Karargaha geldiğimde Yakup albayın ' kirpiklerin hacmi izinde azalmış' şakaları ile güne başlamıştım. Azra'ya zaten bir haftadır sinirliydim. Bu siniri bir şekilde çıkarmalıydım ama öncesinde yakın dövüş antremanı vardı. Akın ensemden tutup beni karşısıne eş aldı. Yerden yere vurmaya başladı. Eğtimden çok hali silkeliyordu. Bende karşılık vermeye baslayınca iş iyi bir ağıra gitti. Karşı duvara çarpması ile beni Araya Azra girip durdu. Bu iş böyle nereye gidecekti. Konuşmam gerekliydi. Çıkınca peşine gittim. Bahçedeki bankta oturuyordu.
Kerim: hayırdır devrem. Yenge ile problem varda beni vura vura mı atıyon hıncını!
Akın: devrem değilsin sen benim!
Kerim: Akın uzatıyorsun artık!!
Akın: uzatıyorum!" Kaş çatıp bana baktı yakamı kavradı" ulan o benim en değerlim. Ne yaşadık biliyormusun. Yarı yolda bırakırsaan ne hale gelecek haberin var mı?
Kerim:" ben yapıştım bu sefer yakasına" Bırakmıycam ulan bir inan bana bokunu çıkarma!
Akın: ya bir siktir git! Bilmiyoz mu seni? Kardeşimdin lan sen benim evime aldım lan ben seni babam oğlu bildi sen sen sikik çapkınlık bıkkınlığında kardeşime sardın! Bu mu lan senin kardeşliğin Dost dediğin adamın kardeşiine goz koymak mı?
Kerim: sen götünun keyfine olay arıyorsun bence! Lan abisin tamam da amınoğlu bokunuda çıkarıyon seviyorum diyorum inanmıyon.
Akın: Benim bildiğim tek birşey var bir gün siktir olup gidiceksin! Azra da hayatında ilkkez birine aşık oldu diye kırgın kalıcak.
Dedi kalkıp gitti. Beni zaten kemiriyordu bu hissiyat birde onun böyle yapışı ağzıma sıçmıyor bütün ruhumu söküp alıyordu. Kendini geçtim bu durum Azra'yıda etkiliyordu mutsuzdu onunla konuşmayı kesişi Azra'nın canını yakıyordu.
Bende pişine kalkıp Azra'nin yanına gittim yine yüzü solmuştu portakal çiceğimin. Silah odasında silahı ile uğraşıyordu canı sıkıldıkça yaptıği aktivite buydu. Bu gün o şanlı isteme günüydü. Heycanlıydı ama mutsuzdu abisi gelmeyi reddetmişti. Yengesi Eftelya ve Yiğeni Oktay gelicekti. Ama abisi hala tripli ve yanliş olduğunu düşündüğü için gelmeyi reddediyordu. Gözlerinden yaş süzüldüğünü fark edince yanına süzülüp bende belimden silahımı çıkardım yüzünde bir gülücük vardı. Buruk bir gülücük.
Kerim: Ne oldu hanım efendi gerginsiniz vazmı geçtiniz!
Azra: yok zorunda kalmışsın gibi oldu!
Kerim: canıma minnet kızım benim senin kokunu içime çektiğim her gece kar bana !
Azra: Sahorş bir tek gecelikle başlayan aşk ne kadar romantiğiz.
Dedi sesindeki soğuk ima ile Akın bu hale getirmişti. Her vakitte dönüp dönüp Azra ile sevişmekten başka derdimin olmadığı. Capkınlıktan sıkılıp aksiyon aradığımı ve zamanı gelince onu bırakacağımı söylüyordu.
Kerim: o gece ile başlamadı ki?
Azra: Neyle başladı temizlik dolabıyla mı?
Kerim: Ben o gün niye sana geldim Azra? Başkası yokmuydu? " ona önümü döndüm bankta." Ben sana ilk Aşık olduğum gün senin buraya gelmenin 2. Günüydü.
******
4 ay önce
Kapıdan içeri girdim etrafta bizimkiler vardı. Şenol'a baktım o yoktu bu dingilin nerde nasıl geziyor hala bilmiyordum adamın işi çay yapmak çay ocağında yoktu.
Kerim: Şenoll!!
Diye bağırdım arkadan koşa koşa geldi bizim sivri burun. Elinde tepsi.