Esma ablaya gözlerimi büyüterek korkuyla baktım. Bunu neden söylediğini Anlamaya çalıştım. İtiraz etmek için ağzımı açtım ama hiçbir kelime çıkmadı. Çığlık atmak, bir açıklama talep etmek istiyordum ama anın yoğunluğundan felç olmuştum. Bana açıkça ihanet ediyordu. Bu tanıdığım Esma abla olamazdı ama...Aktunç'un gözleri kısıldı, bakışlarını bana doğru çevirirken ağzı mizahsız bir gülümsemeye dönüştü. "Yani ikiniz de beni kandıracağınızı düşündünüz değil mi? " dedi, sesi alçak ama soğuk bir memnuniyetle doluydu. Aktunç'un gözleri karardı ve kolumu daha fazla sıkınca acıyla inledim.
"Hayır, Aktunç, öyle değil," diye kekeledim, çaresizce açıklamak istiyordum ama nasıl yapacağımı bile bilmiyordum.
"Hâlâ kendini kandırıyorsun İdil... kendini bu kadar alçaltma istersen.
"Aktunç lütfen açıklamama izin ver.
Aktunç'un bakışları sadece kısa bir süre bana kaydıktan sonra kafasını "Yazık" anlamında sallayıp "Bu çırpınışlar boşa İdil...sizin gizliden konuştuğunuzu bir dostum söyledi ve önceden evde kamera vardı zaten, sadece bunu sizin ağzınızdan duymak istedim ama sen...sen tam bir baş belası olmaya başladın yalanlarınla İdil."diye tısladı. Esma abla'ya beni bu durumdan kurtarması için yalvarışlı bir şekilde baktım. Eğer söylemeseydi daha mı kötü olurdu? büyük ihtimalle evet ama bi an Esma ablanın ben o eve ilk geldiğim zaman dedikleri aklıma gelmişti..."Gizli oda da sakladıkları siyah kutuda gördüm. gazete küpürünü elime alıp okudum. o günden beri onların bir dediğini iki etmem. beni severler sayarlar yaşımdan dolayı ama onlar her insana acımazlar." Yoksa Esma abla beni en başından beri kandırıyor muydu? onca söylediği sözler...güven..."Tamam," diye devam etti Aktunç, hafifçe geri çekilerek, gözlerinde tehlikeli bir parıltıyla. "Bunu senin istediğin gibi oynayacağız, İdil. Sadakat konusunda açıkça bir derse ihtiyacın olduğu için Sana güzel bir ders verme vakti geldi." Sözleri karşısında nefesim kesildi. Nasıl bir ceza vereceğini kafamda kurarken kalbim daha fazla atmaya başladı. Korku kalbimin etrafını sardı. Duvarlarını yıkmak için bir şey, herhangi bir şey söylemezsem bunun geri dönüşü olmayan bir şeye dönüşebileceğini biliyordum. Konuşmak için cesaret toplamaya çalışarak tereddütlü bir adım attım.
"En azından açıklamama izin ver
"Bunu zaten cezanla birlikte açıklayacaksın İdil.
Aktunç kolumu tamamen bırakırken nefesim daha da hızlanmaya başladı. Artık Esma abla'ya bakamıyordum...O Çok farklı davranıyordu.
"Sende benimle gel Esma hanım konuşacaklarımız var daha.
"Peki Aktunç bey.
Esma abla ve Aktunç yanımdan geçerken kendimi toparlamaya çalıştım fakat yapamadım. Şimdi ne olacaktı? Esma ablaya bunu soracaktım ve Gerçek Esma ablanın bu olmayacağından emin olacaktım ama ya Esma abla benden habersiz bir şey planlıyorsa? Kapı arkasından kapanırken, donup kaldım, sanki altımda yer çökmüş gibi hissediyordum. Salonda boğucu bir sessizlik çöktü. En başından beri kamera ve ses cihazı oradaysa...bununda anlamı Aktunç en başından beri her şeyi görüyordu ve biliyordu. Adımlarımı daha da dikkatli atmam gerekirken farkında bile olamadan tuzağa düşmüştüm. Hemen yukarı kata çıktım ve yatak odasına girdim. Herhangi bir yerde kamerayı aradım ama görememiştim. Yatak odasında çaresizce dolanırken, içimdeki paniği bastırmaya çalışıyordum. Başım telaş ve korkuyla dönüyordu ve ben Aktunç'a nasıl bir açıklama yapacağımı düşünüyordum. Birden, odanın kapısı arkasından yankılanan ayak seslerini duydum. Biri hızla yukarı çıkıyordu ve bu muhtemelen Aktunç'tu. Aktunç içeriye girdiğinde bakışları sertti, hiçbir şey söylemeden beni incelemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN KÖTÜ KABUS
RomanceNe işe bulaştığının farkına çok geç varan İdil'in zorlu kaçış hikayesi... Gölgeli hayatında bürünmüş bir dünyada tesadüf bir tanıklık İdil'in mafyanın gizli entrikalarının içine sürükler. Loş bir otoparkta bir cinayete tanık olunca tehlikeli bir oyu...