Azra ile üzerimizi giyinince elele kışladan çıktık.yolda yürümesi çok güzel olsada haletmem gereken meseleler olduğunu biliyordum. Bana bakıyordu aşık aşık bende ona. Bir süre sonra mantık haznesi duygu haznesinden baskın gelince durdu.
Azra: Nereye gidiyoruz?
Kerim: Seval gile madem kafan kurcalanıyor seni kafanı kurcalayan seyleri yok etmekte benim boyun borcum.
Azra: Saçmalama gerek yok!
Kerim: Var var ! Gayette gerek var . Hadi
Kapıyı çaldığımda benim alışık olduğum ama Azra'ya baya yabancı geceliği ile kapıyı açtı. Şimdide 1. Sıçıştaydık.
Kerim: Düzgün giyinsene kızım!
Seval: e sen seversin diye giydim tatlım!
2. Sıçış Azra'nın yumuşak bakışları birer alev topu. 3 te ofsayd dışarı.
Kerim: Seval bizim aramızda birşey olmadığını anlat diye getirdim kızı amına koydun ortalığın.
Seval: ay tamam saka yapıyorum. Bizim aramızda sadece arkadaşlık var." Durdu pis pis sırıttı" bide fuckbodylik(!)
3. Sıçış hatta sıvayış tüy dikiş top dışarda Azra sahayı terk ediyordu ki belinden tutup çektim.
Kerim: Seval yapma!!!
Seval: Azra gel gel şaka yapıyorum. Tamam aramızda birşey yok ama genel konuşmamızda bu şekildedir onu da gizlemeyim dedim.
Azra: Ne kadar seviyeli ya(!)
Bekle ben senin züriiyetini sikicem bakışlarına gülücükle cevap verdim. Azra içeri girince bende giricektim ki Seval'in eli beni durdurdu.
Seval: Sen işim var demedin mi?
Kerim: ya dedim e birazdan çıkarım.
Seval: Aşko sana ben bir çakar görürsün madem bana getirdin banada güveniceksin haydi!
Kerim: Devrem! " dedim en yalvarır tonda en yavru köpek bakışımla" yakma beni ben zaten yanmışım.
Seval: Kerim siktir git!
Kerim: tamam be!
Kapı yüzume tak diye çarpışınca bir göt oluşla bende arkamı dönüp canim ailem ve bir adet orospu cocuguna aksamki yemegi haber vemek için gittim. Eve gittiğimde zoraki yüruyen ozge boynuma atlayıp beni optü.
Özge: abim gelmiş hayatta baba olmayı tek hak eden insan(!)
Yüzüme bakması ile iması biraz gitti.
Özge: suratından buldozer mi geçti la senin!
Ankara havasına bağlaması sadece 3 4 saniye süren biricik öküz kardeşime dönüştü.
Diye bağırdı gülmemek için kendimi tutum. Ama içeriden gelen piç benim zaten gülmeme engel olmaya yetiyordu. Boydan boya süzdüm benim pijamalarımi giymis ama tabi büyük gelmişti. Annem içeriden geldi. Elinde tahta kaşık beni görünce yüzünde minik bir tebessüm oluştu. Aylin geldi arkasından ama hala yüzünde aynı soğuk ifade. Benim minik kelebeğimdi o şimdi bana düşmanmışım gibi bakıyordu helede bu pezvnegi evimde istemiyorum diye. Sonra aradan kafasıni Bora uzattı bu ibnenin burda ne işi vardı.
Kerim: Sen ne bok yiyon la burda!
Bora: Abi sen Özge'nin yanında kal dedin ya!
Kerim: Ben onu hastane için dedim it herif. Kışlada yatsana lan sen " anneme döndüm" bu niye benim evimde ya!