2.bölüm-Tonlarca yükün altında

23 13 0
                                    

Depremin altında geçirdiyim ilk dakikalar bana büyük şok yaşatmıştı. Daha evimizin tadını çıkaramadan başıma yıkıldı. Beni en sarsıtan şeyse ailemin beni nasıl bırakıp gittikleri olmuştu. Enkazların altında bir başıma kalmıştım tabi etfarda olan benim gibi acı çeçen insanlar dışında. Tanımadığım insanlarla aynı acıyı çekiyor aynı derdi paylaşıyorum. En azından bacağımı enkazın altından kurtarmaya çalışırken yanımdan "Lütfen kıpırdama" diye bir ses duydum. Yanıma baktığımda bir kız vardı benim yaşlarımda ona "Neden?" Diye sorup kaşlarımı çattım.

"Beton parçası ikimizin ayağının üzerine düşmüş, sen kıpırdarsan benim üzerime, ben kıpırdarsam senin üzerine devrilecek. "

"Ama çok acı çekiyorum, kurtarma ekipleri gelene kadar dayana bilirim sadece. Ne zaman gelirler bizi kurtarmaya?"

"Hiç bi fikrim yok."

Kız çok çaresiz görünüyodu. Belki tanışıp kaynaşırız diye ismini sormak istedim. Sanki tanışsak ne deyişecek? Ama olsun, belki bir-birimizin hayatını kurtarmış oluruz. Bu yüzden sordum:
-Adın ne?

-Ne önemi var ki?

-Olsun yinede söyle.

-Alev, peki ya seninkisi?

-Mercan, tanıştığımıza memnun oldum. Ama keşke böyle bir ortamda tanışmasaydık.

-Keşke. Seni ilk defa görüyorum, yeni mi taşındın?

-Evet, hatta dün taşındık. Daha evimin tadını çıkaramadan...

  Konuşmayı kesdim. Evimizi alırken ilk defa bu eve girdiyim aklıma geliyor, burada ne güzel anılar biriktirecektim. Ne güzel kahvaltılar edecektim, balkonda oturup karı izleyerek kahve içecektim. Neden tüm hayellerimde kahve var? Türküm ben öyle olucak tabi. Ama fena acıktım bu yüzden bizden 3-5 metre uzağımızda olan bir adama "Pardon sizde yiyecek bi şeyler varmı?" Sorduğum soruya bakın sanki açık büfe burası. O da sert bir şekilde "Koyun can derdinde kasap et" dedi.
"Zaten yiyecek bi şeyleri olsa bile sana vermezler." Alev bana bakıp hafifçe gülerek söyledi.

"Biliyorum zaten, sadece şansımı denemek istedim." Umutsuzluğa kapılmadan söyledim.
   Sonra bir kaç saniye Aleve baktım boynunda altın renginde bir kolye vardı ve kolye "M" harfiydi. Kendi-kendime "Mercan sana ne kızın kolyesinden?"-dedim. Ben her şeyi merak eden bir insanım etrafda da merak edilecek bir şey olmadığı için merak ede-ede bunu ettim.
"Alev senin boynundaki kolye neden"M" harfi?"

"Annemin ismi Menekşe o yüzden."

Aptal Mercan, niye soruyosun? Sana ne? Şuna bak şimdi de kafamın içindeki ses diyo ki,"Neden annesi, babasına n'olmuş?" Utanmaz-utanmaz sordum da bunu.

"Anneni daha çok mu seviyosun?" Düşündüyümden bile daha aptalca sordum soruyu.

"Ben sadece annemi seviyodum zaten."

"Dum niye? Şimdi sevmiyomusun?" Tanımadığım bir kızla aramda geçen dialoğa bakın.

" Annem öldü. Anlıyomusun. Hem sana ne? "

Ben de arsız-arsız dedim ki "Anne ölünce sevilmiyomu?" Kız sustu anladı ki, ben susmayacağım. Sanırım bana bi tane yağlı tokat atmak istedi ama bi şey yapmadı. Benim de yaralı yerim anne ama sorduğum soruların arsızlığına bakın. Ben de biraz susmaya karar verdim hem geriye kalan 3-5 nefesimde boşa gitmesin. Ama Alev benim kafamda soru işareti kaldığını anlayıp konuşmaya başladı-

   "Benim babam kumar oynuyodu belki de hala oynuyo ondan haberim yok. Milyonlarca dolarları borç yapmıştı, sonra o şerefsiz kaçıp gitti. Bir gün bir adam gelip kapımıza dayandı baba bile diyemeyeceyim adamın borcunu annemin ödemesi gerektiğini söyledi. Annem başından beri biliyodu borcu ödeyemeyeceyini bu yüzden bi körpüden atlayıp i#tihar etti.

 Annem başından beri biliyodu borcu ödeyemeyeceyini bu yüzden bi körpüden atlayıp i#tihar etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben daha 6 yaşımdaydım ve beni bir yurda yerleştirdiler."

"Peki babandan hesap sormadınmı?"

"Soramadım. 16 yaşımdayken biri kapıma dayandı ve babamın borcunu benim ödemem gerektiğini söyledi. Ben ödeyemem tabi ki, ben de babamı bulamadığım için borcu olan adamı öldürdüm. Ve 2 yıl hapis yattım 1 hafta önce çıkmıştım ki, şimdi buradayım."

Bu kadar korkunç bir şeyi hiç bir şey olmamış gibi anlattığı için şok içindeydim. Her şeyden acıktığım için şoktan da acıktım bu yüzden açlığımı bastırmak için uyumaya çalıştım. Soğuktan tir-tir titriyodum ve acıdan da uyuyamıyordum. Keşke babam yanımda olsaydı da bana "İyi uykular prenses" deseydi...

Sevgili okurlarım,size ne kadar teşekkür etsem az. Okuyosunuz kitapımı yavaş-yavaş bu bile benim için büyük bir şey. Yorum da yazsan çok sevinirim çünki bu kitapı okurken ne hisler geçirirsin, bana sormak istediyin bir şey varmı? Bilmek isterim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...canımın içi...❤

MAHV+RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin