Uzun süre sonra ilk defa iyice bir uyku çeke bilmiştim karanlığın yaratdığı sessizlikle. Sonra rüyamın bana yaşattığı yerimden sıçrama hissiyle hemen uyandım. Diğerlerinin hala uyuduğunu görüp egolu bir şekilde onları da uyandırmak istedim.
"Arkadaşlar, kalkın."
"N'oldu ki?"
"Rüya gördüm."
"Bunun için mi kaldırdın bizi. Biz de gördük her halde."
"Bu öyle sıradan rüyalardan değil. Kocaman bir çinar ağacının altında oturmuş piknik yapıyorduk."
"Ne yani? Bunun için mi karne kazanmış küçük çocuk gibi koştur-koştur gelip bizi uyandırdın?"
"Devamını dinlesene! Ağacın altında 4 kişi değil, 5 kişiydik. "
"Yüzünü görmedin mi peki?"
"Hayır, arkası dönük bir şekilde oturmuştu."
"Yapma ya. Ne önemli bir rüyaymış bu. Niye bizi daha önce uyandırmadın? Hayatım tamamen değişti resmen. Çok sağ ol ya."
Alev benimle dalga geçer gibi eyleniyordu bir yandanda kızgın bakışlar atarak alt dudağını ısırıyordu.
"Neden dalga geçiyorsun? Neresi komik bunun?"
"Yav he he he. Sanki biz körüz de rüya görmedik." Hakan da diğerleriyle gülüşerek ekledi.
"Körler de rüya görür bi kere."
"Öyle mi bayan çok bilmiş? Bizim gördüyümüz rüyalarıda tahmin ede biliyormusun sen?"
"Hayır, ama anlatırsan, rüyanın anlamını çöze bilirim."
"Benim rüyalarımda çözülecek bi şey yok ki. Düpedüz rüya işte." Alev sanki bi tane ben rüya görüyorum onlar hiç görmüyor gibi davranıyordu.
"Anlat o zaman." Nedense anlatmasını zorla yaptırmak istiyordum ona.
"Tamam anlatayım. Rüyamda annemin gözlerimin önünde nasıl körpüden atladığını görüyorum mesala, nasıl 6 yaşındaki bir çocuğu kendine bakmak zorunda bıraktığını görüyorum, nasıl beni daha yabancısı olduğum dünyada yanlız bıraktığını görüyorum, sikik babamın üzerime nasıl bir borç bıraktığını beni katil olmaya mecbur ettiğini görüyorum. Hadi çöz bakalım rüya da diyemeyeceyim kabuslarımın anlamını."
Alevin kızınca nasıl küfür ettiğine mi şaşırayım yoksa böyle korkunç bir hayatının gerçek olduğuna mı, bilemedim.
"Tamam anlıyorum, acın büyük ama bir tek annesiz kalan sen değilsin!"
"Aa, nasıl anlıyorsun acaba acımın ne kadar büyük olduğunu?"
"Sen de annenin eşyalarını üzerinde taşıyorsun benim gibi, sen de gündüzler mezarını ziyaret edip geceler onu yıldız yerine koyup konuşuyorsun sabaha kadar, kendi dünyana kapanıp sadece onu düşünüyorsun, okulda bile görünmez olmaya çalışıyorsun benim gibi, insanların seni annen öldüğü için zavallı yazık yerine koymasına dayanamıyorsun. Onlara "Benim annem ölmedi tamam mı? O hala benim kalbimin en derininde yaşıyor."demek istiyorsun. TC kimlik numaranda babanın ismi yazsa da "Ben annemin kızıyım" demek istiyorsun. Babanın soyadının taşısanda annenin kızısın hala, o ölsede. Çocukken onu nasıl kızdırdığını, nasıl veliler toplantısında rezil ettiğini hatırlayıp kendinden nefret ediyorsun benim gibi."
Sanki dediklerim tıpatıp onu anlatıyormuş gibi susarak düşünmeye başladı. Annesini kayb eden her kes bu acıları yaşar bu duyguları hiss eder benim gibi. Babasını kayb edenlerin ya da her ikisini kayb edenlerin acısını bilmem ama tek bildiyim şey bir kaybın insanı çok kötü bir hale sokması. Ben, Alev ve Volkan aynı hisleri geçiriyoruzdur ama Hakanı bilmem. Biz annemizden mahrum kalmışız oysa annelik hissinden yoksun kalmış.
Burada kaldığım süre içerisinde büyüdüyümü fark ettim, geliştiğimi, hayatı sorgulamaya başladığımı fark ettim. Bu hayattaki amacım neydi, kimdim ben, kimin kızıydım işte bunları öyrendim. Hepimiz biliriz kim olduğumuzu, mesela ben Mercan Karalan böyle deyince kendini tanıtmak ne kadar kolay geliyo değil mi? Ama öyle değil işte mesela ben beni tanımak isteyen birine "Ben annesi trafik kazasında ölüp babası ikinci kez evlendiyinde kendini bahçemizde olan tavuk hininden atmaya çalışan bir manyak salağım."desem tabi ki her kes benden uzak durur. Bazı anlar vardır, o anlarda insan gerçek kimliyini gizlemek zorunda kalır. Ama sonra, sonra ne olur biliyormusun? O kadar çok saklamış ki, kayb olmuş sonra. Kim olduğunu, kimin kızı olduğunu, kime benzemeli olduğunu unutmuş, kayb etmiş. Ben artık saklayamıyorum.
İnsan tanımadığı birisine daha kolay açıklaya biliyormuş gerçek kimliyini.
Ben de bunu anladığım için rahat anlata bileceyimi düşündüm tanımadığım insanlara. Yıllarca kabullenemedim, söyleyemedim kim olduğumu. Bu yüzden insanlarla iletişimi bıraktım, belki de...
Selammmmmmm canikolar 💞. Size çok minnettarım. Bana çok güzel destek oluyorsunuz. İyiki varsınız.🥳 Yorum da yazarsanız beni dünyanın en mutlu insanı edersiniz. Yeni bölümler gün içinde 1-2 kez gelecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHV+R
RomanceAşk ne garip bir duygu değil mi? Dağın başında denizin dibinde depremin ortasında olurken bile engel tanımıyor. Normal evlerde normal sokaklarda normal şartlarda değil, enkazın altında ezilirken aşık oldum ona.