Odamda öylece otururken, birden kapı çaldı. Saat 8'e geliyordu.
Ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Kimse yoktu. Kaşlarımı çatıp etrafa baktım. Ama gerçekten kimse yoktu.
Derin bir nefes aldım ve tam kapıyı kapatacakken, kapının önünde ki kutuyu fark ettim.
Kaşlarım çatıldı. Kutuyu aldım ve kapıyı kapattım. Üstünde Alin Bozkurt yazıyordu.
Kutuyu yatağa koydum. Telefonuma baktım. Herhangi bir bildirim, ya da başka bir şey. Birisi bunu vereceğini söylemiş mi, ya da bir mesaj atmış mı diye.
Kargo da olamazdı çünkü kargoları iyice sarıp sarmalıyorlar. Bunda sadece yıldızlı bir kutu vardı.
Telefonu koydum ve kutuyu açtım. Direkt üzerinde bir not vardı.
Kime versem diye düşünürken, aklıma sen geldin. Gürcistan maçından :). Direkt veremezdim, malum terliyoruz. Ayrıca, madem yıldızları seviyorsun, bu da sana benden Yıldızlı bir hediye olsun. Güle güle kullan. Yıldızları hep sevmen dileğiyle,
Kenan Yıldız.
Yazıyı okuduktan sonra güldüm. Notu bırakıp kutuda ki şeyi aldım.
19, Yıldız. Gürcistan - Türkiye. Kırmızı forma..
Kendi kendime güldüm. Güzel bir koku geliyordu. Formayı yaklaştırdım.
Çok güzel kokuyordu. İnanılmaz güzel..
Formanın ve notun fotoğrafını çektim ve tekrar katlayıp kutuya koydum. Telefonumu cebime atıp odadan çıktım.
Merdivenlerde, Doğa'yla karşılaştım.
"Nereye?"
Güldüm.
"Kenan'ın yanına."
Gülümsedi ve kaşlarını çattı.
"Neden?"
Telefonumu çıkartıp fotoğrafları gösterdim.
"Sen şaka yapıyorsun!"
Güldüm ve kafamı iki yana salladım.
"Şoklardayım şu an."
"İnan, ben de. Oturuyordum odamda, kapı çaldı birden. Açtım baktım kimse yok. Kutu vardı sadece. İşte açınca da bunları gördüm. Aşırı tatlı ya!"
"Fazlasıyla, hadi git Kenan'ın yanına."
"Sen? Sen de gel."
"Saçmalama kızım, olur mu öyle şey?"
"Zaten öğle yemeğindeler!"
"Doğru."
"Evet, kalkacaklar hatta. Gel gidelim."
"Tamam."
Birlikte merdivenlerden inmeye başladık. Tam yaklaştığımız sırada, arkamdan bir ses duydum.
"Alin!"
Kaşlarımı çattım ve kafamı çevirdim. Gördüğüm manzarayla şok olmuştum.
Koşarak yanına gittim ve abime sımsıkı sarıldım. Kollarını belime dolayıp saçıma öpücük kondurdu.
"Geleceğini söylemedim."
"Sürpriz olsun istedim."
Güldüm.
"Kimler gelmiş!"
Abimden ayrılıp arkamı döndüm. Merih abi kollarını iki yana açmış bize doğru geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hotel, Kenan Yıldız.
Fanfiction"Sen hediye misin bana?" "Beni bilmem ama, sen hediyesin bana." - "Meşhur, Alin Bozkurt?"