Gidiyorum? | 11'

185 18 21
                                    

"Kaçta uçak?"

"Beşte güzelim."

"Tamamdır, abiciğim. Ben ararım seni."

"Tamam canımın içi. Öpüyorum."

"Ben de abim."

Telefonu kapatıp cebime attıktan sonra, yürümeye başladım.

"Hayırdır, güzellik?"

Kafamı çevirip baktığımda, Berat abi olduğunu gördüm. Yanıma geldi ve sarıldık.

"Ne yapıyorsun bakalım? Ne uçağı?"

"Gidiyorum, abi."

"Nereye?"

"İtalya'ya?"

"Ne? Neden?"

Hafifçe kafamı yana yatırdım ve omuz silktim.

"Hadi canım! Alin, öyle bir şey yapmıyorsun değil mi?"

"Abi hem bana zarar, hem onlara. Hiç gerek yok böyle şeylere. Tanıştık, oldu, bitti. Uzatmanın anlamı yok."

"Kızım, olur mu öyle şey? Sen sadece onlar için mi kaldın? Biz ne olacağız?"

"Abi görüşürüz yine ya. Gitmeden gelirim ben yanınıza, sizi görmeye."

"Olmadı ama böyle."

"Olur abim, olur."

Berat abi kaşları çatık öylece bana baktı.

"Ah, Alin, ah."

Hafifçe güldüm.

"Beşte uçağım var, kahve içmeye inersiniz. Gelirim yanınıza."

"Tamam abiciğim. Görmeden gitme ama tamam mı?"

"Gitmem abi, merak etme."

"Tamam o zaman, hadi iyi hazırlanmalar sana."

"Teşekkür ederimmm!"

Berat abi güldü ve ben de odama doğru yürümeye başladım.

Berat Ayberk Özdemir'den.

Kenan'ların haberi yoktur diye düşündüm. Çünkü eğer olsaydı, bırakmazlardı.

Alt katta olduklarını bildiğim için, Alin'le vedalaşır vedalaşmaz adımlarımı aşağı çevirdim.

Hızlı, ama yavaş adımlarla aşağı indim. Saat ikiye geliyordu. Uçağım beşte demişti Alin.

İçeri girdiğimde, takımın neredeyse yarısı orda oturuyordu. Yanlarına gittim ve oturdum.

Hâlâ Alin'in videosunu konuşuyorlardı.

"Oğlum, ne salaksınız lan siz. Bir kızı tutamadınız."

"Ne?"

Kafamı yana çevirdim ve derin bir nefes aldım.

"Diyorum ki, bitiyor, gidiyor. Alin devri."

"O ne demek abi?"

"Şöyle demek, Kenan'cığım.. Alin gidiyormuş."

"Nereye?"

"İtalya'ya. Annesinin yanına gidiyormuş. Ayrıca zaten abisi geçen gün gitti ya, acil bir iş için. Onun yanına gidecek. Eren'de dönmez herhalde geri."

"Şaka yapıyorsun Berat abi, değil mi? Öyle bir şey yok."

"Şaka yapıyorum, Arda. Beşte uçaktan el sallar artık."

Hotel, Kenan Yıldız.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin