Derek klinikten çıktıktan sonra ne yaptığından pek emin değildi. Bir noktada Isaac'i bir süre daha Scott'la kalmaya ikna etmiş ve Stiles'ı eve bırakmıştı. Camaro'yu eve kadar tek parça getirmeyi nasıl başarmıştı, bilmiyordu. Allison Argent o bozuk ağzını açıp da Stiles'ı becerdiğini ima ettiğinden beri zihni fazlasıyla pusluydu. Aklının hiçbir zerresi, onu ve Stiles'ı böyle bir şey yaparken düşünebilen Allison'ı anlamaya yetmiyordu ----birbirinden nefret eden ve birbirine zorla tahammül eden iki insan ne halt yemeye yatardı ki? O ve Stiles bunu yapacak son insanlardı. Dünyanın sonu filan gelmediği müddetçe. Ayrıca Derek hiçbir şey bilmiyorsa bile Stiles'ın reşit olmadığını biliyordu. Peki, zamanında birkaç suç işlemişti ama bu liseli birini yatağa atacağı anlamına gelmiyordu. Allison'ın sözlerine nasıl karşılık vereceğini bilememiş, belki de çuvallamıştı. Ama Derek'in aklını tamamen bulandıran tek şey bu değildi.
Stiles yalnızca sevdiği şeylere isim takıyordu.
Camaro'yu evin önüne park edip motoru kapatırken gözleri evin karanlık pencerelerine dalıp gitmişti. Bu ne demekti? Hiperaktif insan yalnızca sevdiği şeylere isim takıyorsa Derek'e takıp durduğu o aptal isimler de neyin nesiydi? Ekşikurt, büyük kötü kurt, sersem alfa, Doggy, Droopy, Scooby, Goofy, Rin Tin Tin, ıslak burun, beyaz diş.... Ve o an aklına gelmeyecek kadar sinir bozucu bir dünya daha isim takmıştı oğlan ona. Ama onlar birbirlerinden nefret ediyorlardı. Eh, nefret fazla güçlü bir sözcüktü--- tahammül edemiyorlar dese daha doğru olacaktı. Stiles sadece sevdiği şeylere isim taktığını söylerken Derek'e taktığı lakapların dalga amaçlı olduğunu mu imâ etmişti? Aksi takdirde bu Derek'i de sevdiği anlamına gelirdi ---hadi oradan.
En çılgın hayallerinde bile Stiles Stilinski'nin kendisini sevdiğini düşünemezdi. Ne Scott'la olduğu gibi arkadaşlardı ne de Lydia'yla olduğu gibi romantik bir çekimleri vardı. Ne de aileydiler. Onlar birbirine zar zor tahammül edip her fırsatta birbirine nefret kusan iki kişiydi, hepsi bu. Stiles ona isim takıyordu çünkü onu sinir etmeyi seviyordu. Ayrıca Stiles onu seviyorduysa bile bu bir arabaya karşı duyduğu sevgiden pek de farklı sayılmazdı herhalde çünkü oğlan yolda yürürken ayağına takılan taşa bile isim veriyordu. Hem Derek bunu niye bu kadar umursuyordu ki?
Ya önündeki problemi biraz daha ötelemek için dikkatini dağıtmaya çalışıyordu ya da Stiles'la geçirdiği sürenin artması ona kafayı yedirmişti. Derek ilk seçeneğin doğru olduğuna karar verdi. Boyd ve Erica konusundaki bilinmezlikle baş etmeye hazır hissetmiyordu. Bu yüzden Stiles'ın sözlerini düşünmek hiç olmazsa zihnini dağıtıyordu. Kulaklarına dolan kalp atışını duyana kadar başka bir şeyin kafasını meşgul edebileceğini düşünmüyordu ama kısık sesle küfredip verandanın gölgelerinden çıkan figürü görünce ne kadar yanıldığını anladı.
İç çekip Camaro'dan inerken "Yok olduğunu sanıyordum," diye çıkıştı dişlerinin arasından. Ayın sönük ışığı ormanı aydınlatmakta yetersiz kalıyordu ama onlar kurtadamdı; gündüz kadar net görebilmek için ışığa ihtiyaçları yoktu. "Ciddiyim Peter. Sana lanet mağarandan çıkmamanı söylediğimi hatırlıyorum." Amcasının davetsizce ortaya çıkmasından nefret ediyordu. Hele ki altı ay önce yine burada gerçekleşen onca felaketten sonra. Peter sadece insanlık için değil, doğaüstüler için de tehlike arz ediyordu ve Derek onu mümkün olduğunca uzakta tutmaya kararlıydı. Unuttuğu tek bir ayrıntı vardı: Peter Hale laf dinlemez adamın tekiydi.
Peter her zaman sinirlerine dokunan o dev sırıtışıyla kollarını iki yana açarken "Ben de seni özledim sevgili yeğenim," diye şakıdı. Rahat bir tavırla ellerini cebine sokarken Derek'in açık bıraktığı kapıdan içeri girerek onu takip etti. "Biliyorsun ya, ailenden geriye kalan tek kişiyi böyle soğuk karşılamak hiç de doğru değil. Talia sana bundan daha iyisini öğretmişti." Salonun girişinde durup Derek ceketini çıkarırken sırıtarak bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
there is a light that never goes out | sterek [b×b]
FanfictionTEEN WOLF/STEREK FANFICTION Geride bıraktıkları bir yılda, garip olarak adlandırılabilecek çok fazla olay yaşanmıştı. Burası Beacon Hills'ti sonuçta. Her an bir ağacın arkasından dağ aslanı ---aslında kurt olan bir dağ aslanı ama yetkililerin bunu b...