O ödül gecesinde sadece ilk bireysel ödülümü değil, başka bir ödül daha kazanmıştım. Sarışın, konuşmayı bilmeyen, hayvanat bir ödüldü.
"O güne tekrar dönseydim gözlerimi kaçırmak yerine sana daha çok bakmak isterdim İlkin."
Kocaman gülümsedim.
"O...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
{19-sonsuz döngü.}
"Ve sonsuz döngü alır başını gider."
Hiç bilmediğimiz bir yoldur bu döngü.. Döner dolaşır aynı yerde bulur kendini. En basiti kaçar ama yakalanır.
İçeriden gelen tıkırtı sesiyle kapıya baktığımda tam önünde duran yeni uyanmış barışı görmemle olduğum yerde kaskatı kesildim. Hala gitmemişti, tam buradaydı.
"İçeriden ses gelince merak ettim." dedi içeri adımlayarak. Dün geceki her anı hatırlıyor ve aklıma kazıyordum. Ama o bunu hiçbir zaman bilmeyecekti, o doğruları birde benim ayık olduğumu düşündüğü zaman söyleyecekti.
"Barış." dedim sessizce. "Sen gitmedin mi?" Saçları alnına dökülmüş gözleri kıpkırmızı bir haldeydi, yorgundu tam anlamıyla..sanırım uyuyamamıştı. "Gitmedim." dedi derin bir nefes alırken. "Kapıyı kilitlemişsin anahtarı bulamadım." Dün gece tam anlamıyla delilikti, ama güzel bir delilik.Her anını hatırlıyor olmak karnımı sıkıştırdığında olduğum yerde kıpırdandım.Bakışları tekrar beni bulduğunda gözlerimi ondan kaçırmak zorunda kaldım. "Anahtar salonda aynanın ordaki yapay çiçeğin içinde."
Yüzüme öylece baktı, bir şey dememi istedi ama diyemedim. Diyemediğim için içim içimi yesede susmak en büyük kozumdu.
"İlkin." dedi sessizce yatağın kenarına oturup tam gözlerimin içine baktı. "Düne dair bir şey hatırlıyor musun, bana yazdığını falan."
"O kadar yani?" kafamı aşağı yukarı salladığımda yüzü düştü ve yataktan kalkıp olduğu yerde arkasını dönük durdu. "Ne zaman istersen yazabilirsin, gelirim."
"Sağ ol." kalbim farklı aklım farklı şeyler söylüyordu hangisine uyacağımı bilmeyen bir haldeydim. Kalbimi mi dinleseydim aklıma mı uysaydım..
"Barış." adını duymasıyla arkasına dönmüştü. "Beni yaralayarak yaptığın her şeyin açıklamasını hatırlıyorum." dedim hafif tebessüm ederek. "Merak ediyorsan düne dair her şeyide hatırlıyorum."
Dayanamamıştım, bildiğimi bilmesini istememiştim ama kalbim yine devreye girip her şeyi bozmuştu.
"Seni aldatmadığımı da hatırlıyorsun yani." olduğum yerde tekrar kıpırdandığımda üzerimdeki örtüyü bir kenara atarak ayağa kalktım. "Evet biliyorum."
Birkaç adımda yanına ulaştığımda o da bana dönüp yüzüme baktı. "Ama bana yaşattığın o günleri unutamıyorum." derin bir nefes aldım. "Kolay kolayda unutabileceğimi düşünmüyorum."