Ay Kuşağı

I Wanna Be Your Slave

Ay Kuşağı daha ne olduğunu anlamadan tekrar duvar ve dövmelinin arasında sıkışıp kalmıştı.Dövmelinin eli hemen arkasındaki duvara yaslandığında Ay Kuşağı onun iri bedeni arasında resmen kaybolmuştu.

Dışarıdan bakan biri miniğin orada olmadığını bile söylerdi.

"Geliyorlar"diye fısıldadı dövmeli Ay Kuşağı'na doğru eğilerek

"Ne?! Kim?!"

Çocuk duyduğu şeyleri anlamaya çalışırken Jungkook hızla ona yaklaştı

"Öpüşmemiz lazım"

"N-"

❦

"Tekrar soruyorum.."
Duyduğu kelime ile nefesini sertçe dışarı verdi.Ayakları zeminde ileri doğru kayarken kendisi de oturduğu sandalyeye daha çok yerleşmişti.Elleri önündeki tahta masada duruyor arada bir parmakları ritim tutuyordu

"Vatandaşın dedikleri doğru mu?Bunu inkar ediyor musun?"

Min Yoongi'nin kalın sesi odaya tekrardan dolduğunda dudaklarını sertçe yaladı ve bakışlarını ona doğru kaldırdı.

Komiser,giydiği ütülü gömleğin kırışmasını umursamadan kollarını önünde bağlamış müthiş bir soğukkanlılıkla alacağı cevabı bekliyordu.

Her zaman gözünün altında gördüğü yara odadaki parlak ışıktan dolayı olmalı ki öncekine tezat daha iyimser duruyordu.Bu da az da olsa gerginliğini üzerinden almasını sağlamıştı.

Ama yeterli değildi.Çünkü şu an bu gerginliğin sebebi onu sorguya çeken Min Yoongi değildi..

Aklına gelen şeylerle dudaklarını kemirmeye başlarken gözlerini tekrar zeminde gezdirmeye başladı.Bununla beraber bacakları da olduğu yerde sessiz bir ritim tutmaya başlamıştı.Bir kişi aklından neler geçtiğini bilseydi şu anki ifadesizliğinin tamamen bir palavra olduğunu anlayabilirdi belki

Min Yoongi,arkaya yatırdığı saçlarından bir tutam gözünün önüne düşerken tek kaşını kaldırdı
"Jeon Jungkook?"
Ardından ona bakmayan iri gözleri yakalamak için başını hafif eğdi ve ekledi
"Vatandaşı taciz ettin mi?"

Dövmeli tekrardan duyduğu bu ciddi soruya rağmen Min Yoongi'nin beklediğinin aksine dudaklarını bile kıpırdatmamıştı cevap vermek için.
Olduğu yerde derin bir nefes aldı ve gözlerini çevrede gezindirmeye başladı.Aynı anda komiser de onun baktığı yerlere bakmıştı.Anlaşılan odayı incelemek dövmeliye daha cezbedici gelmiş olmalıydı.Ya da sorulardan mı kaçıyordu?..

Min Yoongi önündeki sandalyeyi sertçe itti ve hışımla ayağa kalktı.Ellerini arkada birbirine bağladı ve gözleri, masada ritim tutan parmaklarına odaklanmış bakışlara indi.Derin bir nefes aldı.Çok saçmaydı.Yıllardır tanıdığı bu herif şu an tahmin bile edemeyeceği bir suçtan dolayı karşısında duruyordu.

Taciz..
Cidden mi?!
Bunca yıl..
Onca olaydan sonra..?!

"Pekala.."derin bir nefes verip tekrar sandalyeyi çekti.

Ses zeminde iğrenç bir gıcırtı çıkardığında dövmeli istemsizce yüzünü buruşturmuştu.Bu tür sesler onu fazlasıyla rahatsız ediyordu.