15

50 4 5
                                    

| Draco'nun Anlatımı

"Vay vay vay..." Babama döndü, "görüyor musun Lucius, oğlun sonunda doğru kararları vermeye başladı." Yere odaklıydım sadece. Upuzun bi' masaya oturttular beni. Ölüm yiyenler toplantısı bu masada yapılırdı.

Ölüm yiyen olmak şu hayatta en son isteyeceğim şey de olsa, Adel'i rahatlatıp iyi tarafın kazanması için uğraşıyordum.

Voldemort sandalyemin arkasına gelip asasını tekrar omzumda gezdirdi. Bütün ölüm yiyenler bize bakıyodu, masada onun sesi yankılanıyordu.

"Demek bu yüzden Adelina'yı getirmedin. Arkasından iş mi çevireceksin?" Aklımı çelmeye çalışıyordu.

"Asla." Diyebildim sadece.

| Adelina'nın Anlatımı

Aklıma bazı şeyler geliyordu ama hiç birinin olmadığını varsaymak istiyordum. Akşam yemeğinden sonra odada bi' o tarafa bi' bu tarafa gidip geliyordum.

Çok gecikmişti. Kesin bir şey yapmışlardı ona, biliyorlardı her şeyi. Her şeyin en başında, Draco ile görev yapacağımı söylediklerinde reddetmeliydim, onu da peşimden sürüklemiş gibi hissediyordum.

Sevdiğim adama belki de şuan istemediği şeyleri yaptırıyorlardı..

| Draco'nun Anlatımı

Olan olacaktı artık, olmasını bekliyordum bir taraftan. Bir taraftan da kendime küfürler ediyordum. Ben bu değildim, hiç değildim hem de. Bir taraftan da babam aklıma geliyordu, acaba hayatı boyunca benden nefret eden adam bu yaptığım sayesinde beni sever miydi? Belki de sevmesi için değerdi.

Ben artık her şeyin olup bitmesini isterken biri olduğumuz yere cisimlendi.

"Sevgili babacığım, bensiz toplantı mi yapıyorsunuz?" Sırıtıyordu. Tam yanıma cisimlenmişti Adelina, beni korurcasına.

Voldemort yalandan gülümseyerek asasını masaya koydu ve adelina'nın yüzünü avuçlarının eline aldı.

"Ah benim sevgili kızım, hoşgeldin. Seni bekliyorduk.. Draco'nun ölüm yiyen olmasını kutlayacağız birazdan.. buna yetişebilmene sevindim."

"Draco ölüm yiyen falan olmayacak." Dedi tok bir sesle.

Ayağa kalktım. "Adel sen karışma."

"Hayır Draco. Kimse ölüm yiyen olmuyor." Voldemort'a doğru tıslarcasına konuştu.

"Sen bize bir görev verdin ve bu görevi yaparsak ölüm yiyen olacağız, onun dışında bizi ölüm yiyen yapamazsın. oyun bozanlık yapma baba." Dedi ve ekledi; "ayrıca.. bir çuval inciri berbat etmeye mi çalışıyorsun? Harry'e bizi yakalattırmaya çalıştın. Amacın ne baba? Kendi planını bozmaya çalışıyorsun resmen."

Voldemort adelina'dan uzaklaşarak asasını eline aldı ve cevap vermedi, şimdilik ses çıkarmayacağım demekti yani. Daha sonra Adel benim elimden tuttu ve anında Hogwarts'da ki odamıza cisimlendik.

"Ne yaptığını sanıyorsun Draco! Ya gelmeseydim? Yapıcak mıydın cidden? Bana ihanet mi edicektin!?"

Sinirli ve endişeliydi, haklıydı. "Sana yardımcı olmaya çalışıyorum Adel, işe yaramıyor gibi hissediyorum. Sana destek olmak istiyorum."

"Boyle olamazsın Draco, lütfen sevgilim. Kararlarından benim de haberim olsun. Ayrıca sen zaten yanımda dursan bana yeter, sen kendin olduğun için bana en çok desteği veriyorsun zaten."

"Öyle olmuyor işte güzelim..."

Yüzümü avuçlarının arasına aldı. "Oluyor aşkım, oluyor. Birdaha ölüm yiyen olmayı aklının ucundan bile gecirme lütfen. Burda kafayı yedim tüm gün."

Gözlerinin içine baktım."Bundan sonra sen ne dersen o"

Gülümsedi. "Gitmemiz gerek. Harry'ler senin yokluğundan haberdar."

Odadan çıkarak ortak salona gittik. Harry'ler ortalıklarda yoktu. Bugün dersler olmadığı için çoğu kişi ortak salonda arkadaşları ile ders çalışıyordu. Ortamda çoğunlukla sessizlik hakimdi.

Yanımıza Pansy ve Astoria geldi.

"Selam çocuklar."

"Selam" dedik ikimizde. Astoria hemen konuya girdi(iyi ki)

"Biz diyoruz ki, bu akşam oyun oynayalım"

"Ne oyunu?" Dedi Adelina.

"Klasik, cennette yedi dakika." Dediği an amaçlarının goy goy olduğunu anlamayan kalmazdı zaten.

"Biz oynamayacağız, siz oynayın."

Adelina bana döndüğünde kaşımı kaldırdım hayır dercesine.

Astoria'nın kaşları çatılmıştı. "Merak etmeyin, arkadaşlarınızı çağırabilirsiniz, ayrıca öyle herkes olmayacak sadece tanıdıklar."

Bi düşündüm, sadece tanıdıklarsa olurdu. "Yazın adımızı, müsait olursak geliriz."

Kafalarını sallayıp gittiler.

"Astoria'nın amacını biliyorsun değil mi?"

Kafamı salladım, koridorda boş boş yürüyorduk. "Bilmez olur muyum.. ama bilmediği bir şey var, benim gözüm sadece sende." Gülümsedim, gülümsedi.

Koridorda yürürken arkamızdan altın üçlü geldi.

"Nerelerdesiniz sizi arıyorduk" dedi Hermione.

"Bizde sizi arıyorduk aslında." Dedi Adelina.

İkiside neden der gibi birbirine aynı anda bakınca güldüler. "Öylesine" dedik.

"Bu arada, draco sen nerelerdeydin?"

Adel'le göz göze gelmiştik, kısa bi' an.

"Sizin yanınıza gelicektim neden gelmediğinizi sorucaktım önemli bir şey varsa yardım edelim diye, fakat son anda Pansy çağırdı ve onunlaydım. Kaybolmadim yani merak etmeyin bu kadar."

Koridorda birlikte yürümeye devam ettik. Ben Harry ve Ronla farklı konu konuşurken, Adelina ve Hermione'de farklı bir konudan bahsediyorlardı.

"Adel akşam kitap okuyalım mı kütüphane de?"

"Maalesef herm. Arkadaşlarımız bi' oyun düzenlemişler, ona katılacağız."

Hermione anladım dercesine kafasını sallayıp oflarken Ron ona dik dik bakıyordu.

"Çok garipsin gerçekten Hermione" Harry ve ben sırıtırken Adelina devam etti.

"Ama sizde gelebilirsiniz, arkadaşlarda gelebilir dendi bize"

Önce kendi aralarında bi' bakışma yaşadılar sonra üçüde kafasını olur anlamında sallayınca gülümsedik.

"O zaman biz Slytherin ortak salonuna gidiyoruz, akşam görüşürüz." Adelina onlara el salladı, bende adelina'nın arkasında görüşürüz dercesine kaş göz bir şeyler salladım işte.

Slytherin ortak salonuna gittik.







Bölüm sonu.

Görev | Draco Malfoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin