5: "afiyet"

150 15 45
                                    

2900 kelime.

taslaktaki son bolumdu ama endiseye gerginlige strese mahal yok

BENDE👍🏻😌

***

Bugünkü akşam planım, dışarıdan sipariş edeceğim yemeğim ile oturup The Office'i baştan izlemekti. Ya da Azra ile Pelin'i çağırıp evde pijama partisi yapmak falan..

Fakat bulunduğum yer, kalabalık ve lüks bir İtalyan restaurantıydı.

Yanımda üç tane topçu ile beraber.

Yemekler geldiğinden beri masada çıt bile çıkmıyordu, zira yanımdaki Barış ve karşımdaki saz arkadaşları kıtlıktan çıkmış gibi yiyorlardı.

"Berkan,"

Kerem, adını yolda öğrenmiştim, dirseğiyle tabağına gömülmüş olan çocuğu dürtükledi.

"O sebzeleri yiyecek misin lan?"

Koca restaurantın mutfağının yarısı bizim masada değilmiş gibi bir de Berkan'ın tabağına mı göz dikmişti?

"Yiyeceğim kardeşim, bitince seni de yiyeceğim hatta tatlı niyetine de Barış'ı yiyeceğim. Uza ya."

Şaşkınlık ve gülme arasında bir kıkırtı kaçtı ağzımdan. Fakat tabaklarıyla o kadar meşgullerdi ki bana bakmamışlardı bile.

Göz ucuyla yanımda oturan Barış'a baktım.

Tatlı niyetine yenmeyi pek umursuyor gibi durmuyordu.

"Siz her zaman böyle fazla mı yiyorsunuz?"

"Yok ya,"

Bunu söylerken ağzına kaşığını tıkmasaydın belki inandırıcı olabilirdi Berkancığım.

"Antrenmandan çıkınca biraz öyle oluyor."

"Yoo abi alakası yok, bu adam antrenman öncesi de sonrası da ayı gibi yiyor."

Berkan'ın bu adam dediği kişi tahmin edersiniz ki Kıvırcık'tı.

Tabağından başını kaldırmış ifadesiz bir şekilde karşısındaki çocuğun suratına bakıp sonra geri yemeğine döndü.

Neden sessizleştiğini anlamamıştım. Hala aklı çıkarıldığı maçta mıydı yoksa benim gelmem mi onu rahatsız etmişti?

Çünkü emrivakileri sevmiyorum diyip diyip adam kabinden çıkar çıkmaz benim de onlarla geleceğim haberini vermiştim. Kötü bir şey de dememişti aslında. Hatta tam tersi çok üstünde durmamıştı bile, bana ben hazırlanana kadar salonda oturacaklarını söyleyip gitmişti.

Açlıktan gözleri dönen topçu tayfası artık biraz olsun etrafı renkli görmeye başladıklarında çeneleri de açılmaya başlamıştı.

Her birinin takıma ilk geldiği anı dinlemiştim, tanışmalarını ve maalesef ki soyunma odası anılarını...

Doksan dakika koşup terleyen koca erkeklerle dolu soyunma odası anıları ne kadar iyi olabilirse o kadardı ama yalan söyleyemeceğim hayatımda daha fazla güldüğümü hatırlamıyordum.

Kerem'in kariyer planlamalarından, Berkan'ın olamayan aşk hayatına kadar her şey hoş bir sohbet eşliğinde konuşulduğunda akşamın sonunda masada bir sürü boş çay bardağı vardı.

Ve benim bir tanecik gariban kahve bardağım.

"Oğlum bak elimden bir kaza çıkacak ha şimdi."

Tüm geceki gerginliğinizin sebebi nedir acaba Barış Bey?

Laz Öküzü | BAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin