Sasuke günahlarından arınmalı ve kim olduğunu bilmeliydi. Yıllarca ailesinin intikamını almak için yaşamış, etrafında kim varsa uzaklaştırmıştı. İçindeki intikam ateşi onu beslemiş, sahip olduğu her yeni beceri onu abisiyle karşılaşacağı güne hazırlamıştı.Sasuke karanlıktı. Dibi görünmeyen bir kuyu, yakınında ne varsa acımasızca yıkıp parçalayan rüzgardı. Yıllar boyunca içindeki ateş büyüyüp onu yakarken o bunu asla umursamamıştı. Onun karanlığı kendisini şefkatle kucaklayan bir anne gibiydi. Karanlık onu yutmuş o ise bundan hiç rahatsızlık duymamıştı. Güçlenmek için Orichimaru'nun yolunu takip ederek sayısız insan katletmişti. Orichimaru denilen kişi zamanında üç efsanevi Ninjadan biriydi, ama zamanla güç hırsına yenilmiş ve yaptığı yasak deneyler yüzünden köyden dışlanmıştı. Sonrasında hayatını hep saklanarak, insanlardan uzak deneyler yaparak geçirmişti. Zamanında abisinin vücuduna ve gözlerine sahip olabilmek için onu tuzağa düşürmeye çalışmıştı. Abisi bunu fark ederek onu etkisiz hala getirmekle tehdit ettiğinde, Orichimaru gözlerini Sasuke'ye çevirmişti. Chunnin sınavlarında (bu sınav seviye atlama sınavıydı ve oldukça zordu) karşılarına çıkarak kendisini ilk defa o gün Sasuke'ye göstermiş ve yakında kendisini daha da güçlenme arzusuyla bulacağını, kendi ayaklarıyla ona geleceğini söylemişti.
Dediği olmuştu da.
Son görevlerinden döndükten sonra hastanede Naruto'ya içinde onu yiyip bitiren hırsla var gücüyle saldırmış, onu öldürmek isteyecek kadar gözü dönmüştü. Sakura araya girmeye çalışmış ve Kakashi doğru zamanda, doğru yerde olduğu için Sakura ölümden son anda kurtulmuştu. Sasuke Kakashi'yi küçümseyerek onun acısını anlamadığını söylediğinde gerçekler yüzüne bir tokat gibi çarpmıştı. Kakashi yıllar önce sevdiği herkesi zaten kaybetmiş biriydi, Sasuke'nin acısı ona yabancı değildi
Sasuke sonrasında kendi rızasıyla Orichimaru'nun yanına gidip köyü ve sevdiği her şeyi bir gecede terk etmişti.
Yıllar sonra abisinin hikayesini dinlediğinde aklı bunu reddederek inanmak istemese de kendisini küçük ve savunmasız bir çocuk gibi abisinin arkasından ağlarken bulmuştu. Acı Sasuke'yi katılaştırmış ve Shinobi dünyasının gerçekleri ile tanıştırmıştı.
Uchiha Madara bu konuyu " Gerçeğe uyanın! Bu dünyada hiçbir şey planlandığı gibi gitmez. Ne kadar uzun yaşarsan, bu gerçeklikte sadece acının, ıstırabın ve beyhudeliğin var olduğunu o kadar çok anlarsın" sözleri ile açıklamış ve insanoğlunun karanlığına dikkat çekmişti. Tobi, diğer adı ile Obito bunu Sasuke'ye uzun zaman önce söylemiş ve Sasuke'nin düşünmesine sebep olmuştu. Karanlığın hüküm sürdüğü bu dünyada umutlar yeşerir miydi? İyilik kötülüğü gerçekten her zaman yener miydi? Shinobi dünyasının katı kurallarını değiştirmeye çalışan Naruto bile yıllarca içinde bir canavarla yaşamamış mıydı? Sasuke gülümseyerek başını iki yana salladı.
Hayır.
Naruto farklılığını bir kere daha gösterip hikayelerinde korkuyla anılan Dokuz kuyruklu Şeytanı bile kendisine hayran bırakıp, en yakın arkadaşı olmuştu. Sahip olduğu arkadaşları düşününce belki o kadar da umutsuz olmadığını düşündü hayatının. Yavaşça yerinden kalkıp yoluna devam etti.
Aylardır yolda geçen zamanında, sık sık Sakura aklına geliyordu. Ona veda ettiği zamanı hatırladı ifadesiz bir yüzle.
Sakura Sasuke'nin gideceğini öğrendiğinde hayal kırıklığını gizleyememişti. Partiden sonra ona neden gitmesi gerektiğini sormuş ve meraklı gözlerle Sasuke'ye bakmıştı. Sasuke Sakura'yı anlıyordu. Yıllar boyunca dönmesini beklemiş ve şimdi ise bir daha geri gelmemesinden korkuyordu.
Yolda gördükleri banka oturarak Sakura'yı kendisine doğru çekti. Sakura ağlamaklı gözlerle kendisine bakarken, kalbinde yeşeren şefkat duygusunu hissetti. Korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bonds
Fanfiction"Sasuke ve Sakura'nın Zorlu Yolculuğu: Sarada'nın doğumu, karanlık geçmişi ve karmaşık iç dünyasıyla tanıdığımız Sasuke, bir intikam savaşçısından aile babasına dönüşürken, Sakura'yla birlikte zorlu ve heyecan dolu bir yola adım atar. Geçmişin gölg...