"Şu çocuk çok garip değil mi? Rahatsız edici bir havası var, gözlerinden dolayı mı acaba?"
"Evet evet, kocaman mor gözleri var, bana baktığında korkuyorum!"
"Sanki her şeyi o biliyormuş gibi davranıyor, derslerde her şeye o cevap veriyor!"
"1. sınıfı onunla beraber okudum ben, o zamanlar da aynıydı."
"Cidden mi? Hadi anlatsana!"
"Okula geldiğinde her şeyi biliyordu. Biz okuma-yazma öğrenmeye çalışıyoduk, o ise çoktan öğrenip gelmiş, herkese üstten bakıyordu. 'Anlamadıysan anlatabilirim', 'aslında çok kolay, biraz çabalarsan yaparsın'. En iyisi oymuş gibi davranıyordu, herkes onla konuşmayı bıraktı. Kendi kendine bir şeyler öğretir artık!"
Kıkırdaşmalar, kahkahalar, etraftakileri umursamadan yüksek sesli konuşmalar, kendi egolarını tatmin etmek için başkalarını aşağılamak. Birçok çocuğun yaptığı, bazen pişmanlık duyduğu ancak çoğu zaman bu fikirleri değiştirmedikleri safsatalar Reo Mikage'nin hayatının bir parçasıydı.
Mikage şirketinin varisi olarak küçük yaşta ağır eğitimlerden geçmesi henüz 2. sınıf olmasına rağmen ortaokul düzeyi bilgilere sahip olmasının nedeniydi. Ailesi ona evde eğitim vermek için özel eğitmenler tuttularsa da küçük Mikage "sıradan" arkadaşlar edinmek istemiş, özel okulda okumaya başlamıştı. Tek bir şart vardı, "ne olursa olsun başarılı olmak." En ufak başarısızlıkta okuldan alınıp evde eğitime devam edeceği konusunda ailesi onu önceden uyarmıştı. Bu nedenle Mikage oldukça fazla çalışıyor, herhangi bir eksik bırakmıyordu. İşin komik tarafı ise arkadaş edinmek için geldiği bu okulda dışlanmasıydı. Yardım etmek için söyledikleri "ego" olarak algılanmış, insanları ondan uzaklaştırmıştı ancak sorun yoktu. Ailesinden uzak kalabildiği okul, onun için soyadının ağırlığından kurtulabileceği nadir bir yerdi.
"Hayır ya, para almayı unutmuşum! Şimdi nasıl yemek yiyeceğim?"
Demin kendisi hakkında atıp tutan çocuklardan birisinin isyanını duyduğunda Mikage, her ne kadar anlaşamasalarda çocuğa üzülmüştü. Diğerleri yemek için sınıftan çıktığında çocuğa yaklaşmış, cüzdanında bolca bulunan paradan bir miktar uzatmıştı.
"Bu parayla yemek yiyebilirsin. Yanlış anlama, borç olarak vermiyorum ya da karşılığını beklemiyorum. Sadece aç kalmaman için yardım etmek istiyorum."
Parayı gören çocuğun gözleri parladı. Bu para neredeyse onun üç günlük harçlığına denk geliyordu. "Bu fırsat kaçmaz." diye düşündü. Olabildiğince fazla faydalanması gerekiyordu.
"Sağol Mikage, yemeğe benimle birlikte gelsene, hep yanlız yiyorsun, biraz birlikte takılalım."
İlk defa kabul görmenin verdiği tatmin edici his zihnini bulandırdığında Mikage, bu teklifi hiç düşünmeden kabul etti. Sonunda arkadaş edilnebileceğini düşünmüştü ancak bu kişilerin ona zarar vereceğini bilmiyordu.
Kantine indiklerinde yanındaki çocuk diğerlerinin yanına gitmiş, Mikage'den kendisine yemek almasını istemişti. Sorun yoktu, arkadaşlar birbirlerinin istediklerini yapardı, değil mi? Arkadaşlık kavramından uzak olan Mikage kullanıldığını bir an bile düşünmemiş, arkadaş edinmesinjn verdiği heyecanla diğer çocuklar için de birkaç atıştırmalık almıştı.
Diğerlerinin yanına geçtiğinde boş sandalye bulamadı, yan masadan kendisi için bir sandalye çekti. Aldıklarını herkese dağıtınca çocuklar gülümsemiş, hepsi olayı kavramıştı. Mikage Reo, ne kadar da enayi.
Mikage'nin onlar için faydalı olduğunu fark eden çocuklar ondan olabildiğince fazla faydalanmaya karar vermiş, onu tamamen bir araç yerine koymuşlardı. "Çantam çok ağır, taşımama yardım etsene." "Otobüs geç gelicek sanırım, şoförüne söylesene beni de evime bıraksın." "Hay aksi, paramı unutmuşum. Azıcık borç versene Mikage."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Return Home | rinsagi
FanfictionAyrıldığın evi geri döndüğünde bulamazsan terk edilmiş hissedersin. Oysa evi ev yapan dört duvar değil, içindeki insanlardır. *tetikleyici unsurlar içerir