Hello everyone. Ne cringe giriş oldu değil mi? Sanarsın burada youtube videosu çekmek için kalıyorum. Hani var ya "bir gün boyunca arabada kalmak "gibi videolar. Hiç sevmem, gerçi ben insanların çok sevdiyi şeyleri hiç sevmem. Bana sıkıcı geliyor, çok sevilen şeyler. Mesela, BTS, BLACKPİNK tüm kızlar bayılıyo ama ben anlayamıyorum "bu kadar sevilecek neyleri var?" diye.
bu, benim blackpink fanı olan saçma arkadaşım
Ben okulda da diğer çocuklar gibi okulun en havalı çocuğunu değil, hep köşede oturan, kimseyle konuşmayan, sadece müzik dinleyen çocuğu merak ederdim. Benim için her kes tarafından önemsenen çocuk değil, umursanmayan çocuk önemliydi. Çünki o "önemsenen çocuk"a bi şey olsa her kes koşa-koşa gider ama hep "kıyıda-köşede oturan çocuk"a bi şey olsa kimsenin umrunda olmaz. Gerçi ben de kıyıda-köşede oturan çocuk olurdum genelde. Sevdiyim derslerde ben de dersle ilgileniyordum. Ama diğer derslerde kıyıda-köşede oturan çocuklar gibi sessiz bir yere çekilirdim ve kendi işlerimle meşkul olurdum. ( Meşkul olduğum işler ya resim çizmekti ya telefonla oynamaktı ya da masanın altından gizlice yemek yemekti. ) Bazen "zorba kızlar" benimle alay ediyorlardı ama hiç kimseyle işim olmadığı için onları umursamıyordum. Ve çatlıyordular, her okulda olduğu gibi tüm kavqaları kızıştıran ve kapak laf soktuğunuzda "ooo" diyen erkekler beni destekliyordular kızlar benimle alay etmeye başladıklarında.
Neyse, tabi ki depremin içindeyken size okulda olan cringe anılarımı anlatmayacayım. Şu "cringe" sözüde benim dilime dolandı Alev sayesinde. Aleve büyük bi teşekkür borçluyum onun sayesinde söz ihtiyatım daha çoğaldı.
Söz ihtiyatıma eklenen yeni kelimeler ve cümleler:
1. Sikik
2. Cringe
3. Siktiğimin çocuğu
4. Bazlama suratlı geri zekalı seni
5. Ay, acıların çocuğu, zavallı
6. Yavş..
Neyse, ağzımı pardon beynimi bozmayım şimdi. İşin enteresan tarafı ben bu kelimeleri hiç duymamıştım. Acaba uyduruyormuydu? Belki Hakandan sorayım mı ki "Hakan, sen sikik kelimesinin anlamını biliyormusun?" Çok saçma olur, ben de rezil olurum.
Tam bu sırada kendimden istemsizce dudaklarım hafifçe aralanmaya başladı. Ve ağzımdan şu soru çıktı. "Hakan, yavş..."Alev hemen hızlı bir şekilde eliyle ağzımı kapattı. Sanırım ne demek istediğimi anlamıştı. Şurada ölsem bu kadar çabuk davranmazdı, eliyle ağzımı kapattı kadar.
"Sen daha küçüksün, bebeğim. Şimdilik benim söylediklerimi bi öyren, sonra anlamlarını da öğretirim sana."
Alev dalga geçer gibi gülümseyerek bir eli de ağzımı kapatmış halde söyledi.
"Ya Alev, bırak kızı. Belli ki derslerine iyi çalışıyor. İzin verde öğreteyim. "
Hakan bana sırıtan gözlerle bakarak konuştu.
"Ya aslında hiç gerek yok. Siz zahmet etmeyin. "
Durumu toparlayım diyordum. Kızım nasıl toparlayacaksın? Sıçtın batırdın her yeri!
Sonra Hakan gülerek acemi öğrencisine yani bana yakınlaştı ve kulağıma o mübarek kelimenin anlamını fısıldadı. Yani biraz sarstı beni, bu yüzden size söylemeyeceyim anlamını. Belki siz bilirsiniz, ama ben 18 yaşıma geldim ve doğru düzgün küfür bilmiyordum şimdiye kadar.
Gidip dağın tepesine tırmanıp bağırmak istiyorum şu öğrendiklerimi. Çocukken hep yeni bi şey öğrendiyimde yüksek bi yere çıkıp bağırırdım onu. Mesela annem öldüyünde de öyle yapmıştım. Tüm sesim yankılanınca hoşuma gidiyordu, beni dinleyen yoktu ben de derdimi dağa taşa anlatayım dedim. Belki sesim yankılanınca annem beni duyardı göklerden. Çünki ruhunun kulakları gözleri var sanmıştım. Beni duyar, görer ama benimle konuşamaz sanmıştım. Bazen rüyalarımda konuşuyordum onunla ama o bana cevap vermiyordu. Allahtan tek dileyim "Allahım, annemin ruhuna dil ver de onunla konuşayım"dı. Evet, annemin dirilmesi değildi dileyim. Çünki bunun gerçek olmayacağını biliyordum. Çocukken şimdikinden daha çok biliyormuşum meğer. Burada ne dağ göre biliyorum çıkıp bağırmak için, ne de yıldızımı göre biliyorum onunla konuşmak için. Bir yerde mahsur kalmak için illa demir parmaklıkları olmasına gerek yok ki. Biz mesela, şu anda mahsuruz aslında ama demir parmaklıklar olmadan, enkazın altında mahsuruz sadece. Ama bu "hapishane"nin bi bekçisi, görevlisi yok. Kapısı onun kilidi de yok bu hapishanede. Burada sadece mahkumlar var, suçlarının ne olduklarıysa belli değil...
Hayatımın anlamları, nasılsınız? Size çok güzel bi teklifim var. Yorumlarada kendinizi belirtin. Ve yorum yazan ilk yirmi kişiyi takip edicem, siz de beni takip edersiniz ve karşılıklı takipleşiriz.
Note: ben bi kişiyi takip edip, sonra o da beni takip edince o kişiyi takipden çıkmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHV+R
RomanceAşk ne garip bir duygu değil mi? Dağın başında denizin dibinde depremin ortasında olurken bile engel tanımıyor. Normal evlerde normal sokaklarda normal şartlarda değil, enkazın altında ezilirken aşık oldum ona.