12. NE İSTERİM?
→→HAZEL'DEN....
Bir hayat vardı. Var ediyordu dünü, bugünü, yarını. Yaşıyorduk işte bizde hızına yetişebildiğimiz kadarıyla. Düşüp kalıyorduk bazen ya da tökezliyorduk. Ama o hayat yine vardı işte. Yine var ediyordu.
Bu yüzden düne bakmayı pek sevmem.
Bende varım. Var olmaya da devam ediyorum.
Dünde,
Bugünde,
Yarında.
Yaşıyorum yaşayabildiğim kadar. Hatalar yapıyorum elbette ki. Dersler çıkarmasam bile dünde bırakıyorum onları. Çünkü aksi taktirde bir hayat olurdu ama ben olmazdım.
"Hazel ,Hazel, Hazelll!" diye bağıran kardeşimin sesi tüm evi doldururken uyumak mümkün değildi. Okula gitmemize bir saat vardı ama bu beş dakika daha uyumama engel değildi. Tabii ikizim olmasaydı.
"Ne var?" diye seslendim bende ta odamdan. Ama o birkaç saniye sonra odama damlamış yatağımın üstüne atlamış ve beni öpücük yağmuruna tutmuştu.
"Ölüyor muyum ne bu sevgi gösterisi?" diyebildim beni öpmeleri arasından.
"Başardım sonunda." Dedi büyük bir mutlulukla.
"Neyi?"
"Okul dergisi için kabul aldım." Gözlerim irici açılırken şimdi onun yerine çığlık atan bendim. Tüm uykum bir anda açılmıştı.
"Şaka yapıyorsun?" o okula başladığımızdan beri bunun için uğraşıyordu ve sonunda başarmıştı da. Onunla gurur duyuyordum. O bu dünyanın en başarılı ikiziydi benden sonra.
"Çok ciddiyim." Dediğinde bu kez onu öpen bendim.
"Tebrik ederim Ladin." Dedim büyük bir hayranlıkla.
"İlk sayının tüm hazırlıklarını onay almadan önce hazırladığım için bu öğlen arası ilk dergimizi ellerinde tutuyor olabilirsin." İşte bu kadar da kendine güveniyordu. Daha onay almadan her şeyi halletmişti kendinden ve alacağı cevaptan emin olduğu için.
"İlk sayıda benim ne kadar harika bir ikiz olduğumdan bahsettin öyle değil mi?" sonuçta her gün ona başaracağını söyleyen ikinci kişiydim. İlki annem.
"Rüyanda görürüsün." Dedi "İlk sayımın parlayan bir yıldızı var."
"Tamam işte ben." Dedim hâlâ benden iyisini bulamayacağını düşünürken.
Yastığımı yüzüme geçirerek. "Takıma yeni giren birisi." Dedi.
Yüzümde hadi canım dercesine bir ifade belirmişti anında. "Ongun'dan mı bahsediyoruz?" diye soruverdim. O maça gelmeden önce Ongun ikizimin ilgisini çekmekle harcamıştı hayatını ve şimdi ikizimin hayatı boyunca hayali olan şeyin ilk konusu oluyordu.
"Evet." Dedi yüzündeki aptal sırıtışla. Ben bu ifadeyi çok iyi tanıyordum.
"Havada bir koku var." Dedim "Sende alıyor musun?"
"Ne kokusu?" bir anda ciddileşip etrafı koklamaya başlamıştı.
"Aşk kokusu." Sırıtma sırası bana geçtiğinde yüzüme ters ters bakmaya başlamıştı.
"Senin yine saçmalama saatin gelmiş." Dedi bir hışımla yatağımdan kalkarken. "Aşk falan? Ne alakaysa zaten?! Allah allah yani!"
"Tamam." Dedim sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZ ÖLÜLER
General FictionBazı geceler diğer gecelerden ayrıdır. Ölüm vardır, sessizlik vardır, yalnızlık vardır... Farkında değilsindir. Aynı döngü içine yaşadığını sanıyorsundur ta ki biri çıkıp her şeyin tepe taklak olduğunu söyleyene kadar → İkizlerin her şeyi hissettiğ...