SAHİP OLMADIKLARIMIZIN SORUMLULUĞU

7 5 2
                                    

 'Bazen bazı kapıların kırılması gerekirSiz geri dönmeyin diye O kapıların yerinden sökülmesi gerekirSiz zorla o kapıları açmayın diye'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Bazen bazı kapıların kırılması gerekir
Siz geri dönmeyin diye
O kapıların yerinden sökülmesi gerekir
Siz zorla o kapıları açmayın diye'

4. SAHİP OLMADIKLARIMIZIN SORUMLULUĞU
 

                             →→

HAZEL'DEN...

Annem yapamadığım şeyler için beni suçluyor. Ama neden yapamadığım şeyler için suçlanıyorum ki? Onu yapamıyorsam ona dair bir yeteneğim yoktur, öyle değil mi? Ama o öyle bakmıyor duruma. Ona göre her şey elimizde. Her şeyin sorumlusu ve sahibi biziz.

Yani annem diyor ki sahip olmadıklarımızın kabahatlisi biziz. Çünkü sahip olduklarımız kadar sahip olmadıklarımızın da sorumluluğu bizde.

Öyleyse babamın gitmesi onun suçu mu?

Ona artık sahip değiliz ama yine de annemi suçlamalı mıyım? Ya da bir zamanlar ona sahipken gitmesine izin verdiği için onu suçlamalı mıyım?

Bunu o öğretti aslında bana.

Yapamadığı şeyler için onu suçluyorum.

Babamın gitmesine izin verdiği için onu suçluyorum.

Ayrıca umurunda mıdır bilmiyorum ama hiç tanımadığım babamı da suçluyorum gittiği için. En azından onu tanımamız için ben ve ikizime bir şans vermeliydi. Belki de o zaman gitse bu kadar çok acıtmazdı. Ama Ladin tam tersini düşünüyor. O diyor ki, babam biz onu tanıdıktan sonra gitseydi onu daha çok özlerdik. Ama en azından şimdi özleyecek birileri tanımıyoruz bile. Bir boşluk özlenmezmiş.

Üzgünüm.

Özlüyorum.

Ben bir boşluğu özlüyorum.

"Hey!" dedi elini yüzümün önünde sallayan arkadaşım. "Beni duyuyor musun?" ders çıkışı kahve alıp öyle okuldan çıkmıştık. Ladin hemen eve gideceğini söylemişti ama Pelinle kalmak istemiştim. Bu aralar evde olmayı pek sevmiyordum. Üstüme üstüme geliyordu sanki duvarlar.

"Ne diyordun?" dedim ona gülümseyerek. Ama bunun pek içimden geldiği söylenemezdi. İçimdeki mutluluğun çekildiğini hissediyordum bugünlerde. Neden böyle olduğum konusunda ise tek bir fikrim yoktu.

"Matematik işini ne yapacağım diyorum kızım? Eğer biran önce bir şey yapmazsam dersten kalacağım." Daha okul başlayalı iki gün olmuştu.

"Bakma bana öyle." Dedi sanki aklımdan ne geçtiğini anlamış gibi. "Geçen dönem ne zorluklar yaşadığımı biliyorsun."

"Tamam o zaman." Dedim "Sana özel bir ders hocası bulalım." Bu işle uğraşmak en azından kafamı toparlamama yardımcı olurdu. Tek yaptığım şeyin evden okula olmasından bıkıp usanmıştım.

İKİZ ÖLÜLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin