Selam! Nasılsınız?
Bu benim yazdığım ilk olmasa da kurguyu kafamda tamamlayıp yayınlayabildiğim ilk kitap. Bundan öncekilerde hep geriye dönüp okuduğumda fazlaca hatam olduğunu düşünüp hiç yayınlamadım. Ama şimdi bu yazıyı okuyorsanız bunu kırmışım demektir. En azından deniyorum. Bu ilk denemem olacak. Bölümlerin hepsi de ufak tefek düzenlemeler hariç hazır olduğundan gün gün yayınlayacağım hepsini. Zaten çok uzun da bir kitap değil. Yine de okuyup beğenirseniz desteğinizi görmeyi çok isterim. Umarım yayınlamak istediğim diğer kurgularım için de bir başkangıç olur bu sizinle birlikte. Bölümleri hızlı hızlı yayınlayacağım için gidişatı sizin önerilerinize göre değiştirecek fırsat olamayacak. Başka hikayelerde görüşmek üzere.
Hikayede smut bölümler bulunmaktadır. Bunun yanında sizi rahatsız edebilecek sahneler ve konuşma tarzları da olabilir. Bunun bilincinde devam etmenizi öneririm.
L.
---
Jungkook
Sakin bir hayat, benim için uzaktı. Bu hem benim karakterimle uyumsuzdu hem de asla normal sayılan şeylere ayak uydurabilen biri olamadım. Doğam gereği hareketli bir yaşama ihtiyacım vardı. Bunu çocukluğumda bana baktığınızda bile anlayabilirdiniz. İçimde hep merakımı körükleyen bir ateş yanardı. Bu sayede yaşamaya devam ettim. Sürekli hareket halinde.
Bir de tükürdüğümü yalama gibi bir huyum vardır. Neye hayır dersem illaki karşıma çıkar. Bunda inatçılığımın da etkisi var tabi. Ancak en büyük düşüşüm başka biri sayesindeydi. Kalkmam da zor oldu ama bir şekilde başardım.
Nasıl başladığı önemli değil. Sonuçta bitmişti. Bence iyi gidiyorduk. Piyasanın en çok kazanan ekibiydik o zamanlar hatta. Ancak o hırslarına yenik düştü ve tek yükselmek istediğini söyleyip beni, bizi terk etti.
Taehyung ile ayrıldığımızdan beri, içimde derin bir boşluk hissediyordum. Bu boşluk zamanla öfkeye dönüştü, içimi saran karanlık bir ateşi daha da körükledi. Tabii, bu duyguların sadece Taehyung'un gitmesiyle değil, ekibimizdeki diğer etkenlerle de oluştuğunu kabul etmek gerekir. Taehyung, tek başına yoluna devam ettikçe yükseliyordu. Onu suçlayamazdım; aslında bu yükselişini tahmin ediyordum, ancak bize karşı bu kadar meydan okuması delilikti. Her zaman deli biriydi zaten. Ona baktığınızda, aklınızı başınızdan alabilirdi. Ben de ondan aşağı kalmayan bir deliydim, ama ben daha çok ekip çalışmasına yatkındım. O, benim için mükemmel derecede deli bir ortaktı. Ayrılığımız birçok sorunu tetikledi, ama en büyük sorunumuz birbirimize uyumsuz olmamız değildi. Hala ona karşı bir şeyler hissediyordum, ama bu hisler, yaptıkları yüzünden karanlık bir öfkeyle kaplıydı.
Uzun süredir bu işin içindeydik. Yakalanmayışımız ve düzenli çalışmamızla kesinlik vaat ediyorduk aslında. Ama asıl, heyecan bizi içine çekiyordu. Biz bir ekiptik; her organizasyonu birlikte yapar, kararları en mantıklı kişiye bırakır ve kazandığımız parayı adil bir şekilde paylaşırdık. Aramızdaki en uyumsuz insan olarak, ben her zaman sahadaydım. Eskiden, Taehyung ile birlikte çıkar, işimizi halleder, kendimize bir ödül vererek en olmadık yerde seks yapar ve sonra yuvamıza geri dönerdik. Belki herkesin hayalini kurmadığı bir yaşam tarzıydı, ama yakalanma korkusu bile bizi ayakta tutar, birbirimize daha da yakınlaştırırdı.
Onu özlemiştim, evet. Onun bana hissettirdiği haz, hiçbir yerde bulamadığım bir duyguydu. Evet, başkalarını denemiştim, ama onunla hissettiğim herhangi bir duyguyu başka biriyle bulamamak beni daha da öfkelendiriyordu. Bu yüzden sadece ona sinirli değildim. Başta, sadece beni terk ettiği için üzgün ve boş hissediyordum, ama Taehyung'un hareketleri giderek daha saldırgan hale geldikçe, ona karşı olan öfkem de arttı. İşimizi sabote etmeye çalışmaktan, bize ateş açmaya kadar her türlü şeyi denedi. Şaşırtıcı bir şekilde, bizi gerçekten rahatsız ediyordu. Benden daha iyi olduğu konunun, benim en iyi olduğum konu olması hoşuma gitmiyordu. Onun yeteneklerine herkes hayranlık duyuyordu, bu konuda hemfikirdik.