1.1

1.7K 175 205
                                    

merhaba cocuklar 🥰

ikili, otel odasında geçirilen o romantik ve semih'e kalırsa her anlamda oldukça inişli çıkışlı olan o anlardan sonra zar zor da olsa havaalanına gidebilmişlerdi. şimdi ise tüm ekip, birkaç saat sonra kalkacak olan uçağı beklerken, lounge kısmında bir şeyler atıştırıyorlardı.

semih anlam veremese de buraya geldiklerinden beri barış alper yanına hiç gelmemişti, bu durum suratını asmasını sağlamış olsa da gördüğü rüyadan sonra bir nimet niteliğindeydi. ancak yine de anlam veremiyordu, bir şey mi yapmıştı?

semih, seslice oflayıp bakışlarını koyu gri renklerinin ağır olduğu etrafta gezdirdi. üzerindeki beyaz sweat'in fermuarı ile oynarken bir yandan da yanındaki arkadaşlarının sohbetine ayak uydurmaya çalışıyordu. yanında oturan bertuğ ve kenan'ın, almış oldukları spesiyal tabak hakkındaki yorumlarını dinlemeye çalışırken, bakışlarını çaktırmadan karşı masada yanında oturan kerem ile gülerek sohbet eden adam da gezdiriyordu.

acaba yanlarına gidip o mu selam vermeliydi?

içeriye girdiklerinden beri adam o kadar yoğundu ki, henüz masalarına gelememişti bile. sürekli birileri barış'ı durduruyor, onunla sohbet ediyordu. yine de, onu görmek bile semih'e yetiyordu, adam üzerinde onu ekstra yakışıklı gösteren rahat bir eşofman takımı ile birlikte ve kerem ile gülüşürken yüzündeki tebessüm semih'in içinin kıpır kıpır olmasını sağlıyordu.

nasıl olabiliyordu ki?

birisini sadece gülerken izlemek, insana kendisini iyi hissettirir miydi?

semih kendisini uzun zamandır hiç olmadığı kadar iyi hissetmişti bu zaman diliminde. adamı başkasına gülerken gördüğünde bile böyle hissediyorsa, eğer adam kendisinin yaptığı esprilere gülse, semih nasıl delirirdi tanrı bile bilmiyordu.

önündeki bardakta duran kokteyli dudaklarına götürdü ve küçük bir yudum aldı, bakışları hâlâ adamdayken barış alper üzerindeki bakışları ancak şimdi fark edebilmiş gibiydi. semih'in aldığı alkolden dolayı pembeleşen yanakları ve sıkıldığı her halinden belli olan bakışları ile kendisine bakarken görmesi adamın yüzünün kararmasını sağlamıştı.

en az semih kadar, barış da özlemişti şu kısacık zaman diliminde onu. keşke etraf müsait olabilseydi de, acısını çıkarabilselerdi. barış, semih'in asık suratının sebebini gayet tahmin edebiliyordu, ve haklıydı da.

keşke çocuğu tam şu an, kollarının arasına alıp sevebilseydi, her anlamda.

derin bir nefes aldı ve semih'e bakarak kadehini kaldırdı, kafasıyla selam verdi hafifçe gülümsedi ona. semih adamın gözlerine ulaşan gülümsemeye bakarken midesinin içinde takla attığını hissetmişti, o da tıpkı adam gibi derin bir nefes aldı ve adam gibi kafasını salladı.

''bu ne surat, semih?'' diyerek ortamdaki gürültüden dolayı kendisini semih'e duyurmak için semih'in sol kulağına doğru hafifçe bağıran kenan, semih'in korkuyla irkilmesini sağlarken genç çocuk gözlerini adamın gözlerinden ayırdı zar zor ve kenan'a çevirdi.

aniden çevirmesinden dolayı burun buruna geldikleri an semih tekrar irkilirken kafasını geriye çekti hızla.

kenan yüzündeki tatlı gülümsemesiyle semih'e bakarken semih gözlerini devirmiş ve eninde sonunda kenan'ın gülüşünün kendi yüzüne bulaşmasına izin vermişti.

karşınızda sizin gözlerinizin içine bakarak sırıtan bir kenan yıldız varsa, gülmemek çok zordu.

derin bir nefes aldı ve o da kenan'ın kulağına doğru eğilerek konuştu. ''sıkıldım.'' dedi o da tıpkı kenan gibi sesini duyurmak için yüksek sesle konuşurken.

dibine kadar | semih & barış a.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin