Bölüm 22: Çare Ekin

139 32 49
                                    

"Gidecektim işte gidecektim! Dinlemeyecektim baba seni!" diye gürledi Halil sinirle ellerini saçlarının içinden geçirirken.

Karşı duvarın dibindeki parçalanmış telefonuna bakarken sinirle ocaktaki tencereyi lavaboya fırlattı.

Hakan "Sikicem ben bunun belasını şimdi." derken ayağa kalkarak hışımla Halil'i ensesinden tutup yere eğdi.

Halil "AH!" diye acıyla bağırırken kollarını arkadan bağlayarak  koltuğa fırlattı kardeşini Hakan.

"Ne derdin var lan senin? Ne bağırıyorsun it gibi babama?" diye gürledi Hakan kardeşinin suratına.

Halil abisinden gözlerini kaçırırken "Özür dilerim baba."  Dedi kısık bir sesle.

"Ne bu hareketler Halil? Ne derdin var senin oğlum?" dedi oturduğu koltuktan Adem bey. Bacağı acıyla kasılırken eliyle ovuşturmamak için zor tutuyordu. Üzüldüğü zamanlarda sızlıyordu genelde bacağı. Biliyordu ki en ufak bir hareketinde Hakan daha çok yüklenirdi kardeşine.

Halil'in burnu sızlarken gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ağlamamak için zor tutuyordu Halil güçlü kalmaya çalışıyordu. Boğazındaki yumruyu gidermeye çalışırken gözünün sızlamasına dayanamadı genç alfa. Abisinin sigara paketine davranırken içinden bir sigara ateşledi salonun ortasında. Babasının evin içinde sigara içilmeyecek kuralı umrunda değildi şuan.

Dumanı havaya doğru üflerlen ortalığı dağıtmak istiyordu her şeyi yıkıp parçalamak istiyordu. Kendi dağılmışken her şeyin düzgün olması gözüne batıyordu rahatsız ediyordu onu.

Aklına yine fotoğraf düşerken sinirle gözlerini kapadı. Silmek istiyordu bu görüntüyü kafasından Halil hatırlamak istemiyordu. Buzdolabına doğru ilerlerken babasının dolapta tuttuğu viski şişesini ağzına dikti.

Hakan "Hop hop hop." derken şişeyi elinden almaya çalıştı kardeşinin. "Bırak abi." Diye bağırdı Halil mutfak dolabının dibine çökerken "Nolur rahat bırak beni." Gözünden bir yaş damla düşerken acıyla suratını buruşturdu Halil. Ağlıyor muydu yoksa ağladığını hayal mı ediyordu hiç bilmiyordu. Yüreği yanıyordu sadece kor olmuş kalbi  bütün vücudunu kavuruyordu.

Şişeyi tekrar ağzına dikip büyük bir yudum alırken kolu daha fazla şişenin ağırlığını taşıyamazmış gibi yanına bıraktı şişeyi. Başını mutfak dolabına dayarken "Salak kafam." dedi Halil alkolün etkisiyle gözyaşları yüzünden düşerken. "Salağım ben kaybettim Ekin'i kaybettim Ekin'imi." dedi arka arkaya kafasını mutfak dolabına vururken.

Hakan sıkıntıyla iç çekerken Halil'in kafasını vurduğu yere koydu elini. Kardeşinin ağlamaları gittikçe şiddetlenirken yere çöküp sarıldı kardeşine. Biliyordu bu bütün haftanın duygusal yoğunluğunun birikimiydi kardeşinin ağlamaları.

Cep telefonu cebinde titrerken sadece bir kişiye özel bir ses tonu tanımladığından cebinden çıkarıp hemen yanıtladı Hakan gelen mesajı. Tam geri kapatacaktı ki açık uygulamalardan instagrama girmesiyle Ekin'in hikayesi çekti dikkatini. Hikayeye tıklarken şimdi anlıyordu kardeşinin yıkılışını, Ekinle arkadaş olduğundan o da görmüştü attığı hikayeyi.

Hakan arkasında bir hareketlilik hissederken babasının koltuk değnekleriyle ayakta olduğunu gördü. Hemen ayağa kalkarken "Ayakta kalmasaydın baba." dedi Hakan babasının koluna girerek.

Halil zorlukla ayağa kalkıp gözlerindeki yaşları elinin tersiyle silerken "Özür dilerim baba." dedi ayakta dikilen adama sarılırken.

AKINCI (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin