henüz başlık yok

4 1 0
                                    

Yağmur şiddetini gittikçe arttırıyordu. Elinde ki silahı karşısındaki adama doğrultmuş sarışın bir genç vardı. Yoğun , öfke dolu gözlerle karşısındaki adama bakıyordu.

Karşısında tek bir yüz belirdi ona küçümseyici bakışlar atan ve sırıtan bir adam vardı.

"Beni o basit silahla öldüremezsin ama cesaretini sevdim çocuk" dedi adam gülerek

Sarışın genç aynı öfke dolu gözlerle adama bakıyordu bir an bile geri çekilmeden tetiği çekti.

"Seni gücünden başka özel kılan hiçbirşeyin yok. Gücün olmadan bir hiçsin insanların sadece nefretini kazanıyorsun"

"Evet, doğru basit insanların nefretini kazanıyorum. Ve dediğin gibi bu güç beni özel kılıyor gücü olmayan insanlar benim gözümde bir hiç"

"Daha on altı yaşındaydı lan on altı. Merak etme seninde aynı ölümü aynı acı şekilde tatmanı sağlayacağım"

Adam çocuğa sırıtarak bakmaya devam ediyordu.

"Gücüm bende olduğu sürece beni asla öldüremezsin"

"Gücünün sende kalacağını kim söyledi?"

Sarışın gencin arkasından bir yüz belirdi. Durgun ve aynı öfke dolu gözlerle bakan bir çocuk.

"Sen yaşıyorsun" dedi adam şaşkın gözlerle

Kumral saçlı bir erkek çocuktu.

"Onu öldürdüğün için hesabını vereceksin" dedi gergin ve öfkeli bir sesle

"Sen onlardan değilsin onlar bizi öldürmek isteyen zavallılar onlarla birlikte olamazsın gücünü onlar için kullanıp sende mi zavallı olmak istiyorsun !"

"Ben burada tek bir zavallı görüyorum o da sensin genç yaşta daha reşit bile olamamış insanları öldüren bir zavallısın"

Çocuk yumruğunu sıkarak gözlerini yumdu.

"Hayır yapamazsın senlen ben aynı soydanız bunu yapamazsın"

Adam kalbini tutarak sarısın çocuğa kafasını çevirdi.

"Senin o deden ve onun pis soyu yıkadı onun beynini. Bunu yapmanız o kızı bir daha asla getirmeyecek!" dedi bağırarak

"Tek kurşunla onu vurun emrini vermiştin. Şimdi sende tek kurşunla tam kalbinden vurularak gebereceksin"

Sarışın çocuk adamın tam kalbine doğru ateş etti. Adam yere yığıldı yavaş yavaş güçlerini kaybederek, ölüyordu.

...

Efeyle konuşmak gerçekten beni çok rahatlatmıştı. En azından güvenebileceğim biri olduğu biliyordum. Araba sesi duydum.

"Abimler geldi galiba" dedi Efe

İkimizde ayağa kalktık, ve eğitim binasına doğru ilerledik. Ahmet abi ve Atakan abi dışarıda birşey konuşuyorlardi.

"Nasıl kaçmış emin misin" diyordu Atakan abi

"Başına birşey gelmeden bulmamız gerek" dedi Ahmet abi

"Kim kaçmış" dedi Efe sorgulayıcı bir ifadeyle

Bizi görünce ikiside sustu.

"Kimse kaçmadi" dedi Atakan abi

"Biri kaçtı diyordunuz az önce kim kaçtı söyleyin bizde yardımcı oluruz" dedi Efe

"Kimse kaçmadı saat geç oluyor geçin içeri yarın okul var" dedi Ahmet abi

İkisi bizden uzaklaşarak binanın içine girdiler. Efeyle birbirimize soran gözlerle baktık.

"Yusuf dediğinde haklı olabilirsin Tuğçe nin kaçmasına abim yardım etmiş olabilir" dedi Efe

"Henüz kesin birsey bilmiyoruz umalım ki korktuğumuz şey olmasin" dedim

Bizde içeri girdik. Ahmet abi ve Atakan abi haricinde herkes ortak alandaydi.

"Yarın okul dan önce antrenman olacak o yüzden erken den yaticaz herkes yatakhanelere"

"Ya ne antrenmani yapmayalim lütfen" dedi Mert

"Hadi herkes yatakhaneye"

Onlar yatakhaneye giderken bende lavaboya doğru ilerledim. Lavaboda ellerimi yıkarken cebimdeki telefonum titredi. Ellerimi kurulayip telefonumu çıkardım.

*Bilinmeyen bir kullanıcıdan bir mesajınız var

Bilinmeyen numara: Ahmet hakkında daha çok bilgi öğrenmek istermisin?

Bilinmeyen numara: yada ne gibi işlerin peşinde olduğunu?

Bilinmeyen numara: eğitim binası yöneticisinin odasında her zaman ikinci bir plan vardır bunu unutma. Gördüğün şeyler seni yanıltabilir.

Bir kaç dakika boyunca telefondaki mesajlara hayret içinde baktım. Kim bana neden böyle bir konu için mesaj atsın ki. Eğitim alanından birinin olma olasılığı çok yüksekti.

Eğitim binası yöneticisinin odasından bahsediyordu. Yani Ahmet abinin çalışma odasından.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 2 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin