KOPYA

"EN YAKIN ARKADAŞ?"

(Multideki video gelecek bölümden ipucu :))

-Ömer abi diye konuştuğun korkutucu laflar söylediğin o kişi kim? Sen neden öyle konuşuyordun ki? Ömer ile ne yapıyorsunuz? Kimi arıyorsunuz siz?

-Ömer Abi ...........................................................................

***

-Ömer Abi-

Evet sözü bölündü neden biliyor musunuz? Çünkü çalmaması gereken anda çalan saçma sapan bir telefon yüzünden. Çalacak zaman mıydı yani? Derin nefesler alarak arka cebinden telefonu çıkardı.

-Ömer Abi, önemli olabilir açmalıyım. Pardon!

dedi ve telefonu açtı.

-Efendim Abi?

-..............................................................

-Evet oydu.

-...............................................................

-Nasıl iş tamam mı yani?

-.......................................

-Tamam ben hemen geliyorum. Yetişirim,yetişirim.

Ay hiçbir şey anlamıyorum ben. Neyden bahsediyor bu Burak! Ah bir söyleseydi ne haltlar yediğini... Burak hızla arabadan indi. Neler oluyor yahu? Hızla bende aşağı indiğimde hiç bir şey demeden arabanın şoför koltuğuna oturup kapıyı kapattı. Burak arabasıyla hızla otoparktan çıkarken sadece bakakalmıştım. Gözlerimi kıstım ve söylendim.

-Pislik çocuk,malak!

Yavaş yavaş plaja yürümeye başladım bir yandan da düşünüyordum. Burak bana cidden aşık mıydı? Gerçi bunu öyle çok büyük bir şeymiş gibi büyütmeye gerek yok. Bu devirde önüne gelen aşık oldum demiyor mu? Yıllardır erkeklerle konuşmam yok denecek kadar azdı. Liseye geçtiğimizde şu hayatta bir adım daha büyümüştük evet ama; biz insanlar işte büyümeyi de diğer her şey gibi yanlış anlamıyormuyduk. Lisede sürekli el ele dolaşan çiftleri ve beraber gülüp eğlenenleri görüyordum. Onlar için büyümek belki de daha fazla eğlence ve eğlencenin getirdiği daha fazla acıdan ibaretti. Benim için ise büyümek sorumluklarımın artmasıydı. O okuldakiler gibi değildim benim tek aşkım derslerimdi birde en yakın arkadaşım İpek! İpek neden birdenbire bu kadar çok değişmişti ki? Hangi konulardan hangi konulara atladım bende. Elime yüzüme suyu çarpayım bir, kendimi kötü hissettim. Lavaboya tam girecekken İpek ile Ezgi'nin bir şeyler konuştuğunu duydum. Onları dinledim desem beni ayıplar mısın? Ayıplamayın canım merak işte!

-Ezgi Batu ile aram arkadaşlığın ötesine geçecek gibi durmuyor.

-Sadece sabır tatlım.

dedi dudağına pembemsi rujunu sürerken.

-Ezgi, Azra benim en yakın arkadaşım ve onunla aramın bozulmasını istemem.

-İpekcim canım benim Batu istemiyorsun galiba? Azra Azra diye sayıklıyorsun da!

-Ezgi Burak'a yakın davranmam Batu'yu bana getirecek gibi durmuyor. Hem Burak'ı bıraktım sizinle neden yakın oluyorum ki ben? Azra ile aram gitgide kötüleşiyor. Onunla konuşmama neden izin vermiyorsun.

-Aaa üstüme iyilik sağlık ben izin vermiyormuşum. Duyanda seni tehdit filan ettim sanacak. Batu'yu istemiyorsan Azra ile konuşabilirsin canım.

-Ezgi sen beni planların için kullanıyorsun resmen. Batu'yu filan istemiyorum Azra benim için daha önemli.

-Tabi o konuştuklarımızı duyduktan sonra sen onun için Burak'tan daha önemli olur musun bilemem!

dedi. Nasıl ya bu kız benim onları dinlediğimi nasıl anlamıştı.Yanımdan geçerken omzunu hızla bana çarpmıştı. Lavaboya hızla girdiğimde İpek'in gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ağlamış mıydı? Yoksa ağlamaya hazırlık aşamasında mıydı? Tam tahmin ettiğim gibi en yakın arkadaşım en nefret ettiğim kızla iş birliği yapmıştı hem de Batu için.