O ödül gecesinde sadece ilk bireysel ödülümü değil, başka bir ödül daha kazanmıştım. Sarışın, konuşmayı bilmeyen, hayvanat bir ödüldü.
"O güne tekrar dönseydim gözlerimi kaçırmak yerine sana daha çok bakmak isterdim İlkin."
Kocaman gülümsedim.
"O...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• {14-kamp ateşi mi aşk ateşi mi?}
"Bazen ev insandır. Ev kendini yanında iyi hissettiğinde insanda tüter."
•
Aşk demiştik değil mi? Aşk hayatımızın en önemli parçasıydı.. Kendimizi yanında iyi hissettiğimiz, kendimiz gibi doğal olduğumuz sonrasını düşünmeden hareket ettiğimiz bir şeydi. Aşk tamda buydu, ev gibi hissetmekti.
"Hadi hadi gidin bir şeyler toplayın." dedi Kerem denizden sarılarak çıkan bize. "İlkin hem ateşi yakacak hem şarkı söyleyecek demişti."
Düşen yüzümle Barış'a baktım. "Hay ağzımı eşşek arısı soksun o zaman." dedim. Elif arkada havluya sarılmış üzgün gözlerle bana bakıyordu. "Bende gelebilirim istersen."
"Yok siz durun, biz geliriz 10 dakikaya." dedim barışın uzattığı eli tutarak.
"Bunlarda iyice sarmaş dolaş oldu." diyen Berkan'a dil çıkararak önüme döndüm. Az ilerlediğimizde bir kaç çalı görmemle koşarak ilerledim. "Barış buldum buldum!" Sanki hazine bulmuşum gibi o da yanıma gelip "Aferin aşkıma." diyip saçıma minik bir öpücük kondurdu.
Elimde tutmamı istemediğinden çalıları kendisi alınca bende koştura koştura başka yakacak bir şey aramaya ilerledim. Arkamızdan gelen AUUUUU sesiyle geri barışa koştuğumda "Merih Demiral!" dedim bağırarak. "Burada ne işi var?"
Gülerek bana baktığında "Takip etmiş bizi." dedi. Olduğum yerde durup daha çok barışa sokuldum. "Yani ben kurda yem olmak istemiyorum artık gidelim." başıyla beni onayladığında geriye döndük, ama geri de 3 yol vardı, sağ mı sol mu düz mü?
"İlkin." dedi barış sessizce. "Kaybolmuş olma ihtimalimiz yüzde kaç?" korkudan daha çok barışa sokulmuştum, artık bir bütün şekildeydik. "%100 sanırım!"
"Nereden gidicez?" dedi bana dönerek. "Hatırlamıyor musun?" kafamı sağa sola salladım. "Taş kağıt makas yapalım kazanan gideceğimiz yolu seçsin." dedim gülerek. "Yani ben."
"Saat farketmeksizin taş kağıt makas antremanı yaptım, artık yenmen zor." dedi gülerek. "Gel hadi." dedim elimi öne doğru uzutarak. "1-2-3 TAŞ KAĞIT MAKAS" ben makas yapmıştım, o ise kağıt. "Öndeyim." dedim gülerek.
"1-2-3 TAŞ KAĞIT MAKAS" bu sefer ben twş yapmıştım o ise kağıt. "1-1"
"1-2-3 TAŞ KAĞIT MAKAS" benimkisi kağıttı, barışın ise makas. Durum 2-1 olmuştu beni yenmek üzereydi. "2-1"
"1-2-3 TAŞ KAĞIT MAKAS" ben taş yapmıştım barış ise makas. "2-2 son el."
"1-2-3 TAŞ KAĞIT MAKAS." Ben tekrar taş yapmıştım barış ise kağıt YENMİŞTİ GERÇEKTEN ANTREMAN MI YAPIYODU BU?
