11, tuğlanın üzerinden kalktı birden. Arkadaşlarına "hadi artık kalkalım"der gibi bir bakış attı sertçe. Gözleri uzaklardaydı, birini beklermiş gibi dalıp gitmişti. Ama bir anda yerinden sıçradı, bir yere dikkatlice bakıyordu tüm fikrini oraya yönelterek. İki tane kız gördü 10 yaşlarında gibi, bir siyahlar içerisinde olan başörtülü kadının onları kocaman bir ağacın arkasına götürüp bi şeyler anlattığını fark etti. Oraya doğru gitmek isterken kolundan tutan elin sahibinin ağzından şu sesi duydu "abi nereye?"dönüp baktığında 8 numaranın yani Ferhatın söylediyini anladı.
"Siz burada bekleyin, ben az ileriye gidip gelicem."
"Her şey yolunda mı?" Ferhat tereddütkar bir sesle sordu.
"Merak etme, şu çocuklara bakıcam, iki dakikaya gelirim. "
"Peki, nasıl istersen."
11 numara kadının yanında duran çocuklara yaklaştığında kadın, çocukları siyah bir arabaya bindirip uzaklaşmaya çalışırken 11, bu kadının normal biri olmadığını anladı. Onun anladığı kadarıyla bu kadın yakınlarını arayan mazlum akraba kılığına girip bu bölgeye gelen hırsızlardan farksızdı.
O yüzden hemen Ferhatı çağırıb ekip arabasına bindiler. Dar ve kaldırımlarında çocuklar oturan sokakların arasından geçtiler siyah ve plakası türk plakası olmayan arabanı takip ederken. Sokaklarda insanlar olduğu için çok hızlı süremiyordu 11-lerin arabasının sürücüsü. Sık-sık birileri çıktığı için sokağa, hemen freni basıyordu arabayı kullanan kişi. Çıkmaz sokağa girdiklerinin farkında olmadıkları için sürücü hemen anlık olarak freni bastı takip ettikleri arabayla çarpışmamak için.
Arabadaki kadın ve yanında olan bir kaç adam arabadan indiler, sokağın sağ tarafında olan daha yıkılmamış olan beşkatlı binaya girip gözden kayb oldular. Çocuklarıysa arabada bıraktılar.
Bu kadar olayın olması yetmezmiş gibi bir de çocuk kaçırılma olayı eklendi üzerine. Ama ekip, çocukları arabadan alıp AFAD arabasına yerleştirdiler. 11, binanın içine girmeye çalışırken Ferhat yine kolundan yakalayıp şunu fısılfadı kulağına " şimdi o hırsızlardan daha önemli işlerimiz var, sevdiğimiz insanları bulmak ve işten kovulmamak için vakit kayb edemeyiz." 11 sakinleşti ve eliyle Ferhatın elini kolundan çekti çocuklarla birlikte yeniden çadırlara doğru ilerlediler. Çocukları bıraktıktan sonra 11, yeniden işe koyulmak istedi Ferhat ama durdu sadece yerinde.
"Davet mi bekliyorsun? Gelsene hadi!"
11 işlerinin ciddiyetinin çok farkındaydı ve bu yüzden elini çabuk tutmalıydı
"Bu gün çok yoruldun, hepimiz yorulduk, dinlenmeliyiz."
"Bana şaka yaptığını söyleme sakın!"
"Şaka yapmıyorum, ciddiyim. "
"Ben daha ciddiyim. Farkındaysan yarın amirin bize verdiyi sonuncu gün. İşe odaklan biraz."
"Tek başına hiç bir şey yapamazsın. Söz veriyorum, yarın her yeri didik-didik ararız."
"Tamam, tüm bu olaylar hepsi ard-arda geliyor ama bizim görevimiz dinlenmek değil, bizim görevimiz insanları kurtarmak."
"Biz de bir insanız. Ve bunu hak ediyoruz. Diğer tüm insanların yaptığı gibi."
11 yine sakallarını kaşıyarak derin düşüncelere daldı. Kaç günü toplasan belki bir saat bile uyumamıştır. Ama bu onun dinlenmesi anlamına gelmiyor. İşi buydu, yapmak zorundaydı. Ama içinde olan insanlık iç güdüleri dinlenmek istiyordu. Peki tamam, tamam birazcık dinlenmeyi o da hak ediyor.
"Peki, bu kez senin dediyin gibi olsun. Ama yarın erkenden kalkıp mutlaka onları bulacağız, söz mü?"
"Söz..."
Bir saat bile uyumak için yakınlarındaki çadıra girerken amir onları gördü ve yardımcısına şöyle dedi.
"Görüyormusun Murat. Bi de bana "yoşoyon insonlor vor, onloru bulucom" diyor. Aman ne kurtardın ne kurtardın. Oturup uyukluyorsun burda."
"Haklısınız amirim, onu kovucaksınız değil mi?"
"Tabi ki de. Ama birilerini bulamazsa eğer."
Amir bunu söyleyip hafif kah-kaha attı. Yeniden kendi çadırına girdi yardımcısıyla beraber. Daha haberi yoktu tabi hırsızlık olayından, haberi olsa bu kadar rahat olmazdı hemen bir önlem alırdı. Ertesi gün yeni bi gün ve belki de her şeyin deyişe bileceyi bir gün. Benim en sevdiyim bir laf vardır.
Dün artık bi tarih oldu, gelecekse yeni bir macera. Bu günse sana verilen bir hediyyedir, evlat...
Merhaba aşkolar, ilk hedefime ulaştım sayenizde. Yüz izlenmeyi geçti kitabım. İnanın çok teşekkür ederim. Bu bölüm için şarkı seçip yazmadınız yorumlara, biraz kırıldım. Ama olsun, ben size kıyamam bu yüzden yine koyucam şarkı sizler için. Buarada, yukarıya yazdığım lafın hangi filme ait olduğunu yazın yorumlara. Mutlaka beklerim. Hoşca kalınnnnnnnn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHV+R
RomanceAşk ne garip bir duygu değil mi? Dağın başında denizin dibinde depremin ortasında olurken bile engel tanımıyor. Normal evlerde normal sokaklarda normal şartlarda değil, enkazın altında ezilirken aşık oldum ona.