"Bu kalp sabırsızlıkla sana kavuşacağı günü bekliyor bebeğim... Onun sen olmadığını biliyorum, ve Minho'nun hediyesi de sen değildin. Hiç kimse sen olamaz ve hayatıma kim girerse girsin sonsuza kadar ne sana kavuşacağım günün heyecanını ne de seni sevmeyi unutacağım, seni çok seviyorum Felix..."
Elindeki içki dolu bardağı dudaklarına götürerek kuruyan boğazını acı sıvıyla ıslattı Hyunjin, yine elindeki fotoğrafla konuşarak dakikalardır ağlıyordu.
Aklı eşindeydi, aklı robotlix'teydi, aklı Yongbok'taydı.. Karma karışıktı Hyunjin.
"Eşim gibi'ydi ama o değildi, çok benziyor ama o değil, hastalığı bile aynı ama o değil"
"Hiç kimse o değil!" Diyerek elindeki bardağı yere fırlattı Hyunjin. Bardak kırılıp içindeki sıvı etrafa saçılırken o sadece bakmakla yetinmişti, yine canının yandığını ve yalnızlığını hissediyordu.
İyice sarhoş olup ayağa kalkamayınca kendini yere bırakarak gözlerini kapattı, bir kaç dakika sonra derin bir uykuya dalarken arkadaşına bir türlü ulaşamayan Minho da kapıyı açıp eve adımlamıştı. Hyunjin'i yerde yatarken görünce korkuyla yanına yaklaşıp nefesini kontrol etti, uyuduğunu anladığında ise derin bir nefes vermişti. Bir gün bu adam yüzünden gerçekten ölüp gidecekti Minho.
Yatak odasına götüremeyeceği için zorda olsa koltuğun üzerine yatırıp üstüne bir şey örttükten sonra kendi de karşıdaki koltuğa geçip uzandı. jisung nöbetteydi ve sabah olmasına da az kalmıştı eve gitmesine gerek yoktu.
Sabah olduğunda ilk uyanan Minho olmuştu, tabiki de okadar içtikten sonra Hyunjin'in uyanması mucize olurdu. Hyunjin'in odasına gelip üstünü çıkartarak banyoya girdi ve kısa bir duş alıp odaya döndüğünde Hyunjin yatağının üzerinde oturuyordu.
"Günaydın, nasıl ayıldın sen. Akşama kadar uyanmazsın diyordum"
"Senin evin yokmu Minho, neden benim banyomdasın"
"Senin banyonda yıkanmak gibi bir hobim olduğunu kkeşfettim son zamanlarda"
"Çok komiksin"
"Öyleyimdir, kıyafetlerinden alıyorum"
Minho Hyunjin'in kıyafet dolabını açarken Hyunjin banyoya adımladı ve kısa bir duş alıp odasına dönerek hazırlandı. Minho ise akıllanmaz arkadaşına ayılması için kahve yapmakla meşguldü, bu haliyle hastaneye gidip insanlara faydalı olması mümkün değildi.
"Kahve yaptım, iç şunu"
"jisung nöbetçi miydi?"
"Evet, Seungmin'le birlikte. Şimdi sen onları bırakta, bu halin ne onu söyle. Böyle mi faydalı olmayı planlıyorsun sana güvenen insanlara, Yongbok'a"
"Ben iyiyim hiç bir şeyim yok"
"İyi değilsin Hyunjin, gün geçtikçe yine eski haline dönüyorsun. Sebebi o çocuk biliyorum, henüz ölmedi ve yaşama şansı var"
"Öleceğini ikimizde biliyoruz Minho"
"Bir doktor hastasından vazgeçtiyse onun iyileşme şansı yoktur Hyunjin, Yongbok'u senden geri alıyorum bundan sonra tedavisiyle ben ilgileneceğim"
"Hayır! Onun doktoru benim"
"Henüz en başından öleceğini söyleyen bir doktora tedavi olmak istemezdi"
"Ne yapabilirim, bir aydır tedavi görüyor ve değerleri gün geçtikçe dahada kötüye gidiyor, bedeninde temiz tek bir kan hücresi bile yok! Son evreye geçmek üzere ve kurtaramayacağım, onu da kurtaramayacağım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EŞİM GİBİ||Hyunlix||Hyunbok
FanfictionEşini bir yıl önce kanserden kaybeden Hyunjin'in durumu hiç iyi değildir ve yakın arkadaşı Minho da bunun farkındadır. Uzun uzun düşünen Minho, yaptığı araştırmalar sonucu arkadaşına onu şok edecek bir hediye verir fakat işler umduğu gibi gitmez. So...