1 ay sonra..
.
.
.
.
.
.
Kapıyı tıklatma gereği duymadan odaya adımladı Minho, Hyunjin bakışlarını kapıya çevirip kimin geldiğine baktıktan sonra çatılan kaşlarıyla tekrar önüme döndü."Hyunjin, çocuklarla yemeğe çıkıyoruz gelecek misin?"
"Aç değilim"
"Sabahta bir şey yemedin Hyunjin, aç olduğunu biliyorum. Kendine acı çektirmeyi bırakıp benimle gel"
"Sen kimsin ki seninle geleceğim, beni rahat bırak Minho. İş dışında odama uğrama"
Minho derin bir nefes verirken açık olan kapıyı kapatıp Hyunjin'in yanına adımladı.
"Yetmez mi artık, bana yaptığın muamele yetmedi mi Hyunjin? Ben senin arkadaşınım, her şeyi senin için yaptım"
"Sen Felix'in ölümüne sebep oldun, beni bir kez daha o acıyla yüz yüze bıraktın. Sen benim arkadaşım değilsin"
"O gerçek değildi Hyunjin, tanrım delireceğim. Önce gerçek olduğuna şimdi de olmadığına inandırmak için uğraşıyorum. Elimden gelen bir şey yoktu, onu satın alacak kadar zengin değilim"
"En başından düşünecektin bunları, senden böyle bir şey istemedim"
"Ben yaptığım şey için pişman değilim, onun sayesinde eskisinden daha iyisin. Yine işinin başındasın ve Felix'in ölümünü kabullendin"
"Çık dışarı!"
"İnadı bırak gidip yemek yiyelim"
"İstemiyorum dedim"
"Çok inatçısın Hyunjin, bir gün öyle bir döveceğim ki seni içim rahatlayacak. Neyse ben gidiyorum, senin için yemek göndereceğim"
Minho odadan çıktığında Hyunjin bıkkın bir nefes vererek arkasına yaslandı, Felix gideli tam bir ay olmuştu ve Minho bir konuda haklıydı. Bir kaç gün boyunca üzülüp ağlamış olsa da ona ihtiyacı olan hastaları sayesinde kendini çabuk toparlamıştı Hyunjin. Yine de, onu hiç bir zaman unutamayacağını biliyordu.
Bir süre sonra kapısı tıklatıldığında içeriye kurye girdi, Minho asla vazgeçmiyordu. Kurye yemeği bırakıp çıkarken Hyunjin Minho'ya ne kadar kızgın olsa da onun gibi bir arkadaşa sahip olduğu için şanslı olduğunu düşündü, en başından beri bıkmadan yanında olmuş tüm sıkıntısını paylaşmıştı.
Yemeğini yiyip masayı temizlerken açılan kapıdan tekrar içeriye giren adamla göz devirip arkasına yaslandı Hyunjin.
"Kapıyı tıklatsana doktor var karşında"
"Özür dilerim efendim. Hatamı düzelteceğim" Dedikten sonra dışarıya çıkıp kapıyı tıklatarak tekrar içeri girdi Minho, sırıtıyordu.
"Ne sırıtıyorsun öyle?"
"Yani inat etmeyip bizimle gelsen olmaz mıydı, bak yemişsin işte"
"Çöpe gitmesin diye yedim"
"Hm neyse, bu akşam sana geleceğim"
"Ne işin var bende, sevgilinle evinde otur"
"Jisung bu gece acil serviste nöbetçi, bende düşündüm sevgili arkadaşıma gideyim biraz içer dertleşiriz"
"Gelme desem dinleyeceksin sanki, ne istiyorsan onu yap"
"Anlaştık ben kaçtım"
"Minho?"
Minho kapıya doğru yöneldiğinde Hyunjin'in sesiyle adımlarını durdurup ona döndü.
"Ne oldu, gelme diyeceksen hiç şansın yok geleceğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EŞİM GİBİ||Hyunlix||Hyunbok
FanficEşini bir yıl önce kanserden kaybeden Hyunjin'in durumu hiç iyi değildir ve yakın arkadaşı Minho da bunun farkındadır. Uzun uzun düşünen Minho, yaptığı araştırmalar sonucu arkadaşına onu şok edecek bir hediye verir fakat işler umduğu gibi gitmez. So...