18. Bölüm Öpücem

10 2 0
                                    

Bunu okurken Simge'nin Öpücem şarkısını dinleyin bence. Vibeler aynı.

•••

Seungmin gözlerini araladığı zaman diğer tarafındaki adamın varlığını hissetmesiyle birlikte aceleci nefesler eşliğinde sabaha karşı olanları hatırladı. Öpüşmelerinden sonra

; Chan’l paylaştığı o kısa ama yoğun an, aklından çıkmıyordu. Kalbi heyecanla çarpıyordu ama aynı zamanda göğsünde bir utanç hissi vardı. Chan’in gözlerinin üzerindeymiş gibi hissetti ve bu düşünceyle yataktan hızla kalkıp kendini banyoya attı.

Chan, Seungmin’in apar topar banyoya koştuğunu görünce hafif bir gülümseme ile kapının önüne geldi, eliyle kapıyı hafifçe vurdu. “Seungmin?” dedi, alaycı bir tonla. “İçeride ne yapıyorsun böyle?”

Seungmin kapının ardında, “Bir şey yok,” diye mırıldandı, sesi ince ve çekingen çıkmıştı.

Chan, “Hadi ama, sadece öpüştük diye bu kadar utanmıyorsun değil mi?” diye sordu. Bu sözleri duyunca Seungmin’in yüzü daha da kızardı. “Chan!” diye kekeledi, ama sesi neredeyse duyulmayacak kadar alçaktı.

Chan kapıyı biraz daha vurup, “Daha ne kadar içeride kalacaksın? Yoksa ben mi içeri gireyim?” dedi. Sesi, alaycı ama sevecen bir tondaydı.

Birkaç saniye sonra kapı yavaşça açıldı. Seungmin’in gözleri yere sabitlenmiş, Chan’e bakmaya cesaret edemiyordu. Chan ona yaklaşarak, “Neden bu kadar tatlısın?” dedi hafif bir gülümsemeyle. “Bu kadar saklanmana gerek yok ki. Ben… olduğun gibisin diye yanındayım.”

Seungmin gözlerini hâlâ kaldıramamış, “Böyle şeyler söyleme,” diye mırıldandı, ama Chan’ın sözleri onu derin bir şekilde etkiliyordu.

Chan, aniden Seungmin’in kolunu tutup onu kendine çekti ve dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu. “Gördün mü? Bu kadar zor değilmiş,” dedi gülümseyerek. Seungmin’in yüzündeki kızarıklık derinleşirken, Chan onun elini bırakmadan devam etti. “Tatildeyiz, hadi dışarı çıkıp kahvaltı edelim.”

Seungmin, Chan’in elini çekingen bir şekilde bırakıp başını sallayarak onayladı. Birkaç dakika sonra ikisi de sahildeki bir kafede, hafif bir esinti eşliğinde kahvaltı yapıyordu. Chan, Seungmin’i zorlamadan ona hafif iltifatlarda bulunmaya devam etti.

“Biliyor musun,” dedi Chan, gülerek. “Dün gece rüyamda bile yanımdaydın. Bu tatil, sanırım hayatımın en güzel anısı olacak.”

Seungmin, Chan’in bu tatlı bakışları karşısında bir an için utancını unutur gibi oldu. Gözlerini kaldırarak Chan’e baktı ve hafifçe gülümsedi. “Ben de mutluyum… seninle burada olduğum için,” dedi, kelimeler dökülürken ağzından biraz çekingen bir şekilde ama içtenlikle.

Chan, Seungmin’in bu haline sadece gülümsedi ve ona bir adım daha yaklaştı. “Bunu duyduğuma sevindim,” dedi, ama sesi ne fazla ciddi ne de fazla şımarıktı. “O zaman birlikte güzel bir gün geçirelim, ne dersin?” Seungmin’in elini hafifçe tuttu, ama öyle ki, hiç baskı yapmadan, sadece ona güven verdi. “Ama önce güzel bir kahvaltı yapmamız gerekiyor. Ne dersin, birlikte dışarıda bir şeyler yiyelim?”

Seungmin, Chan’in elini hissederek içindeki huzuru fark etti. Gözlerinin içine bakarken, bu tatil gerçekten de hayatında bir dönüm noktası oluyordu; ve bu anı, birlikte geçirecekleri daha nice anların başlangıcı olarak kabul ediyordu.

Selloo✓✓

Baybaybaybayy👊🏻👊🏻💋

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: 2 days ago ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Silent Shout - ChanminWhere stories live. Discover now