| Draco'nun Anlatımı
"Niye biz her bir işe kalkıştığımızda bu kız ortaya çıkıyor?" Yemeğimden bir kaşık alarak Astoria'nın arkasından bakarak konuşmuştum. Daha sonra da adel'e döndüm.
"Yapısı öyle, hissediyor kız." Sırıttık.
Yemek bitince ayağa kalktım ve Adelina'ya baktım.
"Hadi gidiyoruz." Elinde ki kaşığı bırakıp bana baktı. "Nereye?"
"Seni quidditch takımına aldırmaya." Gülümsedim.
Etrafına bakıp çok bağırmadan fısıltıyla konuştu "Draco ben daha nasıl uçulur onu bile bilmiyorum saçmalama!"
"Ya kızım sen bana güvenmiyor musun? Öğreticem diyorum."
"Ya kısa sürede nasıl öğrenic-" sözünü kestim. "Hadi seni bekliyorum." Diyerek önden ortak salondan çıktım. O da mecburen arkamdan tıpış tıpış geldi, bana yetişmeye çalışan ayak seslerini duyunca gülümsemeden edemedim.
"Ya düşersem, ya bir yerim kırılırsa, ya revirden çıkamazsam, ya birine çarparsam, ya ölürse-"
"Sus yoksa sustururum"
"Ya ölmekten beter olursa- ne?" Dediğimi idrak edince utanmıştı
"Hiç, bak Marcus Flint orada." Marcus'un yanına gittiğimizde arkadaşları ile konuşuyordu. Konuyu söylediğimde 2 dk izin isteyip yanımıza geldi.
"takımdakiler hakkında mı şikayetçisin?" Dedi kaşlarını kaldırarak.
"Hayır, aslınd-" Adelina'nın sözünü kesti. "O zaman mevkini mi değiştirmek istiyorsun?"
"Hayır?" Dedim.
"O zaman-"
bu sefer söz kesme sırası bendeydi. "Adelina'yı da takıma almanı istiyorum, hatta istemiyorum direk almanı söylüyorum."
Yanımda ki Adelina'yı baştan aşağı inceledi, işte bu beni sinirlendirmişti.
"Alt tarafı takıma alacaksın, asa seçer gibi bakmıcaksın Marcus."
Sırıttı. "Kusura bakma, geç algılıyorum şu sıralar. Oynayışın nasıl?" Dedi adelina'ya dönerek.
"Senden güzel oynarım" demesiyle sırıttım, iyice Malfoy olmaya başlamıştı...
"Mükemmel oynuyor yani" diyerek toparlamaya çalışsamda kaşları çoktan çatılmıştı.
"Tamam, ben bi' bakıyım. Haber veririm size." Kafamızı sallayıp bahçeye doğru adımladık.
"En iyisini yaptın. Sen de, ben arkandayım"
"Ama o da öyle bakmasaymış o zaman, hayatında ilk defa kız görüyormuş gibi."
"Haklısınız bayan Malfoy, siz o dingilin kusuruna bakmayınız lütfen."
Bana bakarak gülümsedi. O gülüşe bir ömür verirdim işte.
Yasak saatinden önce Adelina ve Hermione bizi kütüphane de ödevlerimizi bitirmemiz için ikna etmeye çalıştılar, başardılarda.
Kütüphanede;
| Adelina'nın Anlatımı
"Ron şu at kılını verir misin"
Ron at kılına iğrenerek bakıp draco'ya uzattı ve fısıldadı "iğrenç..."
"Adelina sende elini cebime atıp bi' tane yeşil elma verir misin"
Cebinden elmayı çıkardım."Isırılmış olursa sorun olur mu?"
"Hayır nede-" demesine kalmadan bir ısırık alıp ona verdim, kaşlarını kaldırmış bakakalmıştı.
"Kütür kütürmüş, canım çekti..."
"Canının çekmediği bir şey mi var ki Ron?" Hermione ve Ron'un atışmaları çok tatlı oluyordu gerçekten.
"Ve.. bitti. Ben de olmasam n'apıcaktınız acaba?" Draco gurur patlaması yaşarken bende eğilip iksiri kokladım. At kılı, bilmem ne boynuzu, bilmem neyin kıçı, başı olmasına rağmen çok güzel kokuyordu.
"Hermione ve Adel'e rakip çıktı resmen" dedi Harry iksire bakarak.
"Asıl onlar bana rakip bi' kere" gurur patlaması hâlâ devam ediyordu tabii ki. İksiri şişelere koyup kütüphaneden çıktık.
Zaten iksiri kütüphanede yapmak aşırı kötü bir fikirdi, ne sessiz kalabilmiştik, ne de kütüphane kalmıştı ortada. Neyse ki ben vardım da, bi' büyüyle temizledik her yeri. Yoksa okulun dedikoducuları bizi bizzat snape'e söylerdi sonra da akşama kadar kütüphane temizlerdik.
Gece yarısı (kwbewkrn)
| Draco'nun Anlatımı
Sabaha karşı bir kâbus görmüştüm, babamla ilgili. Soğuk terim geçtikten sonra kendimi toparlayıp çok ses çıkarmadan Adelina'nın başucuna gittim.
Nazikçe dürttüm ve fısıldadım. "Adel, sevgilim..."
"Hı"
"Yanına yatabilir miyim?" Dediğimde yarı uyanıp bana baktı.
"Kötü bir şey yok değil mi?" Dedi uykulu sesiyle. "Kâbus gördüm de, babamla ilgili..."
Yanına yatmam için yer açtı. Yastığımı koyup yanına uzandım, uzandığım gibi bana sarılıp saçlarımı okşamaya başlamıştı...
| Adelina'nın Anlatımı
Küçükken bende çok kâbus görürdüm ama babama kâbus gördüğümü söylemek kâbusdan daha korkunç gelirdi.
Draco öyle diyince karşımda küçük bir çocuk bana sığınıyor gibi hissettim. Yanımda yatması için yer açtığımda hemen yattı. Yattığı gibi sarılıp sarmaladım, saçlarını okşadım, kafamı göğsüne koydum ve sarıldım.
Bu şekilde gibi. Çocuk kızın beline tamamen sarılmış, kızı da çocuğa sıkıca sarılmış gibi hayal edin.
"Seni çok seviyorum sevgilim."
"Bende seni çok seviyorum sevgilim." Diyebilmiştim son kez, daha sonra uykunun derinliklerine nimbus 2001 ile uçmuştum. Hayatımda nadiren böyle rahatlıkla yatabildiğim günler olmuştu resmen, bu rahatlık bi' başkaydı...
Arada sırada uyanıp Draco terliyor mu diye baktım, arada sayıklıyordu fakat tekrar kâbus gördüğünü sanmıyorum, o da çok rahat uyudu.
Kısa ama tatlı bi' bölüm oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev | Draco Malfoy
FanfictionGörevi başarıp ölüm yiyen olmaya hak kazanacaklar mıydı? ... yoksa bir delilik mi yapacaklardı?