Ekin Halil'in öptüğü yeri eliyle hafif okşarken alfanın arkasından bakakalmıştı. Ne zaman çenesinden öpse midesindeki kelebekler takla atıyor heyecandan kalbi titriyordu. Yaklaşık on sene önce başlamıştı bu çeneden öpme olayı.
on sene öncesi
Ekin oturduğu bankta ayaklarını sallandırırken öğle arasında futbol oynayan çocukları izleyip kakaolu sütünü içiyordu.
İlçe milli eğitimin okullar arası düzenlediği futbol müsakabasında tabii ki de Halil takımın kaptanı seçilmiş bugün okulca anlaşamadıkları karşı mahallenin takımıyla oynuyorlardı.
Ekin de her ne kadar takımda olmak istese de kırılgan bir yapısı olduğu için hoca onu takıma almamış üstüne üstlük eğer oynamakta ısrar ederse takımı geri düşüreceğine dair hocanın methiyelerini dinlemişti.
Alt sınıflar ve üst sınıflar da dahil maçı izleyen bir sürü kız Halil'e tezahürat yaparken kenardaki hareketlilik dikkatini çekti Ekin'in.
Üç tane sekizinci sınıflardan çocuk kedinin kuyruğuna teneke kutu bağlamış kedi korktukça eğleniyor torbayla yakalamaya çalışarak korkutmaya çalışıyordu.
Ekin hışımla yerinden kalkarken kakaolu sütünü çöpe atıp çocukların yanına doğru ilerlerdi. Her ne kadar büyük sınıflardan korksa da kediyi kurtarmak için elinden geleni yapacaktı."Ne- ne yapıyorsunuz?" diye sordu çocukların dikkatini çekmek için. Çocuklar onu takmadan kediyle eğlenmeye devam ederken en sonunda cesaretini toplayıp "Bırakın kediyi!" diye bağırdı.
Çocuklar ona yan gözle bakıp "Sanane sen işine bak." derken Ekin çocukların arasından geçip kediyi eline aldı. Çocuklar onu durması için ittirirken Ekin kedinin kuyruğundaki ipi çözebilmiş, kedi can haliyle kaçacağım derken tırnaklarıyla Ekin'in kollarını çizmişti.Ekin'in kolunun acısıyla gözleri dolarken kedinin kaçmasıyla rahatlamış üç çocuğun etrafını sarmasıyla korku dolu gözlerle onlara doğru bakmıştı.
"Sen ne işimize karışıyorsun ezik. Şimdi senle uğraşalım da gör günü." dedi içlerinden uzun boylu olanı. Ekin korkuyla geriye doğru adım atarken sırtı ağaca doğru yaslanmış kaçacak yeri kalmamıştı.Beden eğitimi hocasının düdüğünü öttürmesiyle umutla oraya bakarken maçın bitiş düdüğü olduğunu fark etmiş herkesin Halil'in attığı golle aldıkları galibiyeti kutladığını görmüştü.
Ekin'in dikkatinin dağılmasından yararlanan kısa boylu hınzır çocuk Ekin'in gömlekliğini çekerken uzun boylu çocuk Ekin'in çenesine doğru yumruk attı.
Ekin acıyla bağırırken Halil kalabalık içersinde Ekin'i arıyor arkadaşına sarılarak galibiyetlerini kutlamak istiyordu. Gözlerini okulun bahçesinde dolaştırırken Ekin'e yumruk atan çocuğu görmesiyle kaşlarını çattı.
Gözü sinirden hiçbir şey görmezken hemen oraya doğru koşmuş uzun boylu çocukla kısa boyluyu yakalarından tutup kendine çekerken ikisine de okkalı bir yumruk geçirmişti.
Uzun boylu çocuk bu sefer de Halil'in çenesine yumruk geçirirken diğer ikisi de Halil'in üzerine çullanacaktı ki bu sefer beden eğitimi hocasının düdüğü onlar için çalmıştı.
Hoca "Ayrılın bakayım." diye kükrerken Ekin yüksek sesin etkisiyle yerinden sıçramış bir kuş gibi titriyordu.
Halil çocukların yakasını bırakırken "Ne oluyor burada?" diye sordu hoca.
"Hocam biz oyun oynuyorduk bu çocuk gelip oyunumuzu böldü." dedi kısa boylu olan çocuk.
Beden eğitimi hocası Ekin'e doğru bakarken "Bu doğru mu Ekin?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKINCI (BxB)
RomansaEn yakın arkadaşı Halil'e çocukluktan beri aşık olan Ekin'in en büyük korkusu onun bir gün ruh eşini bulmasıydı. Çünkü o beta doğarak bu şansı çoktan kaybetmişti. boyslove etiketinde 🥈26.10.2024