Bölüm 11: Geçmişin Ekinleri

213 23 20
                                    

Pilotaj son sınıf öğrencileri açık havada hocalarını beklerken hocaları Erkan güneş gözlükleri ve üniformasıyla sakince binadan çıktı.

Öğrencilerin sohbetleri anında kesilirken "Rahat!" diye bağırdı Erkan hoca. "Hazır ol!"  Herkes esas duruşa geçerken "Nasılsınız bakalım gençler?" dedikten sonra hepsi "Sağ ol!" diye bağırdılar.

Askeri eğitim görmemelerine rağmen sırf Erkan Hocaları aralarında alt üst ilişkisini ve disiplini öğretmek için onları sıraya diziyor neredeyse askeriyeyle aynı eğitimi veriyordu. Kendisi de asker kökenli olduğundan öğrencileri de o askeriyedeki eğitimi almış kadar oluyordu kendi dersinde.

Erkan hocanın gözleri teker teker öğrencilerin üzerinde gezerken üzerinde ceketi olmayan Halil'in üzerinde durdu. Kaşlarını çatarken  "Ceketin nerede Halil Efe Akıncı? diye sordu sert bir ses tonuyla.

"Birine verdim hocam." dedi Halil kafasını hareket ettirmeden tam karşıya bakarken.

"Biraz daha bekleseydin ya oğlum mezun olacaktın şunun şurasında." dedi Erkan hoca alaycı bir ses tonuyla.

Öğrencilerin arasında gülüşmeler yaşanırken "Kesin zevzeklikliği!" diye gürledi Erkan hoca.
Bir kaç öğrenci yerinden zıplarken Cenk endişeli gözlerle arkadaşına bakıyordu.

"Ben size gerekirse kendinizi unutacaksınız ama ceketinizi unutmayacaksınız demedim mi? Senin şimdi normal bir sivilden ne farkın var Akıncı? Ceketine sahip çıkamayan adama nasıl güvenip uçak emanet edeyim ben şimdi?" diye sordu Erkan hoca.

Halil konuşmadan önüne bakarken "Konuş!" diye gürledi tekrardan Erkan.

"Özür dilerim hocam." dedi Halil en sonunda gür bir ses tonuyla.

"Hele bir simülatör sonuncun yeterli olmasın seni nasıl uçuşa almayıp mezun etmiyorum o zaman gör bakalım."  dedi Erkan hoca. Halil sesini çıkartmazken Erkan hoca önündeki dosyaya bakıp diğer öğrencilere döndü "Bugün simülatördeki eğitimlere başlayacağız. Her zamanki gibi bir kaptan bir de yardımcı kaptan şeklinde iki kişilik gruplar halinde ilerleyeceğiz. Herkes bir kere kaptan ve bir kere yardımcı kaptan rolünde mutlaka simülatöre girecek. Uçuş rotasını ben belirleyeceğim."

"Bugün loto Halil'e çıktığından kaptan pilotumuz olarak ilk o girecek simülatöre." dedi Erkan hoca gülerek.

"Yanında yardımcı pilot olarak görev almak isteyen var mı?" derken herkes nefes bile almadan hareketesiz bir şekilde duruyordu. Erkan hoca kızgın olduğunda hep en zor rotaları belirlediğinden kimse gönüllü olmak istemiyordu.

"Keyfiniz bilir ben kendim seçerim o zaman. Alkım Orbay bugünkü rotamızda sen yardımcı kaptan olarak görev yapacaksın." dedi.

Halil sıkıntıyla başının arkasını ovarken korktuğu başına gelmişti. Herkes kabulüydü ama Alkım ile çalışmak en son istediği şeylerden biriydi. Kızın ondan ölesiye nefret etmesini geçti kendi ortalamasını Halil'in ortalaması düşecekse hiç düşünmeden yakardı.

Halil ile Alkım bir adım öne çıkarken Erkan hocanın ilerlemesiyle simülatörün olduğu klimalı binaya doğru ilerlediler.

Diğer öğrenciler izlemek amacıyla sandalyelere geçerken  üç tane dev büyük iki adet küçük ekranın bulunduğu simülatör koltuğuna oturdu Halil.  Alkım da aynı şekilde kendi simülatör koltuğuna otururken gerekli direktifleri vermesi için Erkan hocalarına baktılar.

"Evet Alkım ve Halil bugün İstanbul-Los Angeles uçuyorsunuz." derken öğrenciler arasında büyük bir uğultu meydana geldi.

Halil sıkıntıyla nefes alırken kıtalar arası uçmayı bırak aktarmasız en uzun uçuşlardan birinin simülasyonuna girecek olmak onu aşırı geriyordu.  Uzun uçuşlarda ani hava durumu değişimleri ve ona bağlı türbülanslar gerçekleşebileceği için gereğinden daha fazla dikkat etmesi gerekiyordu.

AKINCI (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin