"ÖYLE UMUYORUM!"

352 66 11
                                    

Dişlerini göstererek merdivenlerden çıkarken bir daha kapı çaldı Batu çıktığı merdivenleri hızla indi.Hem beni unutmuştu hem de üstümde sadece iç çamaşırları olduğunu kapıyı sinirle açtı ve sonra beni hatırlamış gibi bana döndü. Üç kişi sadece birbirimize bakarken zaman durmuş gibi hissettim.

***

-Batu!

Burağın kızgın bakışları arasında söyledikleri hiç iyi şeylere işaret etmiyordu. Batu bir bana bir Burağa bakarken her şey çıkmaza sarıyor gibi hissediyordum. Gelenin Asu olduğunu düşünmüştüm büyük ihtimal Batu da öyle... Ama Buraktı ve üstümde iç çamaşırlarım ile Batu'nun evindeyim kim bilir neler düşünüyordu. Arka koltuğa uzanıp üstüne çay dökülen tişörtü geri giydim. Sadece bakışıyorduk. Sessizliği bozan Burağın Batuya attığı yumruk oldu. Benim çığlık atmamla dönüp bana baktı. Korkuyordum içimi bir korku kaplamıştı. Burak kızgın bakışlarını benim üzerimden alıp geri Batuya baktı ve bir yumruk daha geçirdi. Batu hiç bir şey yapmıyordu. Peki ya Burak neden Batuyu dövüyordu? Benim bağırışlarım arasında Batu'nun yüzü tanınmayacak hale gelmişti bile... Burak Batu'nun üstünden doğrulup yanıma geldi. Ben artık duygu karışımları yüzünden titremeye başlamıştım. Ne yaşıyorum ben ya? Burak yanıma gelip kolumdan sıkı bir şekilde tuttu. Hep kol kol hep kol yani o kol Burak senin nerelerine....... Konuşturuyor beni ya. İlk defa bu kadar sıkı tutuyordu. Galiba gerçekten korkmalıyım. Kolumu iyice kavradıktan sonra bana baktı gözlerindeki ateşin söndüğünü hissettim bana yaklaştı yaklaştı. Gözlerim ona korkuyla bakıyordu. Bana daha çok yaklaştığında içimdeki korku bir anlığına da olsa dinmişti. Nefeslerimiz birbirine karışırken onu ittirdim. Beklemiyor olacak ki geriye doğru istemsiz birkaç adım attı. O bana yakınken bazen kendimi kaybettiğimi düşünüyorum. Sinirleniyorum yüzünü görmek bile tuhaf bir şekilde midemi bulandırıyor. Kolumu daha sıkı kavrayıp beni sürüklemeye başladı ayaklarımla her ne kadar direnmeye çalışsam da sürüklüyordu işte. Batu'nun yüzünü yakından gördüğümde daha da çok korkmuştum. Kapıdan dışarı doğru çıktığımızda ayağımla direnmeyi bırakıp Burağın tutmadığı o güzel kolumun ucundaki elimi 5 kardeş yaptım sonrada bütün gücümle saliseler içinde Burağın yanağına geçirdim. Elmacık kemiği allık sürmüş gibi kızarırken tüm gücümle eve koşup kapıyı hızlıca kapattım. Kapının arkasında derin derin nefes alıp verirken ağzı beş karış açık bir  Batu ile karşılaştım. Gözlerimdeki yaşlara engel olamıyorken Batuya doğru atıldım ve sarıldım sımsıkı sarıldım. Oda kollarını yavaşça bana dolayıp beni sımsıkı sararken kendimi huzurlu hissettim merak etmeyin canım ona aşık filan değilim birilerine sarılmak hep bana huzur vermiştir. Sessizce fısıldadım

-Çok korktum.

Ve hıçkırıklarımda bana eşlik etmeye başladı.

-Korkma ben varım yanında...

O an  biraz önce Buraktan dayak yiyip kendini koruyamayan bendim zaten demek geldi içimden... Demedim öyle bir şey tabi ki de...

Batu'nun yüzü konusunda ise evdekilerle elimden geldiğince iyi yapmaya çalıştım. Yaparken çok tuhaf baktığını fark edip güldüm.

-Neden güldün Azra?

-Sanki aç bir ayıymışsın da biraz sonra beni yiyecekmişsin gibi bakıyorsun.

O da bu sözlerim üzerine hafif bir kahkaha atıp

-Ona aşkla bakmak deniyor Azram.

dedi. Ben kaşındaki kanı silerken yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Bu erkekleri anlamak cidden zor yani. İki dakika duramıyorlar.Kaşına sürdüğüm pamuğu alıp ağzına soktum. Bunun üzerine tükürmeye başladı bende güldüm. Daha sonra burnundan akan kanı silerken elimden tuttu.

-Ne oldu? Yoksa acıttım mı?

dedim şaşkın tavırlarımla elimi aşağı indirip bana yaklaşmaya başladı. Evet yaklaşmaya başladı. Bu aralarda mıknatıs gibi önüme geleni çekiyorum ya. Bu sefer yine olmaz elimdeki pamuğu yere atıp banyonun kapısını sertçe çarptım ve hatırladığım koridorlardan giderek uyandığım odaya vardım. Kapıyı açıp içeri girdim gece lambası hala yanıyordu. Kapıyı çarpabileceğim en sert şekilde çarpıp kapıyı kilitledim. Anahtarı da alıp bahçeye fırlattım. Birkaç dakika sonra uyandım ve kafama vurmaya başladım. Hangi akla hizmet anahtarı dışarı attım acaba neyse biraz kafamı dinlerim diyerek yatağa oturdum. Okul çantam gözüme çarpınca yarın ki tarih sınavım aklıma geldi bende kitaplarımı çıkarıp hem inek öğrenci olarak hem de kafamı şu son zamanlarda olan olaylardan uzaklaştırmak için çalışmaya başladım.

Burak'tan

Azra beni bırakıp gidince bunu kendime yediremedim. Yolda giderken gördüğüm küçük bir parka oturup sigaramı yakıp içime çektim. Dışarı vermedim şu hayatta her zaman yaptığım gibi içime çektim ve içimde hapsettim. Batu ile takılıp kafa dağıtmak için gitmiştim ama tam tersini yaptığım kesin... Azrayı o halde görünce Batu ile şey yaptığını düşünemeden edememiştim. Ama şu an düşündüm de o öyle bir kız değil. Ama Batu'ya gitmesine ne demeli peki. Ne oluyor bana bilmiyorum. Azra o halde görünce sinirlerime engel olamadım. Yine o saf kokusunu içime çekdiğimde yine kendimi kaybetmiştim. Beni ittirdiğinde içimde bir yerlerde fırtınalar koptu. Kendimi çok kötü hissettim. Ah şimdi yanımda olsa da doya doya koklasam o kokusunu gözlerinin içindeki o duyguları görsem. Bir kez daha öpsem onu sımsıkı sarılsam ona. Seviyom mu yoksa lan ben? Azra,bu ad bana çok şey ifade ediyor artık. 'Saçmalama oğlum!' diyen iç sesim bana yardımcı olmaya çalışsa da orada basbaya kıskanmıştım. Kıskanmak ve ben,çok saçmalıyorum bu aralar. Ama Azra diğer kızlardan benim için çok farklı acayip farklı abi. Cidden. Böyle tuhaf şeyler hissediyorum. Ona bir şey olduğunu düşününce kalbim sıkışıyor. Batuların evde onu öyle görünce içimde fırtınalar koptu sanki Azra benimmişte Batu bunu değiştirmeye çalışıyormuş gibime geldi. Neden?

-Abi sen baya aşıksın!

dedi arkamdan gelen alaycıl ses. Ben şaşkın şaşkın ona bakarken aynı anda söyledik.

-Sesli düşündüm.

-Sesli düşündün.

İkimizde gülümserken gelip oturduğum banktaki boş tarafa yerleşip yanımda duran sigara paketimden bir sigara alıp yaktı. Tam adama kızacaktım ki konuşmaya başladı.

-Kimi nasıl seviyorsan baya aşıksın. Fark etmiyorsun çünkü fark etmek istemiyorsun. Neden adamım neden istemiyorsun?

-Seversem acı çekerim.

-Yanlış düşünüyorsun bence... Düşünsene senin bütün güzel anılarında ,onun bahsettiğin o saflığı var. Bir düşün sonra bir daha düşün sonrada ne yapman gerektiğine karar ver.

-Galiba haklısın.

deyip kafamı adama doğru çevirdiğimde orada olmadığını fark ettim. Ayağa kalkıp etrafıma baktım ama park bomboştu etrafta da kimseler yoktu. Sigara paketini açıp baktığımda sigara sayısının aynı olduğunu gördüm. O adam sigara içmemiş miydi? O zaman sigara sayısı neden aynı. Aklım benimle oyun oynuyor galiba. Ya da deliriyorum. Azra bunu bana yapan sensin kızım ya. Beni deli ediyorsun, kokun,gözlerinde gördüğüm duygular, her şeyin... İşte o akşam fark ettim ki ben fark etmeden sevmişim bu kızı hemde baya çok sevmişim. Peki o nasıl benim olacaktı. Batu yıllardır dertleştiğim can dostum onun sevdiği kızı sevmem işleri daha da zorlaştırıyordu. Kolay seviyorum demezdi. Hatta hiç bir kızı ailesi ile yaşadığı eve koymazdı bile. Burak ne yapsın şimdi? Sevmesin mi? Sevmesin Burak Batu ile ikimiz durduk durduk sonrada bula bula gittik aynı kızı bulduk. Peki ya Azra kimin olacaktı? Benim olmalıydı. Öyle umuyordum.

----

KOPYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin