanız hiç bir şey kayb etmezsiniz aksine kazanırsınız. Kitapımı okurken zevk alırsanız lütfen yorum yazmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHV+R
RomanceAşk ne garip bir duygu değil mi? Dağın başında denizin dibinde depremin ortasında olurken bile engel tanımıyor. Normal evlerde normal sokaklarda normal şartlarda değil, enkazın altında ezilirken aşık oldum ona.