12

517 30 8
                                    

İyi okumalarr
Bölüm şarkısı: Kalben-Yara
Sınır: 60 oy 70 yorum

Duyuru: Önceki bölüm yorum sayısı dolmamıştı ama isteyen çok vardı o yüzden attım.💗🥲

Koray ile yaşadığımız anlardan sonra hemen sahile varmıştık. Varmamızla Koray aniden arabadan çıktı. E haklıydı araba gittikçe daraltıyordu son yaşadıklarımızdan sonra.

Bizim inmemizle annemler de hemen arkamızdan gelmiş arabadan eşyaları çıkarıp sahile taşımaya başlamıştı. Ben ise gözlerimi asla Koray ile birleştiremiyor denizi seyrediyorum. Fakat bir süre sonra çöken sessizlikten meraklanıp manzaradan gözlerimi çektiğimde sadece Koray ve benim kaldığımızı anladım.

"Şey benim de taşıyabileceğim bir şey var mı?"

Evet onca yaşananlardan sonra bu soruyu sordum. Aferim kız Rüya bu mallıkla iyi yol katettin. Sen o kadar adamı yoldan çıkar sonra edep aklına gelsin süt dökmüş kedi gibi dolaş ortalıkta.

"Yok Rüya yok" diyerek bıkkın bir nefes bıraktı. Olsundu. Burnu sürtsündü. Benim senelerdir çektiğim aşk acısının yanında neydi ki?

Koray önde ben arkada sahile doğru yürümeye başladık. Aslanım onca piknik sepetini sanki bir hiçcesine taşıyordu.

Ağzını kapat Rüya. Sinek kaçacak sinek.

Annemlerin yanına geldiğimizde çoktan eşyaları yerleştirmeye başlamışlardı bile. Sandalyelerimizi ve şezlonglarımızı kurduk ve havlularımızı yere serdik. Şüphesiz en sevdiğim aktivite ailemle yaptığım deniz buluşmalarıydı. Ben de şezlonguma havlumu serdim ve keten pantolonumu çıkarıp şezlongumda uzandım. Hemen yanıma da Koray kendi şezlongunu serdi ve benim gibi güneşlenmeye başladı.

Onun yanında bikinilerimle uzanmak beni geriyordu. Garip bir huydu bendeki. Birinden hoşlansam kendime olan bütün güvenim gidiyor ve onun yanındaki aciz bedenim tir tir titriyordu. Aklım uçup gidiyordu sanki. Çocuk heyecanı, korkaklığı yer ediniyordu bedenimde.

Kendimi arabadaki o cesur Rüya gibi olmaya zorladım. Çünkü zorlamazsam güneş kremsiz güneşlenmekten domatese dönecektim. İşte o zaman Koray'ın yüzüne bakamayacak kadar özgüvensiz olmamın bir nedeni olurdu.

Çantamdan çıkardığım güneş kremini bütün vücuduma sürmeye başladım. Yüzüme, kollarıma gövdeme en son da bacaklarıma. Bacaklarımı iyice yedirmek amacıyla yavaş yavaş okşadım.

Bunları onun yanında yaparken çok utanıyordum.

Ona baktığımda güneş gözlüğü taktığı için nereye baktığı da belli olmuyordu.

Elim sırtıma gelince durakladım. Nasıl sürecektim şimdi ben? Hayır, asla o klasikleşen romantik komedi filmi sahnesi gerçekleşmemeliydi. Ben bi kere o sahneyi yaşarsam bayılırdım.

Kendim mi sürsem? Düşüncesi bile kötü. Kendim sırtıma bir şey sürerken hep bi mal gibi göründüğümü hissetmişimdir. Banyoda bile...

"Yardıma ihtiyacın var mı?"

Hayır. Bu soruyu sormadın di mi Koraycım. Hani benim de bir kalbim var ya yazık ona da.

"He"

"He mi?" ve gür kahkahası... Ama bu kadar güzel gülme rezil olduğumu unutucam.

"Ver bakıyım süreyim sana. Ama bir karşılığı olcak."

Ne benimle sevgili olmayı mı teklif edecek?

"Kabul!" Böyle de çok istekli göründük be Rüya hani burnu sürtecekti.

SUS İÇ SES

"Teklifi duymadın bile, bu kadar mı güveniyorsun bana?"

Yüzünde sinsi bir sırıtış yer aldı.

"Yani ihtiyacım var şuan sana o yüzden."

"Peki öyle olsun bakalım. Ver de süreyim kremi"

Cidden teklifi neydi bu adamın. Yine kalbimize zarar bir şey olmasın Rüya?

Elimdeki kremi ona uzattım ve sırtımı onun yüzüne doğru döndürdüm.

Bulunduğumuz konumda kendimi oldukça savunmasız hissediyordum. Sırtım ona dönük ve bütün çıplaklığıyla karşındaydı. Tek engel bikinimin ipleriydi. Şu durumda çoğumuz ana kendini bırakıp sevdiği kişinin dokunuşlarını beklerdi di mi? Ama benim için öyle değildi. Acaba sırtım şuan nasıl gözüküyordu? Her hangi bir yerde leke var mıydı? Kilolarım gözüküyor muydu? 68 kiloydum. Kırk kiloluk kızların yanında epey kiloluydum.

Şuan kafamın içindeki düşünceler tir tir titrememe neden oluyoruldu. Tam o sırada onun dokunuşlarını hissettim sırtımda.

Sanki yasak bir duyguya dokunuyormuş gibi hissetmeye başladı tenimi. Eminim titrememi hissediyordu. Belki ondan korktuğumu düşünüyordu? Belki de heyecanlandığımı? Ama o daha çok içimdeki boşluğu hissetmiş ve bana destek olurmuşçasına sırtımı okşayarak seviyordu beni. Sonra omuzlarıma geldi dokunuşları. Sanki üzerindeki yükü anlarmış gibi masaj yaptı yorgun tenime

En son sırtıma geldi. Hissetti sanki yaralarımı. Bir süre bekledi. Yavaş yavaş yaralarımı hissetmek için dokundu. Sanki yerlerini ezberliyor ve bir şeyler öğrenmek istiyordu. Ardından masaj yapmaya başladı. Şifalı elleri bütün yaralarımı iyleştirmeye ant içmiş gibiydi.

En sonunda ellerini çekti bedenimden. Bir süre bekledim ve en sonunda yüzümü ona döndüm ve onu incelemeye başladım. Yüzü eski Koray'ı silmişti sanki. Karşımda olgun ve yılların acısını taşımış bir yüz vardı.

Aramızdaki sessizliği ben bozdum. "Şey istersen ben de sana süreyim."

Girdiği transdan kurtuldu ve dudaklarından cılız bir "olur" lafı çıktı.

Ben de ona masaj yapmaya başladım . Vücudu... Vücudu bana yiva olacak kadar heybetliydi. Kasları kendine has lekeleri...

İlk önce yüzüne kremi kondurdum ve yavaş yavaş ovmaya başladım. Kendi doğallığını ortaya koyan küçük küçük çilleri çıkmıştı yüzünde. Ve göğüslerine kadar utanıyordu. Gözleri... Gözleri yeşil ve kahverenginin
Karışımıydı. Eskiden hasret olduğum gözler şimdi burnumun ucunda bana bakıyordu anlamlı anlamlı. Kremi yanlışlıkla olmuş gibu saçına sürdüm sonra. Bahanem hazırdı. Sanki onu temizlemek istermişçesine saçlarını okşamaya başladım.

Saçları benimki gibi kumraldı uçları ise sapsarıydı. Ve kadınları kıskandıracak kadar yumuşaktı.

Yüzü de bittiğinde sırtını bana döndü. Şimdi şaşırma sırası bendeydi çünkü boğazında önceden gömediğim sırtına kadar uzanan bir yara vardı. Ellerimle yavaş yavaş yarasını okşadım.

"Bu-bu...."

Yüzünü hızlı bir şekilde bana döndü ve elimi tuttu. Dolu dolu gözlerle ona bakıyordum ne olmuştu ona? Ne olmuştu kıyamadığıma?

"Şimdi değil Rüya sonra."

"Ama-ama oraya noldu? Canın, Canın acıdı mı?"

Güçlü bir nefes çekti içine. "Benim canım sadece dolu gözlerini görünce acır." diyip gözlerimden habersizce akan yaşlarımı sildi.

Ne yaptığını sonradan anlamış olacak ki gözlerini kaçırmaya başladı. Nasıl yani utanmış mıydı? Belki de gözlerimizde sakladığımız sırrın açığa çıkmasından korkmuştu.

Bir hışımla ayağa kalktı.

"Hadi gel bana verdiğin sözü yerine getirme vakti."

"Nasıl yani, ne yapacağız."

"En baştan başlayacağız Rüya. Çocukluğumuza gideceğiz."







Sizce Koray Rüyayı nereye götürecek?

Gelecek bölümlerde ne istersinizzz?

Rüya karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Koray karakteri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yorumlarınızı eksik etmeyin💞

Buraya yazmak istediğiniz diğer şeyleri yazabilirsiniz

.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SUSKUN ARZULAR | YARI TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin