"...Ajou yolunda çatışma çıktı. Tüm ekiplerin dikkatine. Ajou yolunda silahlı bir çatışm-"
Genç memur, hızlı adımlarla yürüdüğü koridorda aynı şeyleri tekrarlayan telsizi kapattı ve cebine sıkıştırarak korkuyla önünde durduğu kapıyı çalmak için kendini hazırladı.
Bu üstündeki desenlerin yer yer çatladığı ahşap kapıya yaklaşırken vücudunda yükselen korku ateşi her seferinde ellerini titretiyordu. O kapıyı çalmadan önce bir süre söyleyecekleri şeyler kayda değer mi düşünür ancak öyle içeri girmek için izin almayı kendine hak görürdü. Aksi takdirde bu cesareti alacak hakkı ona verebilecek tek bir dayanağı bile yoktu.
Üstünde katlanan gömleği çekiştirdi, karavatını düzeltti ve hazır olduğuna emin bir şekilde parmaklarını kapıya vurdu.
Aldığı gir komutu ile derin bir nefesi çekti içine, boğazını son kez temizledi ve tüm cesaretiyle kapı kolunu indirip içeri adımladı.
"Komiserim bilmeniz gerektiğini düşündüğüm bir konu var"Keskin ve sert bakışlar önündeki bilgisayar ekranından yavaşça kalktı ve genç memurun hareleriyle buluşarak rahatsız edici bir ürperti yolladı algılarına.
"Umarım beni gereksiz yere meşgul etmiyorsundur."Umarım dedi zavallı memur içinden. Keşke kapıyı çalmadan önce biraz daha düşünseydi bu konunun önemini. Ruhunu ürperten bu bakışlarla şu an yeteri kadar konunun önemi hakkında beyin fırtınası yapmadığını düşünüyordu.
Ya komiseri bu konuyu yetersiz görürse?..
Hayır emindi. Bu konu onun kesinlikle bilmek isteyeceği bir şeydi. Zira bunun için verdiği çaba tüm emniyet için barizdi.Kendinden emin bir şekilde yutkundu ve titremesine engel olmaya çalıştığı sesiyle konuştu
"Ajou yolunda bir kumarhanede baskın yaptık.."Komiser, duyduğu şeye karşılık derin bir nefesi çekti içine. Sinirli bakışları memurda derinleşirken bu seferki sinirinin bir sebebi olduğu aşikârdı.
Zira bu küçük konular için rahatsız edilmeyi hiçbir zaman sevmemişti.
"Tebrik partisi mi bekliyorsunuz?" Dedi baygın bakışları genç memurun ruhuna tekrar aynı ürpertiyi bir elektrik teli misali iletirken. Ardından ekledi "İşiniz bu"İnsan kanununda olması gerekenin aksine, onun hareketleri ne kadar sakinse tehlikesi o kadar şiddetliydi.
"Haklısınız komiserim fakat.. bahsetmek istediğim asıl konu bu değil"
Komiser, genç memurun ciddileşen ifadesine merakla kaşlarını çattı. Onun ilgilenmesi gereken nasıl bir konu olabilirdi bu işin içinde. Ona gerçekten kayda değer bir şey sunmasını umdu. Aksi halde sinirlerine hakim olamayacaktı.
"Kumarhanede kameralara yakalanan biri daha var" diye devam etti genç. Kendinden fazla emin duruyordu. Bu komiserin dikkatini çekti. O biri onu gerçekten alakadar edecek biri olmalıydı. Öyle diyordu titremeden konuşan sesin ayrıntıları.
Merakla dikleşti, bilgisayarını kapattı, sandalyesinde öne geldi ve odağını ona verdiğini belirtecek şekilde dikkat kesildi memurun ağzından çıkacak olan isme
"Jeon Jung Kook.."
❦
Bölümdeki Jung Kook
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Kuşağı
Fanfiction"𝐺𝑒𝑐𝑒𝑚𝑖 𝑟𝑒𝑛𝑘𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛𝑙𝑒 𝑏𝑜𝑦𝑎𝑟𝑘𝑒𝑛 𝑏𝑒𝑛𝑑𝑒𝑛 𝑖𝑧𝑖𝑛 𝑎𝑙𝑚𝑎𝑑ı𝑛.. 𝑆𝑒𝑛𝑖 𝑛𝑎𝑠ı𝑙 𝑐𝑒𝑧𝑎𝑙𝑎𝑛𝑑ı𝑟𝑚𝑎𝑚 𝑔𝑒𝑟𝑒𝑘 𝑏𝑖𝑙𝑚𝑖𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚 𝐴𝑦 𝐾𝑢𝑠̧𝑎𝑔̆ı.." 𝑆𝑒𝑢𝑙'𝑢𝑛 𝑢̈𝑐𝑟𝑎 𝑏𝑖𝑟 𝑘𝑜̈𝑠̧𝑒𝑠𝑖𝑛𝑑𝑒 𝑒𝑔̆...