İnce yazılar kız kalın yazılar erkek sesini ifade ediyor
Bunu bilmeniz sizin şarkı ve hikayeyi bağdaştırmanıza daha yardımcı olacaktır:)❦
"Hala gecenin sebebinin o çocuk olduğuna inanamıyorum.."
Kan kırmızısı,elinde sebepsizce çevirip durduğu için,dalgalanan şaraptan gözlerini çekti ve düşüncelerine sızan tok sese doğru döndü.
Taehyung elinde şarabıyla yanına gelirken konuşmuş,onun gibi masaya yaslanarak çevreye bakınıyordu şimdi.
Jungkook cevap vermedi.Daha doğrusu kafası cevaplayacak kadar yerinde değildi.
Elindeki şaraptan bir yudum dahi almamasına rağmen saatlerdir zihnindeki sarhoşlukla ayakta durmaya çabalıyordu.Sabah yaşananlar birbir aklına doluşmuş,zihninde belirip duran bu hatıraların görüntüleri eline aldığından beri bakışlarını çekmediği şarabın parıltılarına yansıyordu.
Ondan vazgeçeceğini söyledikten sonra, hiçbir şey söylemeden dans bahanesiyle onu tahrik edip bedenine sürtünerek alayla çıkardığı dili ve tahrik edici bakışlarıyla söylediği "hayır"fısıltısı,
"Benden vazgeçmek mi istiyorsun?Yapabiliyorsan yap"der gibi bir meydan okumayla üflenmişti ince dudaklarının üstüne.Onu acımasızca azdırıp bıraktığı o halini zerre umursamadan arkasını dönüp gidişi yansıdı yeni bir dalgaya.
Eve kadar dayanamayıp o çocuk yüzünden arabada kendini çekerken fısıldadığı lanetli küfürler karıncalanıyordu hala hırsının kol gezdiği kasıklarında.
Derin bir iç çekti.
Ay Kuşağı'nın ona ve bedenine yaşattığı bu eziyetin acısını o kadar kötü çıkarmak istiyordu ki..
Ve bunun bu geceden sonra mümkün olmayacağı gerçeği, karanlığını iliklerine dolduruyor,zihninin hırsla yıkandığı sinirlerini acımasızca delip geçiyordu.Bunca şeyden sonra ona hiç kavuşamadan nasıl vazgeçecekti? Nasıl o şeytani parıltıları hafızasından silip önüne bakacaktı?
Evet öylesine delirtmişti ki bu çocuk onu, Jungkook şu an yapabileceği en saçma şeyi yapmış tam olarak ona veda gecesi gibi bir parti düzenlemişti.
Üstelik bu; bizzat kendisine yaptığı değil,zihninin onu bu geceden sonra silmek zorunda kalışına bir vedaydı.Onunla kirlettiği daha sonra kıkırtılarıyla o kirleri yıkadığı hayallerine vedasıydı.Şimdi ise onun için düzenlediği bu gecede, onun ruhunun konseptini giydirmişti gelenlere.
Onunla ilk tanıştığı barda gördüğü şeyi, kendi mekanına eklemiş ve içeri girmeden önce kapıdaki herkesin renkli boyalar,simlerle vucudunu; spreyler ile saçlarını boyamalarını sağlamıştı.
Rengarenk adama vedasını rengarenk bir geceyle yapıyordu..
"Şimdi daha çok merak ettim şu Ay Kuşağı'nı,seni böyle düşüncelere daldırdığına göre.."
Kemikli ellerini kızıl saçlarının arasına daldırırken konuşmuştu esmerli olan.Kardeşi dediği adamın,sevdiği ölse, "kader" deyip geçecek biri olmasına rağmen şu an iki günde tanıdığı bir erkek için özel bir gece hazırlamasına şaşkınlığını bir türlü atlatamıyordu. Üstelik bu bahsettiği adam için şu an neredeyse yas tutacak gibiydi?!
Ya küçük kardeşi artık duygusal dönemlere giriyor ya da bu meşhur Ay Kuşağı gerçekten bir şeyleri değiştiriyordu..
Ve bunu, düzenine onların bile karışmasından nefret eden bu adama yapacak kadar özel biriydi.
Öyle ki şu an Jin'in sarı,NamJoon'un mavi,kendisinin de kırmızı renge boyadığı bu saçlar onun eseriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Kuşağı
Fanfiction"𝐺𝑒𝑐𝑒𝑚𝑖 𝑟𝑒𝑛𝑘𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛𝑙𝑒 𝑏𝑜𝑦𝑎𝑟𝑘𝑒𝑛 𝑏𝑒𝑛𝑑𝑒𝑛 𝑖𝑧𝑖𝑛 𝑎𝑙𝑚𝑎𝑑ı𝑛.. 𝑆𝑒𝑛𝑖 𝑛𝑎𝑠ı𝑙 𝑐𝑒𝑧𝑎𝑙𝑎𝑛𝑑ı𝑟𝑚𝑎𝑚 𝑔𝑒𝑟𝑒𝑘 𝑏𝑖𝑙𝑚𝑖𝑦𝑜𝑟𝑢𝑚 𝐴𝑦 𝐾𝑢𝑠̧𝑎𝑔̆ı.." 𝑆𝑒𝑢𝑙'𝑢𝑛 𝑢̈𝑐𝑟𝑎 𝑏𝑖𝑟 𝑘𝑜̈𝑠̧𝑒𝑠𝑖𝑛𝑑𝑒 𝑒𝑔̆...