Adam, abisinin katili olduğunu düşündüğü kadının peşine düşer ve kadınla yanlışlıkla bağ kurarsa...
Dela Ezgi Abacı.
Abisinin söylemiyle Dela.
Babasının söylemiyle Ezgi.
Bir beden içinde acının hakimiyetini sürdürdüğü iki karakter...
Alaz Ali Aldar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sesinde ne var biliyor musun?
Söyleyemediğim sözcükler var...
-Cemal Süreya-
...
Şarkılar:
Kazım Koyuncu-Şevval Sam: Gelevera Deresi...
Koliva: Yüksek Dağlara Doğru...
Müslüm Gürses: Sigara...
...
Devam Ediyoruz... 🪄
Acı yüreğe saplandığında umut yitirilirdi. Acı hafifleyene kadar geçeceğine inanmazdık. Çünkü hiç geçmeyecekmiş gibi gelirdi. Acımız azaldığında ise yine umut etmeye başlardık. Canımız yanmazken hayat daha çekilir geliyordu. En ufak zorlukta kaçmak istiyorduk. İnsanın yüreğine bir bıçak battığında nefes alamazdı, kaçmak istememizin nedeni belkide buydu. Nefes almak istiyorduk.
Bende nefes almak istemiştim. Cesaret edip bunu bağırarak söylemiştim.
Herkesin acısı farklıydı. Acı bir yer değil: bir kişiydi. Bu belki anne, belki baba, belki kardeş, belki dosttu. Acı: yaşanmışlıklardı. Yutamadığımız pişmalığımız, sesimizi çıkaramadığımız haksızlıklarımızdı. Acı: sevgisizlikti. İnsanı anne-babası sevmeyince kimse sevmiyormuş gibi geliyordu. Çünkü temelde sevginin ne olduğunu bilemezlerdi anne-babası tarafından sevilmeyen çocuklar. Sevgisizlik hayatta ki en büyük acıydı benim nezdimde... Sevmek lütuf, sevilmek daha büyük lütuftu.
Ben... Sanki sevildiğimi hissediyordum. Yaşadığımı hissediyordum. Ağlarken başımı yaslayacağım bir omuz vardı. Saklanmak istersem şartsız koşulsuz saklayıp koruyacak, sakınacak bir adam vardı. Bu adam benim 5 yılımdı.
2 hafta olmuştu imam nikahımız kıyılalı... Onun için nadide bir çiçek gibiydim. Dikkatle suluyordu toprağımı. Ne çok sulayıp beni boğuyor, ne az sulayıp kurutuyordu. Her şey tam ayarındaydı. Bana yaklaşmaya çalışıyor, daha yakından tanımak istiyordu. Yeme bozukluğumdan haberdar olduğu için kendi elleriyle yiyeceklerimi getiriyordu. Öyle ki 2 haftada dört kilo almıştım.
Telefonda numarasını tuşladım. Elimde ki muzu doğrarken telefonu kulağım ve omuzum arasına sıkıştırdım. Telefonu açtığında sabahtan beri mırıldandığım şarkıyı duymuş oldu.
