Hira'nın ağzından
Birkaç gündür ağlayıp duruyordum. Sevdiğim adamı, Çağatay'ı saçma sapan sözlerim yüzünden kaybetmiştim. Onu sinirlendirmiştim. O kadar aptaldım ki...
Yakın arkadaşımın evinde kalıyordum. Ama bugün onun karşısına çıkacaktım ve özür dileyecektim. Yaklaşık 3 günden beri Buse'yle bunun planlıyorduk. Onu aradım.
"Çağatay?"
"Abiye ne oldu? Büyüğüm senden."
"Çağatay lütfen, bak ben çok pişmanım. Bir yerde oturup konuşalım."
"Ağlıyor musun?"
"Evet, lütfen. Lütfen tersleme beni."
"Nerdesin?"
"Ben sana adresi atarım. Sizin eve yakın."dediğimde telefon yüzüme kapandı. Ne bu şimdi? Bay bay ya da sonra görüşürüz nerede Çağatay? Hı?
Şimdi ben adresi atayım diye mi kapattı yoksa 'tamam tamam fazla uzatma' demek için mi kapattı? Ben her ihtimale karşı WhatsApp'a girdim.
"Sevdiğim çucuk" kişisine tıkladım. (Evet bazen böyle kıro olabiliyorum,) Konumu attıktan sonra çevrimiçi olmasını bekledim. Olmadı.
"Çağatay?"diye bir mesaj attım. Belki interneti yok diye düşündüm.
Ah evet! Çevrimiçi...
Yazıyor... Heyecan doruktaydı benim için. Mavi tike bakıp gülümsemiştim.
"Ne"yazdı. Evet sadece "Ne"
Yazacaklarımı aklımda sıraladım.
1-Ebenin körü
2-Ne ne? Adresi attım
3-Almayacak mısın beni?
4- Çağatayy canım aşkım nerdesiiğn?! Seni çok seviyom4. seçenek tamamen 3 gündür bozulan psikolojimin sonucuydu. 2. seçeneği atmaya karar verdim.
"Ne ne? Adresi attım"
Son görülme 12.06
Kahretsin, kahretsin, kahretsin! Çıktı işte çocuk.
Çevrimiçi
Yazıyor...
"Nerden alıcam pardon?"
"Attığım adresten?"
"Neden?"
Neden diyor ya, bu çocuk ciddi ciddi benimle dalga geçiyor. Sinirimden telefonu kapatıp yatağa fırlattım. İphone olmasa duvara çarpardım ama o kadar değil.
"Buseeeğ!"diye bağırdığımda Buse odaya girdi. "Neaağğ?"diye bağırdı.
"Çağatay'ı aradım."
"Ne yaptın, ne yaptın? Bir dakika... Sakinim. Çok sakinim."
"Abartma kızım aradım işte."
"Açmadı de,"
"Açtı."
"Görüşecek misiniz?"
"Sanmıyorum."
"Bak şimdi ne yapacağız. Seni bi' güzel hazırlayacağız sonra onların evine gideceğiz. Alya'ya gitmiş gibi yapacaksın ama aslında onunla konuşmak için gideceksin."dediğinde kaşlarımı çattım. "Olabilir, ama ya evde değilse?"
"Beklersin sen de. Hadi üstünü giyin,"
"Ne giyineyim?"dediğimde gardırobunun önüne geçti ve bana beyaz bir elbise uzattı. Elbisenin askıları yoktu ama straplez değildi. Beyaz kısa bir elbiseydi. Seçimini beğendiğim için gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöplük [ c.d ]
Dla nastolatkówAslında sevmezdim okulumu. Hem de hiç sevmezdim. O ortam o karakterler midemi bulandırırdı. Tam bir çöplüktü benim için. Ama onla tanıştım. Onun yanındayken ne o lanet çöplük ne de nefret ettiğim insanlar umrumdaydı. Tamam durmadan kavga ediyoruz...