"Ben gayet beğendim. Renkler, kumaş seçimleri, tarzı... tamamiyle seni yansıtıyor. Bence okey. Kafandakini yansıtabilmen önemli, ki ondan da bir şüphem yok."
Neredeyse mutluluktan kameranın içine girecektim.
Bu kulaklarım doğru mu duyuyordu, rüyada mıydım yoksa idollerimden Derya Düvenci beni nefes almadan övüyor muydu?
Hiçbir utanma belirtisi göstermeden yüzümü ekrana yakınlaştırdım çünkü Derya karanlık bir yerde olduğundan onu iyi göremiyordum.
"Çok teşekkür ederim Derya, tamam dediğin gibi yapacağım. Sen ne durumdasın?"
Derya iş için bir kaç günlüğüne şehir dışına gitmişti ve biz bugün gerçekleştireceğimiz buluşmayı mecburen facetime yapıyorduk. Ona sabahtan beri başından kalkmadan çizdiğim ama yine de yarım olan çizimimi göndermiştim ve tepkisi beklediğimden de iyi olmuştu.
"İş güç Ceylin. Otele geçince sana son yaptıklarımı göndereceğim akşam yeniden konuşuruz. Şimdi kapatmam gerekiyor, kolay gelsin sana."
Gülümseyerek aramayı sonlandırdığımda derin bir nefes bırakarak sandalyede arkama yaslandım. Derya benim öğretmenim ya da patronum değildi biz birer ortaktık ama benim ona hayranlığım ve de onun yıllanmış tecrübesi, ister istemez onayını alma arzusunu doğuruyordu içimde. Ve bunu kat kat aldığımda ise o kadar mutlu oluyordum ki, sabaha kadar çizim yapabilirdim herhalde.
Yeni kapattığım telefonum yeniden titremeye başladığında ekranı çevirdim. Az önce mutlu olduğumu mu sanıyordum? Barış mesaj atana kadar asıl mutluluk kaynağımın o olduğunu unutmuştum.
Sabah günaydınlaşmamızdan sonra spora gideceğini sonra da bana geleceğini çünkü ona çay sözü verdiğimi söylemişti. O spordayken ben de işlerimi halletmiştim işte ve resmen ne zaman gelecek diye bekliyordum.
B.Alper Yılmaz
biz çıkıyoruz👋🏻
Ceylin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laz Öküzü | BAY
Fanfiction"Seni ne doktorlar ne mühendisler, ne İtalyan'lar ne Fransız'lar istedi de..." Gözlerini devirip sahnenin ortasında, davul sesi eşliğinde çevresindeki otuz kişiyle oynayan adama baktı, "Şu aldığın öküze bak."