Multimedyadaki şarkıyı kesinlike dinleyin! Kahraman Deniz- Hiçbir Şeyin Anlamı Yok.
*
Belime dolanan kolların varlığıyla gülümseyerek uyanmıştım. Ateş hala uyuyordu ancak elleri belime olabildiğince sıkı sarılıydı. Uzanıp çenesine bir öpücük bıraktığımda kıpırdandı ancak uyanmadı. Kolları arasında hareket ettiğimde çıkmamı istemezcesine beni sıkıca sarmıştı. Elimi ensesine götürüp boynuna bir öpücük bıraktım. Bu onu huylandırmış olacak ki hafifçe irkilmişti.
Dudaklarımı dudaklarına kenetlediğimde hiçbir tepki vermedi. Onu uzun denilebilecek bir süre boyunca öptükten sonra tekrar kafamı göğsüne saklamıştım. Belimdeki eli kalçalarıma gitti ve hafifçe sıktı. Bunu beklemiyordum ve açıkçası şaşırmıştım. "Rahat dur,"diye uyardı beni uykulu sesiyle. Ama hiç uykum yoktu ve birazcık onunla uğraşmak, onu rahatsız etmek istiyordum.
Boynuna bir öpücük daha bıraktım ve gülümsedim. Öpücüklerim devam etti. Boynunu öpmem hoşuna gidiyordu. Bunu çıkardığı mırıltılardan anlamak zor değildi. Dilimi hafifçe boynuna sürtüp etini dudaklarım arasına aldım ve onu emdim. Ateş kalçamı sertçe sıktığında dudaklarımdan bir inleme dökülüverdi. Bu da gözlerini açmasına yetmişti.
"Sabah sabah seni düzmemi mi istiyorsun?"diye mırıldandığında gözlerimi pörtlettim. Hayır! Böyle bir şeyi istemiyordum! İstiyor muydum? Lanet olsun, dün gece aklıma gelmişti ve aldığım zevk tekrardan başımı döndürmüştü. Tekrarlanmasını istiyordum, elbette istiyordum. Ancak bunu ona söylemekten çekiniyordum. Ya benimle alay ederse, diye korkmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Ateş'in diğer eli bacağımda yukarı aşağı hareket etmeye başladı. Dudaklarını saçlarıma bastırmıştı.
"Eğer istiyorsan, bunu zevkle yaparım." Kızardığımı hissediyordum. Baştan aşağı kırmızıydım. Bekaretimi ona vermekle ilgili hala korkularım vardı ancak dün geceyi düşündükten sonra elimde olmadan hayal etmeye çalışıyordum, ve korksam da ne kadar zevk alacağımı biliyordum. Ama yine de bunu yapmak hala başlı başına bir yasaktı benim için. Hazırdım, lanet olsun ki artık hazırdım ancak daha çok gençtim. Bilmiyordum. Belki. Olaylar o yönde gerçekleştiğinden sonra kendimi tutamayacağımı biliyordum artık, en azından.
"Anlaşılan istiyorsun..."diye mırıldanıp tekrar kalçamı sıktığında inledim.
"Bu şekilde inleme Alya, beni o kadar çok tahrik ediyorsun ki üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyorum..."dediğinde şeytani bir gülümsemeyle sırıttım. İşaret parmağımı yeni çıkan sakallarının üzerinde dolaştırırken kendini bana bastırdı.
"Tutma o zaman,"dedikten sonra inlemiştim. Ve bu inleme gerçekten az öncekilerden çok daha fazla tahrik ediciydi. "Bunu sen istedin!"diye hırladıktan sonra beni altta bırakacak şekilde üstüme çıktı. Öpüşü o kadar sertti ki ona ayak uydurmakta bir hayli zorlanmıştım. Ellerimi başımın üzerinde birleştirdi.
"Kıpırdama, hareketlerin dikkatimi dağıtıyor..."dedikten sonra boynumu öpmeye başladı. Ellerimi ensesine götürüp saçlarının arasına geçirmemek için kendimi zor tutuyordum ama başımın üstünde yatağa bastırılan ellerim buna engel oluyordu.
Ateş'in tek eli penye şortuma gitti ve şortun üzerinden beni ellemeye başladığında çıldırmak üzereydim. Bedenim nasıl bu kadar çabuk alev almıştı böyle!
Tam bu sırada telefonum çalmıştı, Ateş'in durmasını beklemiştim ancak durmamıştı, hayır onu bu kadar tahrik ettikten sonra durmasını beklemiyordum aslında. Telefonuma uzanmak için elimi başımın üzerinden çektim. Israrla çalmaya devam eden telefonuma baktım. Arayan abimdi. Lanet olsun, bir an önce durmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöplük [ c.d ]
Novela JuvenilAslında sevmezdim okulumu. Hem de hiç sevmezdim. O ortam o karakterler midemi bulandırırdı. Tam bir çöplüktü benim için. Ama onla tanıştım. Onun yanındayken ne o lanet çöplük ne de nefret ettiğim insanlar umrumdaydı. Tamam durmadan kavga ediyoruz...