Selam!
Okulum başladığı için ne sıklıkla bölüm atarım bilmiyorum ama elimden geleni yapacağımı bilin.
Keyifli okumalar!
✨
Yaşlı gözlerle karşımda duran ve bana gülümseyen kişilere bakıyordum. Dilim tutulmuştu sanki, dudaklarımın arasından tek bir kelime çıkmıyordu.
Ben bütün gündür kendi kendimi yerken onlar benim doğum günümü hatırlamıştı. Selin'in elinde bir pasta vardı ve salon süslenmişti.
Ben onlara içten içe kırılırken benim arkamdan iş çevirmişlerdi. Sürpriz yapmışlardı bana. Eymen o yüzden beni evine çağırmıştı. Doğum günümü kutlamak için.
Arkamda duran Eymen omuzlarıma yerleştirdiği ellerini ayırıp önüme geçti ve kollarını açarak gülümsedi. "Dilini mi yuttun kız?"
Gözümden bir damla yaş aktığında yutkundum ve başımı göğsüne yaslayarak kollarımı beline sardım. "Teşekkür ederim Eymen."
"Doğum günün kutlu olsun kankitoşkum." Elini birkaç kez sırtımda gezdirdikten sonra benden ayrıldı ve yanaklarıma yuvarlanan yaşı sildi. "Ağlama kız."
"Çok duygulandım." Ellerini yanaklarımdan ayırdıktan sonra sona kalan yaşları sildim ama dudaklarımın titremesine engel olamadım. "Bu benim kutlayacağım ilk doğum günüm."
"Son da olmayacak." Eymen'in yanında beliren Deniz bana şefkatle gülümsedi ve elini başımın üzerine yerleştirerek saçlarımı okşadı. "Beraber kutlayacağız doğum günlerimizi."
Onu başımı sallayarak onayladığımda bu sefer Aren durdu Deniz'in yanında. Yaşlı gözlerimin içine baktı ve hafifçe gülümsedi. Bana doğru bir adım attıktan sonra elini belime yerleştirdi ve beni kendine çekerek kollarını sırtıma sardı.
Başım göğsüne yaslandığı için hızlı kalp atışlarını duyuyordum. Benim kalbimin de onunkisinden farkı yoktu. Beline koyduğum ellerim titriyordu. Hüzünün yanına heyecan da eklenmişti.
Başını eğip dudaklarını kulağıma doğru yaklaştırdı ve fısıldayarak konuştu. "İyi ki doğdun Eylem."
"Sarılmanızı bölmek istemezdim ama mumlar eriyor!" Selin'in aniden bağırmasıyla bir adım geriye atarak çekildim. Bu halime güldüklerinde yanaklarımın kızarmasına engel olamadım. Selin göz kırpıp karşıma geçti ve bana kocaman gülümseyerek baktı. "Mumları üfle, ama önce dilek dile."
Anne babalar da yanımıza yaklaştığında boğazıma bir yumru oturdu. Tanımadığım insanlar bile doğum günümü kutlamak için bana sürpriz yapmıştı. Kendi ailemin ise umrunda değildim. Çok zoruma gitmişti.
Acınası ve kimsesiz bir kız olduğumu düşünüyorlar mıydı acaba?
Başımı hayali bir şekilde iki yana sallayarak bu düşünceyi aklımdan gönderdim. Onlar hakkında böyle düşünmem yanlıştı. Çocuklarının arkadaşının doğum gününe gelmişlerdi o kadar.
Gözlerimi arkadaşlarımın üzerinde gezdirerek burukça gülümsedim. Birden hayatıma girmiş ve her şeyim olmuşlardı. Onlar benim ailemdi.
Deniz ne düşündüğümü hissetmiş gibi bana içtenlikle gülümsedi. O benim abim gibiydi. Daima yanımdaydı ve ne hissedip düşündüğümü biliyor gibiydi.
Gözlerimi yumduktan sonra titreyen ellerimi çenemin altında birleştirdim. Dilek dilememe gerek yoktu aslında. Zaten gerçekleşmişti.
Sevdiklerimle asla ayrılmayalım. Daima birlikte olalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallere akıtılan gözyaşları
Teen FictionRüyalarını bir kenara koy. Uyandığında çünkü hiç dönüşü yok.