1.6

1.9K 160 239
                                    

oy ve yorum istiyorum!!🤍

çakma sarışın saçlı adamın, semih ile soyunma odasında yaptığı konuşmanın üzerinden yaklaşık on beş dakika kadar geçmişti. bu geçen dakikalar, barış için öylesine yavaş ilerlemişti ki, tüm hücreleri yanındaki çocuğu içine sokmak için can atmış, kendisine hakim olmak için oldukça zorlanmıştı.

çok değil, eğer birkaç ay kadar öncesinde birisi barış'ın karşısına geçip, bu sarı saçlı çocuk tarafından delirtileceğini söylese, güler ve geçerdi.

inanamıyordu, semih'e aşıktı. inanamadığı kısım, semih'inde onun aşkına karşılık veriyor olmasıydı.

tek istediği şey eve gidip yanındaki çocuğu kollarının arasına alarak güzel bir uyku çekmekti.

o yüzden bu arabanın daha hızlı gitmesi ve bir an önce eve ulaşmaları gerekliydi. sağ koltukta oturan çocuğun vücudunda, sarmalanmadık yer bırakmak istemiyordu. 

bu yolculuk, semih için ise oldukça rahatlatıcı bir şekilde ilerliyordu. adamın kurduğu cümleler sayesinde içerisindeki tüm sıkıntı uçuvermiş, rahatlamıştı. çünkü semih, ikili ilişkilerinde bir problem olduğunda her zaman konuşup anlaşmayı seçen taraftı. o yüzden, barış ile yaptıkları konuşma paha biçilemezdi.

ikisi, birbirlerine sarılarak otoparka gitmiş ve barış alper, asansörde semih'i sürekli öpüp durarak utandırmıştı. 
semih, barış'ın kendi içerisindeki bugüne kadar tanımaya fırsat bulamamış olduğu yaramaz kartalı uyandırdığını düşünüyordu fakat yine de tırsmadan edemiyordu.

arabanın ani bir frenle ve aynı zamanda kulak aşındıracak kadar tiz bir sesle durmasıyla semih düşüncelerinden sıyrılarak kafasını hızla barış'a doğru, sola çevirdi fakat gördüğü şey koca bir hiçlik olmuştu. bir anda kendi kapısının açılmasıyla tekrar irkildi ve kafasını tekrar sağa çevirdi, kendisine uzatılan el ile bakıştı birkaç saniye boyunca.

adamın bu hızlı hareketleri semih'i şaşırttığında, birkaç saniye boyunca öylece ona uzatılan ele baktı. derin bir nefes alıp dudaklarını ıslattı ve yutkunduktan sonra parmaklarını adamın parmaklarının arasından geçirerek adamın kendisini kavramasına izin verdi.

arabadan çıkan bedeni, adamın hareketleriyle hareket ediyordu artık.

cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtığında birkaç adım arkasında durarak üzerindeki ceketi kaslı sırtından ayırmasını izledi semih.

çıkarmış olduğu ceketi salondaki tekli koltuğa fırlattıktan sonra yavaş adımlarla semih'e doğru adımlamaya başladı. semih ise mavilerindeki parıltılarla adamın ona yaklaşmasını bekliyordu olduğu yerde. aralarında yok denecek kadar bir mesafe kaldığında barış alper'in hâlâ üzerine yürüdüğünü fark eden semih, geri adımlamaya başladı. sırtı soğuk duvar ile temas ettiğinde dibindeki beden kaslı kollarını duvara yaslayarak oğlanı kıstırmıştı.

sakallı çehresini, semih'in güzel yüzüne o kadar çok yaklaştırdı ki semih adamın dudaklarının arasından sızan nefesteki hafif mentol kokusunu alabiliyordu. başka bir insanla ağız kokusunu alabilecek kadar yakınlaşsa, belki de iğrenirdi, ama karşısındaki adam bunu bile çekici hale getiriyordu.

''seninle ne yapacağım ben semih?" diyerek kafasını yana eğdi ve dudaklarının temas etmesini sağladı. öpmüyor, bastırmıyordu bile, sadece birbirlerini hissediyorlardı.

semih, adamın sorusuyla karnında hissettiği müthiş baskıyla derince yutkundu ve adamın konuşmasının bitmesini bekleme kararı aldı.

adamın tekrar konuşmasıyla semih gözlerini kapattı ve barış'ın sesinin tüm bedenine işlemesine izin verdi. ''bugün, seni ciro ile sevinirken görünce kendi kendime dedim ki, ben yapamayacağım...seni başkasıyla aynı şeye sevinirken görmek çok zordu.'' demiş ve dudaklarını semih'in dudaklarıyla olan temasından ayırarak, çocuğun ona göre baldan tatlı olan yanaklarına çevirmişti.

dibine kadar | semih & barış a.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin