| Adelinanın anlatımı
Gözlerimi açtığımda akşam yemeğine daha 2 saat vardı. Yatakta biraz oyalandıktan sonra gözlerimi ovuşturup yatakta doğruldum, etrafa baktım ama odada kimse yoktu. Üstümü başımı düzeltip yatakhaneden çıktım, Slytherin ortak salonuna geldiğimde sadece tanımadığım bir kaç kişi ayrı olarak da Pansy ile Astoria vardı, çok heyecanlı konuşuyorlardı. Onlara görünmeden bahçeye doğru yürüdüm, bahçeye çıkmadan önce inceledim, draco görünmüyordu. Kim bilir hangi delikteydi. Bahçeye çıkıp tek başıma bir ağacın gölgesine oturdum, yaklaşık 2-3 dakika sonra kafamın üstünden ısırık sesleri geldi. Kafamı kaldırıp baktığımda gördüğüm manzara karşısında şaşırmamıştım.
"Ne yapıyorsun orada be" son kez yeşil elmasından bir ısırık aldı ve midesine gönderdi.
"Elma yiyorum, ister misin?" ağaçtan atlayıp cübbesinin cebine stoklamış olduğu yeşil elmalardan birini çıkarıp bana uzattı.
"Tokum, sağol." Omuz silkti ve tekrar cebine gönderdi.
"Sen neden geldin? Yoksa beni göremeyince korktun mu?" Sırıtarak yanıma oturdu.
"Acayip korktum, görmen lazımdı." sırıtışını izledikten sonra sabır çektim.
Biz böyle konuşurken içerden bahçeyi dikizleyen 3 bedene takıldı gözlerim. Bize bakıp bir şey konuşuyorlardı, umursamadım.
| Harry'nin anlatımı
"Unutuyorsun Hermione, o bir Malfoy. Amacını bilemeyiz, bize her gülene inanamayız ki." Onlara bakarak konuştum.
"Olabilir fakat Hogwarts'ın ilk yıllarında da Ron ile sen de benim hakkımda ön yargılıydınız ama şuan yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor. Bize her gülene inanamayız elbette ama herkese karşı da ön yargılı olamayız." Dedi Hermione.
"Haklı, yemek demişken yemeğe ne kadar kaldı?"
Elbette bir soyadı insanın kişiliğini belirlemez fakat ister istemez böyle düşünüyorum, sanki böyle düşünmem gerekiyormuş gibi hissediyorum. İçime sinmeyen bazı şeyler vardı fakat sanırım Hermione'nin dediği gibi sadece basit bir ön yargıdan ibaretti. Deneyerek öğrenecektik, en fazla ne olabilirdi ki?
Belki de Hermione haklı çıkardı.
| Adelina'nın anlatımı
İstesem zihinlerini okuyabilirdim ama benim yaptığım çok net anlaşılırdı, gerek yoktu. Bakmalarından rahatsız olmuştum artık, Draco'yu dürttüm ve ortak salona girdik. Pansy ve Astoria çoktan gelmiş sohbet ediyorlardı fakat her zaman ki gibi erken geldiğimiz için salon daha yeni yeni dolmaya başlamıştı. Pansy ve Astoria yan yana oturmuştu, bizde karşılarına yan yana oturduk. Dakikalar sonra yemeği yerken Astoria heyecanla konuştu
"Yılın ilk günleri şimdiden sıkıcı geçmeye başladı, acaba bir yerlere mi gitsek?" Pansy'le bakıştılar.
"Daha çok erken değil mi bir yerlere gitmek için?" Draco konuşurken kafasını kaldırmamıştı.
"Aynen, biraz zaman geçsin en güzelinden bi' parti patlatırız." Astoria'nın hevesini kırmamaya çalışıyordu Pansy.
"Peki o zaman, dediğiniz gibi daha erken. Başka zaman artık."
~~~~~~~~~~~~
Draco'yu Astoria ve Pansy ile baş başa bırakmadan önce bana gitme der gibi yalvarır gözlerle baksa da haketmişti. Tek başıma kafa dinlemek ve düşünmek için bahçeye çıktım. Boş bir ağacın altına oturup sırtımı ağaca yasladım, dakikalar sonra bana yaklaşan 3 gölge ile ayaklandım.
"Hoşgeldiniz"
"Hoşbulduk, seni tek yakalamak zordu açıkçası" Harry zorla gülüyor daha doğrusu gülmeye çalışıyor gibiydi, tekrar konuştu;
"Ben Harry, bunlarda Ron ve Hermione. Memnun olduk."
"Adelina Malfoy, buraya hep birlikte geldiğinize göre bir sorun var sanırım" dedim gülümseyerek.
"Bir Malfoy ile bu kadar sakin konuşabilmemizden daha büyük sorun mu var?"
Hermione Ron'un koluna vurdu. "Tanışmaya geldik yani daha doğrusu arkadaş olmaya geldik." Gülümsedi.
***
Onların benimle tanışmaya gelmesi benim için avantaj olmuştu, yaklaşık 3 saattir beraberdik. Yasak saatinden önce yatakhaneye zor atmıştım kendimi. Odaya girer girmez sıkı sıkı topladığım saçımı açtım, başımı feci ağrıtmıştı.
"Güzel vakit geçirdiniz mi?" Okuduğu kitaptan kafasını kaldırmadan sordu.
"Evet, arkadaş olduk."
"Duydum, hakkınızda söylentiler çıkmış bile."
"Ne? Söylenti çıkaracak bir şey yapmadım ki."
"Yapmana gerek yok ki, bir Potter ile bir Malfoy'un yan yana kavga etmeden durabilmesi başlı başına bi' söylenti zaten."
Sırıttım. "Ne o? Okulda dedikodu kıtlığı mı var?"
Kafasını kaldırıp sırıtmaya başladı. "Ne sırıtıyorsun"
"Az önce tam bir Malfoy gibi konuştun" elinde ki kitabı alıp kafasına vurdum, hâlâ sırıtıyordu.
"Çok komiksin yahu" yatağıma yattım ve ışığı kapattım.
"Kitap okuyorum malfoy, görmüyor musun?"
"Hay senin Malfoy'una da sana da kitabının da-"
"Senin gibi bir malfoy'a yakışıyor mu hiç böyle cümleler?" kitabı masaya bırakıp uyku moduna geçti. "İyi geceler Riddle."
Sabır çektim. "Sana da İyi geceler MAL-foy🥰"
Bölüm sonu<3 tt hesabım> draco._.dizicim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev | Draco Malfoy
FanfictionGörevi başarıp ölüm yiyen olmaya hak kazanacaklar mıydı? ... yoksa bir delilik mi yapacaklardı?