Motorcunun Aşkı

Kız Kaçırıyorlar

Mert babasıyla telefonda uzunca bir süre konuşmuştu ve telefonu kapattığında tekrar odaya girdi fakat girer girmez beni odadan çıkardı ve kendiside diğerlerine 'hoşcakalın' diyerek hızlıca çıktı.

Hastane koridorlarından hızlıca ilerliyorduk ancak hastanenin ön kapısından çıkmak yerine nedense arka kapısından çıkarak araçlara doğru yürümeye başladık. Spru spruyordum hatta onlarca soru ancak hiçbirisine cevao vermiyordu sadece susuyordu.
Siyah bir BMW aracının önüne geldiğimizce aracın kapısını açtı ve belimden tutarak beni yukarıya kaldırıp arabanın arka koltuğuna oturtturtu.

Kapı hâlâ açıkken bana doğru yaklaştı ve onca sessizlikten sonra konuşmaya başladı.

"Defne benim farklı bir araca binmem gerek" dedi ve bana yaklaşarak alnıma bir öpücük kondurdu. Ne demek farklı araca binmem gerekiyor!

Ben daha bir şey diyemeden aracın kapısını hızlıca kapattı ve o kapıyı kapatır kapatmaz şoför arabayı son sürat hızla sürmeye başladı.

Neler oluyor... Korkmaya başladım.

Cebimden hızlıca telefonu çıkararak rehbere girip Mert'i aradım.

Şarjım 12...

"Aç şu telefonu!" Diye kendi kendime arka koltukta oturup söyleniyordum.

"Defne!" Dedi Mert telefonu açar açmaz.
Ben bir şey diyemeden hızlıca tekrar konuşmaya başladı.
"Oturduğun koltuğun kenarına sıkıştırılmış silah ve şarjör var onları al! Daha sonrasında yerde bir çakı var onu da alıp göğüsüne sakla" dedi ve "seni seviyorum" deyip telefonu kapattı.

Seni seviyorum,
Seni seviyorum,
Seni seviyorum, dedi. Bana dedi.
Bana dediki; seni seviyorum.
Bana dedi.

O ani şokun içinden çıkarak söylediklerini yapmaya başladım.
Koltuğun kenarında silahı ve şarjörü aldım, yerdeki öylece duran çakıyı alıp göğüsüme sakladım.

Uzun çorap giymediğim için çakıyı bacaklarıma saklayamazdım.
Uzun kollu bir giysi giymediğim için kollarıma saklayamazdım.
Ancak göğüs dekolteli bir şey giymediğim için göğüsüme saklayabilirim.

"Zeki kocam" dedim ve sırıtarak arkama yaslandım.

Şarjım 10... Hadi ama! Bu kadar hızlı bitemez ya!?

Tekrar hızlıca rehbere girdim ve tekrar Mert'i aradım.
Uzun bir çalıştan sonra telefonumu açtı. "Efendim karıcım" karıcım..

" Neler oluyor?" Diye sordum. "Şarjım az lütfen hızlı konuş" dedim ardından.

"Takip edilmişiz yani hastaneye gelirken BK diye bir örgüt bizi takip etmiş" dediğinde kendime engel olamadan kahkaha attım.

"Kapatmam gerek" dedim ve o daha birşey demeden telefonu kapatıp Yağız abimi aradım.

Telefonu ilk çalışta hiç bekletmeden açtı.
"Abi neler olduğunu sorabilirmiyim?" Diye sordum hızlıca.

"Hayatımıza biraz ekşın gerekliydi" dedi heyecanla.

"Ekşın ne be!?" Dediğimde kahkaha attı.

"Aksiyon Allah'ın cahili! Aksiyon demek!" Dediğinde bu seferde ben kahkaha attım.

"Abi kocamı ve beni rahat bırakın"

"Aaa ama daha 50 milyon dolar alıcam" dedi somurtarak.
Tekrar bir kahkaha attığımda o da gülmeye başladı.