1. bölüm Tanık

407 16 23
                                    

"Herkes aynı anda geceyi yaşar Ama herkesin karanlığı farklıdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Herkes aynı anda geceyi yaşar
Ama herkesin karanlığı farklıdır."
-La Edri

Hikayeye başlama tarihini yazınız:
Şimdiden iyi okumalar :)

Hiç düşünmezdim günün birinde sahiden beni sevip her şeyden koruyabilecek ama aynı zamanda bana bile göz ardı edecek şeylerin yapabilecek biriyle tanışacağımı... Belki de tanışmamam gereken biriyle tanışmıştım. Aktunç ile tanışmadan önce hayatım sıkıcı ve karanlıktı. Şimdi ise ondan korkuyor muydum emin değildim. Başım beladaydı ama yanımda Aktunç vardı. sanırım bu hikayeyi baştan anlatsam daha iyi olacak. nasıl Aktunç ile tanıştığımı ve neye şahit olduğumu.

Saat 14:55

Büyük Alışveriş Merkezi

İDİL:

Annem Babam ve benden sadece İki yaş küçük olan kız kardeşimle Bugün alışveriş merkezine gidecektik hala evde hazırlanırken Annem Babam çoktan hazırlanmış kapıda bizi bekliyordu. Annem ağır adımlarla gelirken Kardeşim ve Ben annemin ayakkabısını giyinmesini bekliyorduk sonunda giyme işlemini tamamladıktan sonra dışarıya adımımızı atabilmiştik. Kış ayında olduğumuzu belli eden şiddetli rüzgar havasıyla birlikte bu havaları ne kadar çok sevdiğimi tekrarladım içimden. Alışveriş merkezi yakınımızda olduğu için yürüyerek gitmeye karar vermiştik ki bu benim için iyi bir şeydi ama havanın bulutlara kaplanmasıyla bu hevesim kısa sürmüştü. Eğer biraz daha hava böyle olursa taksiye binme ihtimalimiz yüksek olacaktı. Babamın yanına gidip "hızlı yürüyebiliriz istersen baba" dediğimde Babam "fark etmez gidiyoruz her türlü işte" dedi. Tekrardan kardeşimin yanına gittim ve telefonuna bakarken sırıttığını fark edip sordum;

"Neye sırıtıyorsun sen öyle?

"Hiiç, Nişanlım bana mesaj attı da

"Haa o yüzden böyle pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun

"Ne var kızım ya sırıtamaz mıyım?

"Ya şaka yapmaya da gelmiyor sana

"Yapma o zaman İdil.

"tamam kızma

"Yok kızmadım canım ablam

"bana abla demezsen çok minnettar olurum.

"Nedenmiş o? Ablam değil misin?

"Sadece iki yaş var aramızda çokta büyütme istersen

"Olsun ilk sen doğdun sonuçta

konuyu kapatmak için sessiz kalırken havanın daha şiddetli esmesiyle Annem şimdiden söylenmeye başlamıştı bile. Babam sırf kısa yol diye taksiye para vermemek için yürüdüğümüze yemin edebilirdim ama ispatlayamazdım. Öyle böyle derken AVM ye çoktan varmış içeriye girmiştik bile. belki de biz çıkmadan yağmur bile başlayabilirdi. Annem etrafına bakınırken bende mağazanın içindeki güzel kıyafetlere bakıyordum. hepsi o kadar hoştu ki... bunları alamayacağım aklıma gelince biraz yüzüm düşmüştü. Kafamı kardeşime çevirdiğimde hala nişanlısıyla mesajlaştığını gördüm. gezmek için geldiğimiz yerde sıkılmadan yazışan kardeşime hayret ediyorum doğrusu. Babam da kafasını kardeşime çevirip telefonu bırakması için azarlarken onları duymamaya çalıştım. Gerçekten bir hafta sonumda güzel geçseydi şaşardım zaten. Annem, Babama yaklaşarak "şu mağazaya girelim mi indirimde varmış" dedi. Babam kafasını salladı ve hep birlikte giyim mağazasına girmiştik. İzel yanıma gelip kulağıma fısıldayarak "babamda zaten her şeye söylenmese şaşardım" dedi. ona bir taraftan hak veriyordum ama Sürekli elinde telefonu olursa tabiiki de kızardı. babamın en katı kuralıydı bu.

EN KÖTÜ KABUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin