O ödül gecesinde sadece ilk bireysel ödülümü değil, başka bir ödül daha kazanmıştım. Sarışın, konuşmayı bilmeyen, hayvanat bir ödüldü.
"O güne tekrar dönseydim gözlerimi kaçırmak yerine sana daha çok bakmak isterdim İlkin."
Kocaman gülümsedim.
"O...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşk aslında iki dudak arası değil, iki kalp arasındadır. Dudaklar kalbin hissettiklerini açığa çıkarır.
Başörtülü bir kadın ve bir adam aynı zamanda Kerem Ve Berkan camın tam arkasından içeriye bakmaya çalışıyorlardı. "İlkin bizimkiler!" dedi Barış bana bakarak, kolumdan tutup beni kaldırmaya çalışıyordu. "Sizinkiler mi?"
Kapının çalma sesiyle ikimizde oraya döndüğümüzde barış işte şimdi sıçtık bakışını takınmıştı, tam anlamıyla sıçmıştık zaten. Neyseki dışarıdan içerisi gözükmüyordu en azından bu konuda rahattık.
Barış kapıya adımladığında ben ne yapacağımı bilmeyerek onun arkasında durdum. "Açmasak mı evde yokuz desek?"
"İlkin." dedi sessizce. "Sus artık."
Barış kolu indirdiğinde, gözüme çarpan ikili şaşkın ifadelerle bize bakıyordu, kerem barışın anne ve babasına farkettirmeden bize bir şeyler söylemeye çalışıyordu ama anlamak mümkün değildi.
"Baba hoşgeldiniz." Barış babasının elini öpmek için eğildiğinde Annesi de aynı zamanda bana bakıyordu. Berkan yanıma adımlayıp kulağıma "Sizi kurtarmaya çalışacağız." şeklinde fısıldadığında olayın saçmalığı bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Barış annesinin de elini öpüp içeriye davet ettiğinde "olum haber niye vermediniz?" diye onlara sinirini kusuyordu.
"Salak açın da bi telefonunuza bakın haber vermiş miyiz vermemiş miyiz?" onun sözleriyle telefonu elimize aldığımızda keremden gelen 30 cevapsız aramayı görmemle olduğum yerde gerçek anlamda donmuştum. Telefonun sesini duymamamız başımıza neler açmıştı şu an?"
"Ula barış hele gel bura." dedi annesi barışı yanına çağırarak. "Bu güzel kız da kimdur?"
Ben öne atılıp kendimi tanıtmak isterken "Benim kız arkadaşım." dedi Berkan. Barışla ben birbirimize bakıp aynı anda "Ne!" şeklinde bir tepki vermiştik.
"Berkan kedi olalı bir fare tuttun ha" dedi Babası. Biz hala olayın şokuyla birbirimize bakıyorduk.
"Öyle oldu." dedi Berkan da bize bakarak. "İlkin bana mesaj atmıştı geç geleceğimi haber verememiştim ona, barışta evdeymiş." açıklaması bile saçmalık silsilesiydi.
"Ya evet!" dedi barış yüksek tonda. "Tam da gidiyordu zaten hadi git."
Onun sözüyle ayağa kalktığımda "Sıpa senden çay yaparum ha!" dedi babası barışın kafasına vurarak. "Otur kızum tanışalum."