Hepimiz birbirimize bakarken telefonum çalmaya başladı. Hızla çantamın dibindeki telefonuma ulaşıp açtım. Kalın bir erkek sesi ile içime bir ürperti düştü.
-Azra Akay?
-Evet benim.
Telefondan gelen derin bir iç çekiş ve benim kalbimin atışlarının hızlanması. Elim istemsizce Burağın elini tutarken oda sıkıca tuttu benim elimi.
-Anneniz vefat etti.
Pat diye söyledi.Pat diye söylenir mi? Çok normal bir şey sanki. Boğazımda bir yumru oluştu. Tepki vermedim,konuşamadım. Telefon elimden düşerken sessizce kendime fısıldadım.
-Annem!
----Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir ışık gözlerimi açmama engel oluyordu. Gözlerimi açmayı başardığımda etrafıma bakmaya başladım. Herkes bu küçücük hastane odasının içine doluşmuştu. İpek,Batu,Burak,Ezgi,Asu,İpeğin anne ve babası,babam,annem herkes buradaydı. Bir dakika annem? Nasıl? Yoksa öldüm mü ben? Herkes kendi aralarında konuşuyorken Batu'nun uyandığımı fark etmesi ile herkes bana döndü. Annem başucuma gelip alnımdan öptü. Rüya mıydı? Yoksa gerçek mi? En son bana annemin öldüğünü söylememişler miydi? Yastık ile sırtımı dikleştirdiklerinde hepsi aynı anda klasik sorularını sordular
-İyi misin?
Herkes birbirine baktıktan sonra cevap bekler bir şekilde tekrar bana döndüler. Konuşacak halim pek yoktu. Ondan sadece kafamı salladım bunun üstüne hepsinin yüzünde bir tebessüm belirdi. Ezgi ve Asu bu durumlara dahil değil tabi ki! Bir kaç dakika sonra herkes odayı boşalttı annem ile tek kaldığımızda annem başımı okşadı. Sesimin duyulacak düzeyde çıkmasını sağlayarak
-Anne sen iyisin öyle değil mi?
diye sordum. Annem alnıma uzun süreli bir buse kondurduktan sonra gülümsedi.
-İyiyim ben kuzum. Esas sana ne oldu? Doktor bazı duyguları aşırı yaşamandan kaynaklandığını söyledi.
-Anne ben yaşıyorum hayattayım sen de öylesin değil mi? Bu bir rüya olamaz değil mi?
-Kuzum nereden çıkarıyorsun böyle şeyleri? Neler olduğunu anlatır mısın?
Anneme telefonda olanları söylediğimde bana birinin şaka yapmış olabileceğini söylemişti. Ama kim yapardı ki böyle saçma bir şakayı? Annem biraz uyumam için odadan çıktığında düşüncelere dalmıştım. Hayatım mükemmeldi İpek ile harika vakitler geçiriyorduk. Hafta içleri bol bol ders çalışıyorduk hafta sonlarını ise annem ve babamla geçiriyordum. Hayatım mükemmeldi çok fazla düzdü biliyorum ama mutluydum. Bir de şu anki durumuma bakın! Yıllardır İpek ve benimle dalga geçen grupla bir sürü olayımız olmuştu. Burak beni iki defa öpmüştü. Batu ile İpek sevgili olmuştu. Hem Batu'nun hem de Burağın evinde kalmıştım. Bende ki cesaretlere bakın. Ezgi beni hırpalamıştı. Batu beni seviyordu. Burak hatırlamayacağımı düşünerek beni sevdiğini söylemişti. Bir ara Rüzgar delisi çıkmıştı. Rüzgar denince yüzümde oluşan istemsiz gülümsemeyi yok etmem imkansızdı. Seviyodum o çocuğu çok eğlenceliydi. Yaşadıklarım yaptıklarım hiç benlik değildi sanki başka birine dönüşüyordum. Eski Azra ve Yeni Azra olarak ikiye ayrılmıştım resmen. Kapının tıklatılması ile düşüncelerimin içinden çıkıp, kapıya baktım. İpek gülerek bana bakıyordu. Yanıma gelip sımsıkı sarıldı.
-Kızım ya senin annenden izin almak ne kadar zormuş ya!
-Öyledir.
dedim gülerek.
-Azram seninle konuşmam gereken önemli konular var canım benim.
-Ne gibi İpeğim?
-Tamam söylüyorum.
-Hadi!
Bu kızda ağzındaki baklayı çıkaramadı bir türlü ya. Acaba Batu ile ilgili bir şey miydi? Yine mi aramız bozulacaktı? Ne düşünmem gerektiğini bilemedim ben şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOPYA
Literatura FemininaAzra,hayatında hiç bir erkeği sevmemiş kendi halinde bir kız... Batu,aşık olduğu Azra'dan karşılık görebilecek mi? Burak, yeni yeni sevdiği Azra'yı engelleri yok sayarak kendine bağlayabilecek mi? Tek bir kopya kağıdının her şeyi altüst etmesi inanı...