Multimedia: Alya'nın kıyafeti.
Ateş'in ağzından
Evet beni aldatmıştı. Bunu intikam almak için yapsa da yapmıştı. Her ne kadar ona kızsam da onu silip atamazdım. O çocukla yaptıklarını bana anlatınca deliye döndüm ama sakin kalmaya çalıştım. Sonuçta pişmandı ve beni geri istiyordu. Ama elimde değildi ona eskisi gibi davranamazdım. Olayı sindirmem gerekiyordu.
Ama Alya her zamanki Alya'ydı. Benden özür diledi ve bir an olsun ağlamayı kesmemişti. Ona olan bakışlarımdan dolayı kolumu bırakıp koşmaya başladı. Biraz öteye gidince Özgür onu durdurdu. Sonra sevgili arkadaşları ona sarıldı.
Ama o yere düştü. Yere düşmesini görür görmez hızla onlara doğru koştum. Yere çöktüm ve Alya'nın elini tuttum. Muhtemelen şu son olaylar onu çok etkilemişti. Başı çok dönmüştü.
"Alya uyan. Sana inanıyorum."diye bağırdım.
Gözleri aralanır gibi oldu. Dudaklarını oynatacaktı ama gözleri tekrar kapandı ve tam anlamıyla bayıldı.
Onu kucağıma aldım ve şansımıza gelmekte olan kırmızı vagona bindik. Sadece ben ve Alya binmiştik. Kalanlar arkamızdan yürüyerek geliyorlardı. Onu küçük oturma yerlerine yatırdım. Otelin revirine gitmesini istedim şoförden. Alya'nın saçını okşadım. Onu seviyordum, ona bir şey olsaydı dayanamazdım. Bir hata yapmıştı ve cezasını çoktan çekmişti. Şimdi uyansa ona eskisi gibi davranacağıma yemin ettim. Onu üzmeye hakkım yoktu. Hele de kafasında bir saatli bomba varken...
Revire girince küçücük odadaki yatağa yatırdım onu. Zaten minicik odada iki tane hemşire zor hareket ediyordu.
"Beyefendi lütfen çıkar mısınız? Hanımefendinin durumunu size bildireceğiz."dediklerinde Alya'ya son bir kez bakıp çıktım.
Odanın önündeki koltuklardan birine oturdum. Diğerleri de koşturarak gelmişlerdi. Ayşem yanıma oturdu ve kolumu tuttu.
"Ateş lütfen ona kızma. Onu üzme ne olursun!"dedi. Ağlamaya başlamıştı.
Kolumu çektim. "Senden fikir alacak değilim. Ne istiyorsam onu yaparım."dedim ve sinirle önüme bakmaya devam ettim.
Ona 'Tabi ki yapmayacağım Ayşem arkadaşım, Alya'yı üzemem ben. Manyak mısın?' dememek için bunu söylemiştim ama bu onu korkutmuştu. Arkasına yaslandı.
Kafamı kaldırdığımda Kayra'yı kafasını iki elinin arasına almış yere bakarken, Pamir'i ağlayan Ayşem'i teselli etmeye çalışırken, Kaya'yı da ağlarken gördüm. Bir dakika Kaya?
Ağlıyordu. Ama öyle hüngür hüngür ağlamıyordu tabii. Yanağında bir damla yaş vardı sadece.
Yaklaşık yarım saat sonra kapı açıldı ve dışarı Alya çıktı. Bildiğin yürüyerek dışarı çıktı. Evet o çok güçlü bir kızdı. Kendisini böyle görmüyordu ama öyleydi.
Herkes gözlerine inanamayarak ona bakarken ben ayağa kalktım ve elini tuttum.
"Nasılsın sevgilim?"diye sordum gözlerine bakarak. Derin bir nefes alıp bana sarıldı.
"Özür dilerim. Çok çok çok özür dilerim Ateş. Bunu isteyerek yapmadım-"diye fısıldadı kulağıma.
"Şşt. Unut olanları... Ben sana inanıyorum. Kendini boşu boşuna üzme artık."dedim saçını okşayarak.
Benden ayrıldı ve kalan herkese teker teker sarıldı. Özgür dahil.
Kayra ve Pamir onu havaya kaldırdılar. Tek bacağı Kayra'nın omzunda diğer bacağı Pamir'in omzunda kalmıştı. Bu onu heyecanlandırmıştı ve gülüyordu. Bana baktı ve ona gülümsedim. Bana öpücük gönderdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöplük [ c.d ]
Genç KurguAslında sevmezdim okulumu. Hem de hiç sevmezdim. O ortam o karakterler midemi bulandırırdı. Tam bir çöplüktü benim için. Ama onla tanıştım. Onun yanındayken ne o lanet çöplük ne de nefret ettiğim insanlar umrumdaydı. Tamam durmadan kavga ediyoruz...